Dolar (USD)
35.21
Euro (EUR)
36.75
Gram Altın
2960.12
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
06 Ekim 2022

Kıyafet meselesi bir özgürlük meselesidir

72 yıldır ülkenin gündeminden bir an olsun düşmedi. Başörtüsü taktıkları için çağdışı insanlar olarak kabul edilen kadınlar mütemadiyen kamusal hayattan dışlandı.

2008 yılına gelindiğinde bile TBMM’de başörtüsü serbestliğini sağlayacak olan yasa değişikliği oylamaları devam ederken dışarıda 76 sivil toplum örgütü, aklın ve bilimin rehberliğinde vs. diyerek bu hakkın reddi için günlerce eylem yaptı.

Ardından“411 el kaosa kalktı” manşetleri atıldı.

Ardından 14 Mart 2008'deYargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti’nin "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" iddiasıyla temelli kapatılma davası bile açtı.

AK Parti ise vazgeçmedi.

Tayyip Erdoğan’ın 1 Ekim 2013'te açıkladığı demokratikleşme paketi ile kılık kıyafet yönetmeliğinin 5. maddesinde bir değişiklik yapıldı.

Bu çerçevede kamuda bayan personelin giyimini sınırlandıran ve başörtüsü ile çalışmasını engelleyen ifadeler ve madde yönetmelikten çıkarıldı.

Eski hali; “…görev mahallinde başdaima açık, saçlar düzgün…” şeklinde devam eden madde; “Kadınlar; kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile strech, kot ve benzeri pantolonlar giyemez. Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi (sandalet) ayakkabı giyilmez” denilerek değiştirildi.

Yani sadece “baş daima açık” olan kısmı yönetmelikten çıkarıldı gerisi olduğu gibi kaldı. Bu yönetmeliğe birazdan tekrar döneceğim. Zira hâlâ problemli.

AK Parti’nin 60 yıldır çözülemeyen ve her defasında kadınları mağdur eden bu yasağın kaldırılmasında oynadığı rol ve harcadığı emek asla inkâr edilemez.

Geçenlerde CHP Genel Başkanı bu çerçevede bir teklif sunacaklarını ve "başörtüsünü artık tartışma konusunu olmaktan çıkaracaklarını" belirten bir açıklama yapınca olanlar oldu.

Kemal Bey, “Kadınların giyim kuşamını siyasetin tekelinden çıkarıyoruz. Bu hakkı yasal güvenceye alacağız” diyor.

Sunacağı teklifle, Devlet Memurları Kanunu'nda düzenleme gerçekleşecek. Kanuna, başörtüsü takmak isteyenlere serbestlik veren bir madde eklenecek.

Aslında Kemal Bey, “CHP iktidar olduğunda başörtüsü yasakları tekrar gelir” şeklinde üretilen algıya yönelik ciddi bir adım atacağını göstermek istiyor.

Ve bu konuda geçmişte hata yaptık dese de AK Partililer, Kemal Bey’in geçmişte başörtüsü aleyhinde sarf ettiği sözleri paylaşarak protesto ettiler.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik bu konuda çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma yapacağını belirtti ve herkesi ekran başına davet etti. Nitekim Erdoğan, CHP’nin bu teklifini bir üst seviyeye çıkararak, Anayasa değişikliği teklifini gündeme getirdi.

Eski Adalet Bakanı ve AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, "CHP'nin mahkeme kapılarında iptal ettirdiği başörtüsüne mutlak ve kalıcı özgürlük için anayasa değişikliği yapılması milletimizin hakkı, demokrasinin gereğidir" diyerek olumlu bir yaklaşım sergiledi.

Açıkçası ben de aynı kanaatteyim. Bu teklifi kestirip atmak yerine bu hakkı anayasal güvence altına almak daha yerinde olacaktır.

Bugün 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre memurların kılık kıyafetini düzenleyen maddelerde her ne kadar kısmi değişiklikler yapılmış ve okullarda kıyafet serbestliği sağlanmış olsa da o maddeleri okuyanız var mı?

Darbe dönemlerinde yazılmış olan bu ifadelerden kimse rahatsız olmuyor mu?

O bakımdan temel hak ve özgürlükler mutlaka anayasal güvence altına alınmalı ve bireyin kılık kıyafeti artık tartışma konusu edilmemelidir.

Kılık kıyafetin tamamen bireyin tercihlerine bırakılması şüphesiz insan onur ve haysiyetine verilen önemi gösterir.