Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Mart 2023

Kitap Molası XXV: Kalbinden Öpülen Nilüfer ve Neşeli Çiçekler Mevsimi

Düşünüyorum. Yaşıma rağmen sayfalarında gezmekten mutluluk duyduğum, çizimlerine bakarken masal dünyasının büyülü atmosferine girdiğim, okurken mazinin saf rüyasını adımladığım kitaplar benim çocukluğumda da var mıydı yoksa onların varlıklarından küçük bir zümre mi haberdardı? Belki vardı da kitap hasretini hiç tatmayacak çocukların masasını süslüyordu, belki de sayıları çok azdı. Ben bu hasretle büyüdüm, kitaplara duyduğum alakayı da bu hasret büyüttü. İhtimal ki bu sebepten ve yaş alan oğullarıma rağmen hâlen vardır kütüphanemde çocuk kitapları ve onlar daima ilgimin odalarını süsler; masallarla şiirler.

İnandığım ve çok vurguladığım hususlardandır; Manilerle, ninnilerle, şarkılarla, tekerlemelerle doğduğumuz andan itibaren hayatlarımıza giren şiirin sistematik ve daha bilinçli bir şekilde henüz küçük yaşlarda işlenmesinden yanayım. Bu, var olan kabiliyetlerin ortaya çıkışında yüksek bir imkân sağlayacağı gibi, Türkçe’nin güzel kullanımı, incelik, hassasiyet, merhamet, duygudaşlık gibi özelliklerin derinleşmesi için de besleyici olacaktır. Bu bilince sahip Gökhan Akçiçek aleladelikten sıyrılmış özgün bir kalem. Mısraın seviyesini yükseltmeyi amaçlayan, farklı teknikler denemeyi seven, çocuk kitaplarında sanat değerini ön plana alan, en önemlisi de miniklerde yüksek bir dil estetiği oluşturmayı hedefleyen bir edebiyatçı. Çocuk edebiyatı dizisinin sevimli birer parçası olan birbirinden güzel iki şiir kitabı armağan etti kitaplığıma; Neşeli Çiçekler Mevsimi ile Kalbinden Öpülen Nilüfer.

İsminde dahi devasa bir şiir taşıyan bu iki eser Çocuk Vakfı Çocuk Edebiyat Okulu danışmanlığında hazırlanarak Kasım 2022 tarihinde yayın hayatına kazandırılmış. Gerek kapakları gerekse içindeki çizimler çocukların dikkatini çekecek bir içeriğe haiz. Neşeli Çiçekler Mevsimi’nin kapak görselinde kız ve erkek çocuğun sarıldığı renkler, kuşlar, çiçekler yer alırken, Kalbinden Öpülen Nilüfer’de bir nilüfer çiçeği içinde, su perisini andıran çocuk prenses var. Bununla birlikte “önceleri kuşları, ağaçları ve balıkları kardeşi sanan, sonra karıncalara şemsiye yapmakta ustalaşan” şairin iç kapaktaki yaşam öyküsü henüz giriş safhasında dikkatleri üzerinde toplayan munis bir içeriğe haiz. Kitapların 94 ve 110 sayfayı ihtiva eden hacimleri de birbirine yakın.

Gökhan Bey’in didaktik sanat duyarlılığı ile ördüğü şiirler her kitapta farklı bir alanı imliyor. Meselâ Kalbinden Öpülen Nilüfer'de ağaç ve bitki türlerine dair şiirler yazılmış. Kitapta şarkıların, masalların, neşeli sokakların, hayvanlar âleminin, baharın, müziğin, umudu tasvir eden çocukların arasına zeytin ağacı, kekik, hanımeli, gül sarmaşığı, leylak, mimoza, buğday, salkım söğüt, kavak ağacı, nar, zambak, gelincik, limon ağacı, havuç, karpuz, turunç, karanfil, fıstık ağacı, çilek, kekik, çınar gibi motifler ustalıkla yerleştirilmiş. İlaveten şair huş ağacı, çitlembik, begonvile, sedir ağacı gibi pek çok çocuğun tanışmadığı, hatta benim gibi pek çok yazarın çalışmalarında neden şimdiye kadar kullanmamış olduğunu düşündüğü farklı bitki türlerine de yer vermiş. Buradan hareketle “gül ağacından kaşık/ardıçtan beşik” (s. 66) üreterek dikkat uyandıran şairin daima orijinal bir arayış içinde olduğunu söylemek mümkün. Üstelik eserde denenen farklılıklar hususunda Akçiçek’in de bir farkındalık yaratmaya çalıştığı muhakkak: “Sevgili kavak ağacı/Şiirim değişik/Diğerlerinden/Fark etmiş olmalısın/Rüzgârın sesine uyuyor/Bazı günler/Bazı günlerse yaprağın” (s. 34). Şairin ilk torunu Umay Ece Karadeniz’e ithaf ettiği ve onun adıyla açtığı iki bölüm dışında da ismine şiirler yazdığı eserde Eren Bülbül’e bağışlanan bir eser olması da oldukça değerli.

Gökhan Akçiçek’in diğer eseri Neşeli Çiçekler Mevsimi’nde ise ülkemiz çiçeklerine dair bir farkındalık oluşturulmuş. Kitabın “Çiçek Olma Hevesi” başlıklı ilk şiiri çocukluğumuzun kanaviçe işli ferah odalarıyla, kahve telvesiyle, çekidüzen verilmiş saksılarıyla karşılıyor bizi. Nedendir içinde yer alan pek çok çalışmasıyla mazinin temizlikten ışıldayan, Arap sabunu kokan tek katlı, bahçeli evlerini, huzurlu sokaklarını hatırlattı Neşeli Çiçekler Mevsimi bana… Muhtemelen bu, Gökhan Bey’in kelime seçimiyle ilgili…

Kitabın menekşe ile gül arasında raks eden ikinci şiirinden sonra kına çiçeğinden şebboylara, kahkaha çiçeğinden hanım düğmelerine, kadife çiçeğinden kasımpatılara, nilüferden unutmabeni çiçeğine, begonyadan yasemin ve çuhaya, hercaiden ıhlamura, kaktüsten krizanteme uzanan bir yolculuk başlıyor içimizde. Çiçeklerin sıcak ve munis iklimi renklerle, kuş çeşitliliğiyle, oyunlarla destekleniyor. Özellikle bahar aylarının telaffuz edildiği şiirler bir hayat bilgisi dersi sunuyor çocuklara. Sonra “Kilim Desenli Ağaç” gibi köy okulundaki bir ağacın lisanından yazılan şiir de oldukça ilginç bir tesir bırakıyor. Ben kitabın Kemalettin Kami Kamu’ya ithaf edilen “Cezayir Menekşesi” (s. 44) ile “Buhurumeryem” (s. 60) adlı şiirlerini dönüp dönüp okudum.Kalbinde çocuk taşıyan bir hanım olarak bu şiirleri okumaktan ince bir mutluluk duydum.

Ülkece geçirdiğimiz zor süreçte yurdum çocukları için yapılan hizmetlerden haberdar olmak ve onların artarak devam edeceğini bilmek yegâne tesellimiz.

Selam ile.