Koalisyon çalışmalarında en şanslı parti AK Parti'dir
Ülkemiz 7 Haziran'da yeniden Koalisyon gerçeğiyle karşılaştı. Bugünden yazmış olayım... Önümüzdeki günlerde birde koalisyon hükümeti kurma zorluğuylada karşılaşılacak.
Buradaki zorluk koalisyon kurma prosedüründen kaynaklanmıyor. Buradaki zorluk, Siyasi partilere hakim olan anlayıştan kaynaklanıyor. Maalesef, bazı partiler müzakere ve uzlaşma kültürünü içselleştirebilmiş değiller. Onlar hala kapıları kapatmayı marifet sayıyorlar.
Değerli Dostlar, koalisyon kurma çalışmalarında en şanslı parti AK Parti'dir. Çünkü, bu sürecin sonunda tek kazanacak parti AK Parti'dir. Örneğin bir iktidar kurulacaksa, bunun AK Partisiz olması çokk mümkün değildir. Velevki kuruldu diyelim... Bence AK Partisiz kurulan hükümet uzun ömürlü olmaz...Hele milletin önüne bir erken sandık getirilirse, sonuç şimdiden bellidir.
Süleyman Demirel tekrar şapkasını alıp gelemeyecek
Süleyman Demirel denilince, Başbakanlık koltuğundan gidip gidip gelen bir siyasetçi akıllara gelir. Kendisi her gidişin ardından, elinde şapkasıyla geri dönmüştür. Bu kez Süleyman Demirel öyle bir yere gitti ki tekrar şapkasıyla geri dönemeyecek.
Evet, Demirel geçtiğimiz gün ahiret alemine gitti. Vefat haberinin duyulmasıyla çoğu meslektaşım Süleyman Demirel'le yaşadıklarını anlatmaya başladılar. bu fakir kardeşiniz onun döneminde yazarlık yapmadığı için, size anlatabileceği bir hatırası yok.
Ancak, köşeyi hatırasız bırakmama adına, Merhum Demirel'in Simav'da yaşadığı bir olayı sizlerle paylaşacağım. Büyüklerimden duyduğuma göre, Merhum Demirel bir tarihte Simav'a gelmiş. Adet olduğu üzere Simavlılar onu şehrin girişinde konvoyla karşılamışlar.
Konvoydaki araçlarda Simav'ın hangi köyünden olduğu tek tek yazıyormuş. Tabii araçlar içinde benim yaşadığım köy olan Yeşilköy'den de araçlar varmış. Merhum Demirel, konvoydakilere selamlama konuşması yaparken bizim köylülere dönerek şöyle demiş: "Yeşilköylülerim buraya kadar niye zahmet ettiniz... Ben zaten size uğrayacaktım". Demirel'in, Yeşilköylülere gösterdiği o ilgiyi gören diğer köylüler şöyle bağırmışlar: "Baba, Baba biz senin köylülerin değil miyiz?" Bu bağırışa Merhum Demirel şöyle cevap vermiş: "Benim iki köyüm vardır. Biri babamın köyü İslamköy, diğeride benim köy Yeşilköy'dür".
Dostlar, o tarihten itibaren bizim köy hep "Demirel'in Köyü" olarak anılmıştır. Anlayacağınız, millet 9. Cumhurbaşkanını kaybederken, biz ise Hemşerimizi kaybettik. Başımız sağolsun...