Kitap ve Ekran
Görüştüğüm dostların bir kısmı aynı dertten muzdarip: "Çocuklarımız artık kitap okumuyor, okutamıyoruz. Varsa yoksa ekran! Ya bilgisayar, ya televizyon, ya da telefon ekranı." Üzüntüsünü belirtenlere soruyorum: "Sen okuyor musun?" Aldığım cevap müspetse, "Hiç üzülme diyorum, evde büyükler okuyorsa, küçükler de okur. Bugün değilse yarın okur!" Şayet muhatabım kem küm ediyorsa, "O zaman iş vahim. Siz okumazsanız çocuklarınıza okutamazsınız, onlar sizi örnek alıyor, sizi takip ediyor." diye cevap veriyorum.
Evet doğrusu bu. Biz yetişkinlerin kitapla arası iyiyse, endişeye gerek yok. Çocuklarımız da mutlaka bir şekilde kitapla, kültürle bağ kuracak. Üstelik karamsarlık yersiz. Cuma akşamları TRT1 Televizyonu'nda beğenilerek seyredilen "Yedi Güzel Adam" önemli mesajlar veriyor. ESKADER'in 2014 Dizi Film Ödülü'nü kazandı. 80 öncesi Türkiye'de oynanmak istenen kirli oyunların, kanlı tezgahların sergilendiği filmde edebiyat/ kitap sevgisi gençlere çok güzel sunuluyor. Bu dizi başladıktan sonra filmde adı sık sık geçen Necip Fazıl'ın, Sezai Karakoç'un, Nuri Pakdil'in, Cahit Zarifoğlu'nun, Erdem Bayazıt'ın, Rasim Özdenören'in kitapları çok alınıp okunuyorsa, bu mutluluk vericidir. İz Yayıncılık Mehmet Akif İnan'ın da bütün eserlerini yayımlamaya başladı. Kitap fuarlarında tanık oldum. Bu üstatlarımızdan Allah selamet versin Pakdil'in ve Özdenören'in imza günlerindeki uzun kuyrukları gördüm. Demek ki okumada iyiyiz, yeter ki şevk ile kitaplara sarılalım. Gerisi kolay. Şimdi masamda tanıtılmayı bekleyen bazı kitaplardan kısaca bahsedeyim.
Hasan Kayıhan Almanya'da yaşayan değerli bir yazarımız. Romanlarının isimleri Yoklar, Zincir, Uyanmak, Acı Su, Sefa/Gurbet Ölümleri, Sultan / Köln'de Bir Kız, Beyler Aman, Dönüş. Önemli ödülleri bulunan yazar sağlam dili, sürükleyici anlatımıyla edebiyatımızın seçkinlerindendir. Bilge Kültür Sanat, Kayıhan'ın bütün eserlerini yeniden yayınlamaya başladı. Acı Su ve Zincir bunlardan ikisi. Arka kapak yazısındaki bazı satırları paylaşmak istiyorum: "Sevmek, her şeye rağmen sevmek, yüce bir duygudur. Elif ve Törehan'daki gibi, Leyla ve Nurullah'ınki gibi. Bazen de daha yüce bir değer için anadan, yardan, candan vazgeçebilmektir, sevmek; Karakorganlı Koçibey gibi, Söğütlü Muhammad İshak, Kazanlı Mısru00ee gibiu2026 Ama önce bir karış yurt toprağını, bazen bir ırmağı, bir dağ köyünü vatan olarak görebilme ve sevebilme erdemine sahip olmalıdır insan, zira böylesi sevgi yürek ister, mertlik ve iman ister; ölümüneu2026 Acı Su, Fergana'da bir dağ köyünde yaşayan bir avuç insanın, yaşlısı genci, kadını erkeğiyle ölüme meydan okuyuşlarının hikayesidir; aşkları, yurtları ve şerefleri içinu2026"
İhsan Kurt Ankara'da ikamet eden ama gözü ve gönlü hep İstanbul'da olan kıymetli bir yazar. Farklı yayınevlerinden çok kitabı çıktı. Hiç olmazsa bazılarından ismen bahsedelim: Bilim Tarihinde Keşiflerin İç Yüzü, Çiledeki İnsan Necip Fazıl, Çamlığın Başında Tüten Tütün, Psikolojiden Kültüre, Bir Yüreğin Türküleri, Gül Şafağı Hüzünleri, Bilim Tarihinden Hikayeler, Sevdanın Mektebi, Huzurun Renkleri, Fesat Yuvası, Dünyayı Dünyada Boşayan Şair Abdurrahim Karakoç, Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey, Urfa Mutasarrıfı Nusret Bey. Sevindirici haber şu ki, İhsan Kurt'un bütün eserleri de artık İstanbul'da, kültür yayıncılığımızda önemli yere gelen Akıl Fikir Yayınları'ndan okura ulaşacak. Yazarımızın bugünlerde iki kitabı neşredildi: Tarih Geleceği de Yazar, Cephede Yazılan Defter. İlki 'Tarihi Tekerrür Yazıları' olarak sunuluyor meraklı okuyucuya. İkinci kitap ise bir roman, takdimini okuyalım: "Hemen hemen her Türk'ün ailesinde cephelerde yazılmış bir destan, bu destanların yazıldığı anılar veya bir defter vardır. Tarihin çok geçmişinde kalan zamanlara gitmeye gerek yok. Öyle ki Balkanlar, Sarıkamış, Yemen, Çanakkale ve içinde yaşanmakta olan zamanda Hakurk, Kandil gibi dağlara akan şehit kanlarının bir veya birçok uzvunu kaybederek evine dönmüş her bir gazinin de cephelerde yazılmış, kimi defterlere geçmiş kimi yaşanarak kalmış anıları vardır elbette." İşte roman, cephede yazılan bir defterde yaşananları anlatıyor. Okumak gerek.
Sırada Kitabevi'nden çıkan kitaplar var. Şimdilik en azından isimlerini ve yazarlarını vereyim: Mahmut Yesari Hayatı ve Hikayeciliği (Recai Özcan), Taşova-Erbaa (İsmail Kıvrım), İstanbul'dan Bombay'a Bir Osmanlı Fırkateyni'nin Keşif Seyahati (A. Ergun Çınar), Osmanlı'nın Askeri Gücü (David Urquhart), Osmanlı Döneminde Muhtarlık ve İhtiyar Meclisi (Mehmet Güneş), Sırkatibi ve Musahip (Sinan Dumlu), Mustafa Hattu00ee Efendi'nin Viyana Günleri (Hakan Karagöz). Hepinize bol okumalar diliyorum.