Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 May 2019

Kitap mı insan mı?

Kitaplar mı daha samimi ve içten, insanlar mı?
Her kitap bir insan, her insan bir kitap mıdır?
Kitaplar mı daha çok güven veriyor insana, insan mı insana?
Çok şey öğrendiğimiz kitaplar ve hiçbir şey öğrenmediğimiz insanlar var, değil mi?
Bir insan kaç gönül kırdı kim bilir, peki ya kitaplar? Hiç gönül kırmışlığı var mı? Peki ya gönül yapmışlığı?
İnsanlar bizi köreltebiliyor, bizden bir şeyler alabiliyor, peki ya kitaplar?
İnanlarla kavga etmişliğimiz çoktur, kitaplarla kavgamız peki? Kaç kitabın önümüze engel koymuşluğu var, kaç insanın önümüzdeki engeli kaldırmışlığı?
Kitaplar mı daha çok yardımsever insanlar mı?
İnsanlarla mı daha kolay iletişim kurabiliyoruz kitaplarla mı?
Kitap okurken seçici oluyoruz da, sahi insanları neden seçmiyoruz? Elimize her geçen kitabı okumuyoruz, peki insanları? Her yolumuz kesişen insanla neden bir iletişim kuruyoruz?
“İnsan kütüphanesi” kuracak olsaydık, etrafımızdaki hangi insanı en güzel köşeye koyar, başyapıt ilan ederdik?
Her insan bir kitap sayılır derler, katılır mısınız?
Öyleyse kitap yerine insanları da okuyabilir miyiz?
İnsanları okumak niyet okumaktan farklı bir şey mi? Kitap okumaya pek vaktim yok diye sitem edenlerin insanları okumalarını önermek doğru mu olur yanlış mı?
Her insan bir kitap ise, neden her kitap bir insan değil? İnsanı kitaplaştırınca sıkıntı olmuyor ama kitapları insanlaştırınca kafalar karışıyor değil mi?
Kitaplardan çok şey öğrendik de insanlardan ne öğrendik?
Kitaplar mı daha yapıcı, sahici, insanlar mı?
Kitaplar mı daha içten ve sıcak, insanlar mı?
Kitaplar mı insana iyi geliyor, insan mı insana?
Kitapları eleştiriyoruz, oysaki kendimizi eleştirmemiz gerekmiyor mu?
Bir kitabı mı değiştirmek bir insanı mı değiştirmek daha zor? Zordur insana tahammül etmek, katlanmak, ikna etmek, değiştirmek, değil mi?
Hiç kitapların dostluğundan sıkıldın mı? Peki ya insanların dostluğundan?
Kitap okurken gözlerim yoruluyor diye sitem ediyorsun, peki insanları okurken gönlün, zihnin, ruhun yorulmuyor mu?
İhanet, kin, nefret, sevgisizlik, iticilik, suç, ceza gibi onlarca olumsuzluklardan bahsedebiliriz insan için, peki ya kitaplar için?
Okudukça, tanıdıkça merak uyandıran kitaplar, bir de tanıdıkça tüm merakınızın gittiği, hevesinizin kursağınızda bırakan insanlar var, değil mi?
Güzel, etkileyici, önemli kitapların reklamını yapıyoruz da kıymetli insanların reklamını yapmıyoruz, neden? Tebessümleri dahi sahici olmayan insanlar, kitaplar kadar güven vermiyor diye olabilir mi?
Kitapların ön sözü var, son sözü var, dışı belli içi belli, peki ya insanların? İçi başka, dışı başka, özü başka sözü başka değil mi?
Sahi, bazı insanlar kitaplardan daha ucuz, öyle değil mi? Soruyorum öyleyse; kitapların mı kıymetini bilmemiz gerekiyor, insanların mı?