Koç Holding’den Sayın Cumhurbaşkanı’na Uyarı!..
Bizler, Ayasofya’da 86 yıl sonra Cuma Namazı’nın kılınmasının coşkusunu yaşarken, ‘28 Şubat ve Gezi Parkı Olayları Süreçleri’ndeki duruşunu bildiğiniz…
En çok da Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bildiği Koç Holding’den gelen ilginç açıklama dikkatimizden kaçmış.
Yayınlanmasından birkaç saat sonra fark ettik.
Koç Holding…
Hem de Ayasofya’da “İlk” Cuma Namazı’nın kılınmasından kısa süre sonra…
“Anadolu Ailesi’nin dibine dinamit” niteliğine en az bin kez işaret ettiğimiz İstanbul Sözleşmesi hakkında bir açıklama yayınlamış…
Malûm kısa süre önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş aracılığı ile kamuoyuna “İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edileceği”ni düşündüren mesajlar verdirmişti.
Milat gazetemizin Ankara Temsilcisi Neşat Gündoğdu’ya konuşan Sayın Kurtulmuş, ‘Anadolu Evlâtları’nın kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla İstanbul Sözleşmesi’nden ne denli rahatsız olduğu gerçeğine işaret ederek, “Milletimizin taleplerini duymazdan, görmezden gelmelerinin mümkün olmadığını” belirtmişti.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla atılan bu adım, başta HDP ve CHP olmak üzere “Erdoğan gitsin de ne olursa olsun!” diyen yapılar tarafından “tepkiyle” karşılanmış, bunlara bir takım “MuhafazaKÂR” unsurların da katılımıyla, güçlü bir “Batı Destekli” “İstanbul Sözleşmesi Lobisi” karşı çıkışı meydana gelmişti.
Bu arada, meşhur “Eşcinsel Kulüp” çevreleri de İstanbul Sözleşmesi’ne tam destek vermişti.
Bu çıkışlar ‘Sosyal Medya’da da “kampanyalara” dönüştürülmüş ve Sayın Erdoğan’a adeta “Muhtıra” verilmişti!..
Bizler, bir yandan bu muhtıracı zihniyete cevap yetiştirmeye çalışırken…
Diğer yandan da, Ayasofya’nın 86 yıl sonra Cami olmasının heyecanını diri tutmaya çalışıyorduk.
İşte tam da bu esnada, Koç Holding’den, başta Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, İstanbul Sözleşmesi’ne “karşı” olan herkese “ihtar” niteliğinde” bir çıkış geldi.
Koç Holding “Kamuoyu ve Basının Dikkatine” diyerek, İstanbul Sözleşmesi'ne “dokunulmamasını” istedi: "İstanbul Sözleşmesi'nin tarafı olmak, kadına yönelik şiddetle mücadele konusundaki kararlılığın göstergesidir. Bu vesileyle ülkemizdeki herkesi ve tüm yetkili kurumları İstanbul Sözleşmesi'ni korumaya ve bağlı kalmaya davet ediyoruz!”
Efendim…
Pazar pazar lâfı uzatmaya gerek yok.
İstanbul Sözleşmesi’ni canhıraş bir şekilde savunan feminist örgütlerden birinin başkanı, CHP ve HDP’ye en yakın televizyon kanalında iktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmak gibi bir düşüncesinin olmadığını, sadece “tabanına mesaj vermek için” bir şeyler söylettiğini ima etmişti.
Biz de, kendi adreslerimiz aracılığıyla bu görüşe “katılmadığımızı” vurgulamıştık.
Bakalım, İstanbul Sözleşmesi işinde o “feminist” mi haklı çıkacak, yoksa ben mi?..
“Recep Tayyip Erdoğan Ayasofya’yı açamaz!” diyenler haksız çıktılar şükür.
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 zincirlerini kırmak, Ayasofya’nın zincirlerini kırmaktan daha mı zor sanki!
