Koltuk kavgaları
Yeni
bir seçimin arifesindeyiz. Her seçim kendi içinde ayrı özellik barındırır.
Zaman ve olaylar o seçimi ayrı bir konuma taşır. Siyasi partiler için seçimler
en önemli zamanlardır. Kimileri için kendini gösterme, kimileri için kazanma,
kimileri için varlığını devam ettirme, kimileri içinse kazanç günleridir. Kaybetmeyi
düşünmez hiç kimse. Her türlü olasılığa karşı çözüm yolları aranır. Olasılıklar
düşünülür. Anketler yapılır. Kamuoyu takip edilir falan.
31
Mart seçimleri çok renkli geçeceğe benziyor. Perşembenin gelişi çarşambadan
belli olur misali bunu görebiliyoruz. Daha şimdiden koltuk savaşları başladı
siyasi partilerde. Cumhur ittifakında yağdan kıl çeker gibi belirlenen adaylar
tanıtılıyor ve teşkilatlar o adaylara sahip çıkarak seçim çalışmalarına hızla
devam ediyor. Polemiklerden uzak, hiziplerden âri, proje odaklı çalışmalar son
sürat ilerliyor. Aday değişmeyen yerlerde yeniden bir silkinişle yola devam
derken yeni yeni projeler açıklanıyor, aday değişen yerlerde ise eskileri ile
uyum içerisinde yeni yol haritaları açıklanıyor. Bir bayrak yarışı anlayışı
içerisinde ya aynı adayla yola devam ediliyor, ya da bayraklar yeni adaylara
bir uyum içinde devredilerek bayrağın daha ileriye taşınmasına gayret ediliyor.
Millet
ittifakında ise durum çok farklı. Genel seçimlerde her türlü kirli oyuna rağmen
yuvarlak masa etrafında toplanmayı başarabilen partiler şimdi kanlı bıçaklı bir
halde iktidar olma derdinden uzak birbirlerine hakaretler ve saldırılar
peşinde. Yavaş yavaş genel seçimlerdeki kirli oyun ve planları birbirlerinin
yüzüne vurmakta, birbirlerinin iplerini pazara çıkarmakta, zaten bu kadim
milletin her şeyi gördüğü ve bildiği gibi şimdi ise kendi kendilerini ifşa
etmektedirler. Sadece birbirlerine karşı değil kendi içlerinde de durum aynı.
Hâlâ
adayların belirlenmediği il ve ilçeler mevcut. Cumhuriyet Halk Partisi ile
iyice yollarını ayıran İyi Parti aday tanıtım programlarında içten içe
kaynamakta, taraftarların sözlü ve fiili saldırıları ile karışmaktadır. Genel
seçimlerde her defasında masayı deviren ama akabinde her defasında da tıpış
tıpış gidip masaya oturan İyi Parti kendini ispat etme ve varlığını devam
ettirme gayreti içine girdi. Tek tek ve toplu bir şekilde istifalar ile içten
içe kaynamakta ve dağılmakta olan İyi Parti’de gidişat hiç de iyi değil. Bir
panik havası içinde seçime giren İyi Parti genel seçimlerde hem kendisine kaybettirmenin
hem de Cumhuriyet Halk Partisine yamanmanın pişmanlığı ile yeni arayışlar
içerisinde kıvranıp durmaktadır.
Diğer
küçük partilerin durumunu konuşmaya bile değmez. Genel seçimlerde Cumhuriyet
Halk Partisi şemsiyesi altında meclise girmenin şaşkınlığı ile yerel seçimlerde
başarı elde edecekleri yanılgısıyla bir şeyler yapma peşindeler. DEM’in hadefi
çok farklı. Farklı çaylarda demlenmenin peşinde. İsim farklı da olsa hedefleri
ülkeyi bölmek ve parçalamak. Her türlü terörün arkasında olmaya devam
ediyorlar. Yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin kasalarını teröre
destek için boşaltma peşindeler. Milletimiz onları da görüyor ve biliyor.
En
çok kaynayan parti ise Cumhuriyet Halk Partisi. Kasetle gelip başarısızlıklarla
giden Kemal Kılıçdaroğlu’nun ahı tutmuş gibi parti kaynayan kazan haline geldi.
Kazanılması kesin olan yerlerde koltuk savaşları son sürat devam ediyor. Bir
taraftan kendi içinde kavgalar, saldırılar, istifalar devam ederken diğer
taraftan İyi Parti’nin olmayışının eksikliğini DEM üzerinden kapatma gayreti
ile hesaplar yapılmaktadır. Parti, misyon, anlayış, hedef, hizmet, vatan,
millet falan unutulmuş, koltuk peşinde açıklamalar ve hakaretler ayyuka
çıkmaktadır. Yıllarca yönetici olduğu partide tekrar aday gösterilmeyenler
zehir zemberek açıklamalarla istifa etmektedir. Partide her türlü konuma gelmiş
ama bu sefer beklentisi olan yerlerde aday olamayanların kanal kanal dolaşıp
aleyhte konuşmaları zihniyetlerinin tezahüründen başka bir şey değildir. Millete
hizmet değil de kendilerine koltuk ve gelecek inşa etme gayretleri her türlü
anlayışın önüne geçmiştir. Dün yoldaşlık ettiklerini bugün hançerleyenlerden bu
millete ne fayda gelir ki. Gaye millete hizmet değil koltuk kapma yarışı.
Koltuk kapma yarışını kim kazanır kim kaybeder önemli değil. Önemli olan koltuk
uğruna partisini ve misyonunu satanların bu ülkeye hiçbir şey veremeyeceğidir.
Görünen
o ki genel seçimlerde hayal kırıklığına uğrayanlar 31 Mart yerel seçimlerinde
de hayal kırıklığına uğrayacaklardır.