Komedyenin dramı
Halkın hizmetkarı rolüne soyunan komedyen Dmitri Zelenski’ye, kurt istihbaratçı Putin dramı yaşatıyor.
Kendi senaryosu yerine ABD ve batının senaryosunu oynamaya
kalkan Zelenski Rus askerleri Kiev’e dayandıktan sonra güvendiği dağlara
karların yağdığını Putin’e tek başına direnmek zorunda olduğunu gördü.
Ukrayna bildiğimiz üzere SSCB’nin dağılmasının ardından
kurulan topu topu 30 yıllık bir devlet. O güne kadar her şeyiyle Rusya’ya bağlı
olan Ukrayna, yönünü batıya dönerek daha mutlu ve refah içinde yaşamayı hesap
ediyordu.
Kendi çıkar ve menfaatlerinden başka bir şey düşünmeyen ABD
ve Batı ise Ukrayna’yı AB ve NATO şekeriyle kandırarak Rus ayısının kucağına
oturttular. Rusya korkusu ile NATO’yu kurtarıcı olarak gören Ukraynalılar,
tıpkı, Gürcistan, Karabağ, Kazakistan’da olduğu gibi kendileri için kimsenin
savaşmayacağını, demokrasi ve insan hakları söylemlerinin batı çıkarlarına
figüranlık yapmaktan başka bir şey olmadığını iyice anladılar.
Donbas’a barış götürmek için bütün Ukrayna’yı işgal planını
devreye sokan Putin, ABD ve Batı’nın ipini yeniden pazara çıkartarak sahne
mikrofonlarının olmayacağını son sözün sahada söyleneceğini bir kez daha
herkese hatırlattı.
Putin, işgal planında kendisinin haklı olduğunu dile
getirirken eski defterleri açmayı da ihmal etmiyor. Kırım ve Ukrayna
topraklarını Osmanlı’dan aldıklarını ve Osmanlı’ya karşı savunduklarını
belirterek, Ukrayna’nın doğal sahibi olduğunu iddia ediyor. Bay Putin’in aksine Yunanistan, İsrail gibi Türkiye’nin
etrafına emperyalistler tarafından yerleştirilen ve ayakta tutulan devletlerin
sözcüleri ise geçmişin geçmişte kaldığını, Adalar denizinde, Kıbrıs’ta,
Akdeniz’de, Batı Trakya’da, Balkanlar’da, Musul, Kerkük’te, Suriye’de,
Filistin’de Türkiye’nin geçmişten
haklarının olamayacağı tezine sarılıyorlar.
BM Genel Sekreteri Gutarres, görev süresi boyunca yaşadığı
en üzücü olayın Ukrayna-Rusya savaşı olduğunu ifade ederek, Afganistan, Suriye, Libya, Irak’taki dramların hiç
umurunda olmadığını, Müslümanın ölmesinde bir beis görmediğini bir kez daha
ifade etti.
ABD ve Batı’nın Ukrayna-Rusya çatışmasını önlemek yerine
ateşe yangınla gittiklerini bir kez daha gördük. Yaptırımların da savaşı
durdurmak yerine Rus halkını cezalandırmak anlamına geleceğine şahit olacağız.
BMGK’nın işgali kınamak için aldığı kararı Rusya veto ederken, Çin, Hindistan
ve BAE tarafsız kaldı. Yani ABD’nin Çin ile Hindistan’ı çatıştırma hevesleri
suya düştü.
Ukrayna işgali kapitalizm-sosyalizm cenderesine sıkıştırılan
mazlum halkların Amerika ile Rusya’nın birbirlerinden farkları olmadığını bir
kez daha gözler önüne serdi. Türk devletler teşkilatının daha da kenetlenerek
siyasi iradelerini perçinleyecekleri dönemin kapısını aralayacaktır. Biden ile
kedinin fare ile oynadığı gibi oynayan Putin, Kazakistan’ı avucunun içine
aldığını düşündüğü bir sırada, Kazak birliklerinin Ukrayna’daki taarruza
katılma talebinin reddedilmesi karşısında durup düşünecektir. Türk’ün ana karakteri olan mazlumun yanında
olma, zalime hizmet etmeme şiarı bir kez daha gösterildi.
Kiev, savaşın kilit taşını oluşturuyor. Kiev düşer sokak
savaşları devam ederse uzun vadede Rusya ve Putin sıkıntıya girer. Minsk
görüşmelerini kabul eden Zelenski ile bir uzlaşmaya varılır, Rus birlikleri
çekilirse her iki taraf ta kazanır. Savaşın uzaması Rusya ve Ukrayna’nın yanı
sıra Türkiye’nin de kaybetmesi anlamına geliyor. O yüzden ne yapıp yapıp,
Biden’i madara eden, Macron’u şamar oğlanına çeviren, Scholz’u tiye alan
Putin’in karşısına Erdoğan’ın oturarak amasız, fakatsız eski hükümran olduğu
topraklarda acının ve gözyaşının bitmesine katkı sağlamaları gerekiyor… Komedyen
Zelenski ise emperyalistlerin kuyruğuna takılarak halkına daha fazla dram
yaşatmadan gerçek dostlarla buluşmanın Ukrayna’yı geleceğe taşıyacağını
görecektir. Yaparsa Erdoğan yapar…. Vesselam…..