İhsan Hoca Allah'ın kelamını söyledi! Peki siz kime karşınız?
Kaleme alışan bir adamım ben, yazmadan yapamıyorum. Geçen gün Gazeteyi aradım. Ahmet ağabeyin mail adresini alıp yazdım kendisine. Hemen cevap verdi – dedim ağabey yeniden yazmak istiyorum. Sağolsun hemen ilgilendi ve sizlere yeniden merhaba deme fırsatı bulmuş oldum.
Buradan sizlerle; inandıklarımı, feryatlarımızı, heyecanlarımızı, umutlarımızı, umutsuzluklarımızı paylaşacağım.
Önyargılar, hepimiz için kelepçe mahiyetindedir. Önyargılar, özgür düşüncenin, şahsiyetlerimizin düşmanıdır.
Adaletsizliği doğurur, önyargılar, peşin hükümler..
Onun içindir ki, Türkiye’ye, dünyaya bakarken, iman, akıl, vicdan zaviyesinden bakacağız. Hele, insana dokunurken… İnsan ki, eşrefi mahlûkat. Yaratılmışın en şereflisi! İnsan olduğu için değer vererek bakacağız.
Evet, yeniden sizinle hasbihal edeceğimiz için, sevinçli olduğumu belirtmek isterim.
Allah’ın adaleti, yeryüzünde kaim oluncaya dek, çabalamak bizden, takdir ve sonuç Allah’tandır. Gazetemiz vasıtası ile bendenizi tanıyanlarınız mutlaka vardır. Bu fakir Engelsiz Dünya Platformu tarafından Dünya’nın ilk Görme engelli polisiye romanı yazarı olarak ödüllendirildikten sonra, Karmaşa kitabımın yayımlanması ile birlikte yazarlık hayatıma başlamış bulundum. Sonrasında ulusal ve yerel basında birçok yazım yayımlandı. Şuanda ise Milat Gazetesi’nde yazmaya devam edeceğim. Dostlar: Ailemizde, ilçemizde, ilimizde, ülkemizde; birçok sorun ve güzellik var…
Burada hepsini konuşacağız.
Acayip bir zamandan geçiyoruz. Dostlar öyle şeyler yaşadık ki,
Bin bir türlü afetmi dersiniz, virüsmü dersiniz dünya neye uğradığını şaşırdı.
Hali ile bizde düştük kendi derdimize.
Sizlere yazamadığım bu zaman zarfında rahmeti rahmana uğurladığımız kıymetli büyüklerimize rahmet diliyorum. Makamları ali olsun.
Canına yandığımın memleketinde hakkı söylemek ne kadarda zorlaştı?
Sıkıştığımız, içinden çıkamadığımız her konuda fetva almak için koştuğumuz hocalarımız işimize gelmeyen, cebimize dokunan, menfaatimizi etkileyecek bir şey söylemeye görsün başlıyoruz linç girişimine. En son olan olay üzerine biraz konuşalım mı?
Kıymetli hocam Muhterem İhsan Şenocak Twitter hesabından “İslam’ın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sultanısın. Sen 'burnunu göstermekten utanan' anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına 'sultan' demesine aldanmayasın! Umudumuz da, duamız da sensin” ifadelerini kullandı. kullandı kullanmasına ancak, sonra adamcağızın başına gelmeyen kalmadı. Ne yobazlığı kaldı, ne gericiliği, ne çağ dışılığı.
Arkadaş İhsan Şenocak Voleybol karşıtı değil, ezbere konuşmuyor, kendi fikirlerini de paylaşmıyor. Ne söylüyorsa Allah’ın kelamı, Rasulullah’ın kelamı.
Ne oluyor size yahu!
Siz kime karşısınız?
Koca koca siyasetçiler, köşesini tutmuş bir türlü bırakmayan gazeteciler, ağzından salyalar akıta, akıta saldıran malum çevre.
Ancak asıl kızdığım bunlar değil biliyor musunuz: Her türlü kazanımını bu fikriyatı savunan insanlar sayesinde kazanan siyasi münafıklara kızıyorum. Yeter artık bizi, bize bırakın! Olduğunuz gibi görünün! Çıkarlarına dokunacak diye işlerine gelen şeyleri övüp, hakikati konuşunca dövmeye başlıyorlar.
Kızsanız da, bağırsanız da, hakikati söyleyen adamlar her dönem olmaya devam edecek.
Allah dinini sahipsiz bırakmayacak.
Dostlar Allaha emanet olun.
