KOBANİ DÜŞERSE
Bölgeyi kan gölüne çeviren ABD askerlerini çektikten sonra silahlarını bıraktığı İŞİD, Suriye ve Irak'ta yaşayan Kürt, Türkmen, Sünni, u00cazidu00ee herkese musallat edildi. Irak işgalinden sonra Suriye'nin Esad'a terk edilmesini sağlayan Batı ülkeleri İŞİD'in güçlenmesine ve bugün yaptıkları saldırılarına imkan sağladı.
Türkiye defalarca söyledi, "Suriye kendi haline terk edilirse telafisi mümkün olmayan belalar doğar. Aşırı uçları güçlendirir ve sonra bölge içinden çıkılamaz hale gelir" diye. İŞİD üç haftadan beri Kobanu00ea'yi kuşatmış Kürtleri yok etme saldırıları düzenliyor. Bu akşam itibariyle Kobanu00e9'de İŞİD ile YPG güçleri sokak savaşındalar.
Bu gelişmelerden dolayı başta İstanbul, Diyarbakır, Van ve Batman olmak üzere pek çok ilde protesto eylemleri yapılıyor. HDP'nin açıklaması üzerine binlerce insan sokaklarda Kobanu00e9 için kimi zaman yakma-yıkmaya varan protestolar düzenliyor.
Gençleri, çocukları "Kürtlerin Kobanu00ea serhildanı karşısında paniğe kapılan AKP hükümeti, Urfa'da tedavi ettiği çete üyelerini gizlice kaçırarak başka yerlere naklediyor"diye sokaklara dökenlerin hiçbir harfinden dürüstlük, insaf ve yapıcılık bulunmaz.
Bir diğer çağrıdaki "AKP iktidarının Kobanu00e9'ye ambargo koyuyor" ifadesi ise sadece gençleri sokağa dökmeye yönelik mirasçısı oldukları hareketin konvansiyonel, provokatif ve ajitatif ifadeleridir.
Bu çağrıdaki tezviratlarla aslında "Türkiye neden İŞİD'i durdurmak için askeri müdahale yapmıyor" demeye çalışanlar daha 5 gün önce sınır ötesi tezkereye HAYIR çekmişlerdi. Tıpkı 2010 mini anayasa paketinde bulunan partileri kapatmayı zorlaştıran maddeye mecliste hayır dedikleri gibi.
Şu an itibariyle çok hassas ve gizli görüşmelerin yapıldığını biliyoruz. Her şeyi Türkiye'den beklemek hiçbir gerçekliğe dayanmaz. Bölgede bir tek Türkiye yok, bölge aktörlerinin hesaplarını bilmeden adım atılırsa felaket getirir. Öte yandan dün ve bugün Kobanu00e9 için en uzun gün ve Türkiye ile sağlanacak bir mutabakat beklenmekte. Arzu ediyoruz ki bu görüşmeler ülkemizde yaşayan ve ülkemizden beklentisi olan Rojava için olumlu neticelensin.
Tabi, bu tür durumlarda "sonrası" için bir anlaşma sağlanmalı. Yani, Türkiye Kobanu00e9 için bir şeyler yapmalıdır, evet, bizce de bu haklı bir istek. Peki, ama ya sonrası? Türkiye Kobanu00e9 için arzu edilen müdahaleyi yaptıktan sonra birileri "tamam, işiniz bitti, artık biz bildiğimizi yaparız" derse bunun sonucunda nasıl bir tablo oluşur? İşte can alıcı soru/n budur.
Bu saatten sonra kimse "biz bildiğimizi yaparız" deme lüksüne sahip değildir. Artık bu bölgede birbirine muhtaç, birbirinden bağımsız hareket etmek Kürtler için de Türkler için de bir fayda getirmez. Her zaman söylediğimiz gibi "bu asrı Kürtlerin Türklerle örülmüş kaderini yabana atmak iki halk için de büyük kayıp olur." Tabi, bu durumun gerçekleşmesi için öncelikle basit ve çocukluk dönemi tezviratlarından vazgeçmek gerek.
Temennimiz Kobanu00e9 sorunu aşıldıktan sonra "samimiyet testleri" son bulsun ve hem bölgeye musallat olan İŞİD tehditleri hem de belirsizlik son bulsun. Anlaşıldı ki ABD'nin İŞİD için ciddi ve kalıcı bir planı yoktur. ABD sadece önümüzdeki 3-5 yıl için düşündüğü yeni bölge dizaynına yönelik plana sahip, yoksa Kobanu00e9 çok da ABD'nin umurunda değil.
Katliama ramak kala geçmişin defterlerini kurcalamak Türkiye ve Suriye Kürtleri için hiçbir şey kazandırmaz. Geçmişte PYD'nin Esad'çı tavrı bugün bizim katliama seyirci kalmamızı haklı kılmayacağını hükümet çok iyi biliyor. Şu an acil olan durum İŞİD'in Kobani halkı katliamına mani olmaktır.
Bu sebeple;
Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu'nun "Kobani'nin düşmesine izin vermeyeceğiz" sözü kimler için ne ifade ediyor bilmem, ama benim için her türlü senetten daha makbul ve değerlidir. Milli Savunma Bakanı ismet Yılmaz'ın da "bu bölgeye nasıl huzur ve barış getiririz diye bir çalışma başladı. İnşallah hayırla neticelenir. Hayırla neticelenmesi o coğrafyadaki Kürtlerin, Türklerin, Arapların, Türkmenlerin, Süryanilerin, Ezidilerin herkesin menfaatine olur. Onun için bütün milletimizden destek ve dua bekliyoruz" sözleri umut verici, ama Kobane için geç kalınmaması temennimizdir.
HDP'liler de ikide bir "şu çözüm sürecini bitirir, çözüm süreci şuraya, buraya bağlıdır" demekten vazgeçmeleri gerekir. Keza bilinmelidir ki "İŞİD'i AKP destekledi vs" gibi hiçbir gerçekliği bulunmayan tezviratlar sokakları esir alan şiddetle ele alınınca, bu, yakaladığımız olumlu havayı bozmaya çalışanların işine yarayacaktır.
@ahmetay_