Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
20 Ocak 2021

Kitap iklimi

Yayın kuruluşları, toplumumuzun evlere kapandığı yaklaşık son bir sene içinde kitap okuma oranında ciddi bir artışın görüldüğünü söylüyorlar. Şüphesiz bu hakikat, salgın yüzünden çekilen derin acıları dindirmez ve asla bitirmez ama ‘kahırdan lütuf’ olarak görülebilir.Şükürler olsun ki, toplum olarak artık daha çok okuyor, aydınlanıyoruz. Bu okuma iştahının ve iştiyakının artarak devam etmesi, en büyük temennim, duamdır. Zira buna hakikaten ihtiyacımız var. Okuyarak, okuduklarımızı önce idrak ederek, sonra da hayatımıza uygulayarak dertlerimizi bir nebze azaltabilir, problemlerimizi kısmen çözebiliriz.

Son aylarda okuduğum bazı kıymetli eserlerden bir parça bahsetmek istiyorum. İlki, Peygamber Efendimizin ilk hanımı ve “Müminlerin Annesi” Hazreti Hatice hakkındaki kitap. Yazar E. Gülay Sayın Karabıyık, Hazreti Hatice adlı kitabının kapağına Nebiler Nebisi’nin sözünü almış: “O’nun gibisi var mıydı?” İnceliklerin, hassasiyetlerin, zarafetin ve mühim ayrıntıların buluştuğu bir kitap. Latif üslubuyla devri ve İslâmiyet’in ilk yıllarını güzelce tasvir eden yazarın eseri, bir çırpıda ve manevi istifade sağlanarak okunuyor. İslam’ın gelişinden sonra Hazret-i Peygambere destek olan mümine Ulu Kadın, yaratılmış olan insanların en büyüğüne ve hayırlısına şöyle hitap ediyor:

“Ya Muhammed, Allah’a yemin ederim ki, Allah, seni hiçbir zaman utandırmaz, mahzun etmez, boynunu bükmez. Çünkü sen akrabalarına bakarsın, işini görmekten âciz olanların işini yaparsın, fakiri korur gözetirsin, misafirini ağırlarsın! İnan bana, sen çok iyi ve güzel ahlâklı bir insansın! Yemekten sonra amcamın oğlu Varak’a gidelim, onunla konuşmak bize iyi gelir.”

Kâinatın yüzü suyu hürmetine yaratıldığı “Sevgililer Sevgilisi” de, “Haticetü’lKübra”sından memnun ve razı olduğunu şu mübarek sözleriyle müminlere aktarıyor: “Allah’a yemin ederim ki Allah bana ondan daha hayırlı bir eş vermemiştir. İnsanlar beni inkâr ederken, o bana inanıp beni tasdik etti.İnsanlar benden uzaklaşıp kaçarken, o beni canı ve malı ile destekledi. Allah, onun vesilesiyle beni evlatla rızıklandırdı ve soyumu devam ettirdi.”

İbrâhim Başer, Şehir ve Kültür dergisinde yazılarını severek okuduğum iyi bir yazar, aziz bir dost. Metinlerine peyderpey vâkıf olduğum o güzide seyahatnameler, Bir Damla Tuna’da buluştu. Başer, Tuna’yı bir nehirden ziyade bir medeniyet remzi olarak anlatan Yahya Kemal, Memduh Cumhur ve Haluk Dursun’dan sonra bizi yeni bir Tuna güzellemesine davet ediyor. Bu kutlu çağrı ve yolculuk, bir nehirden ziyade tarihimize, medeniyetimize, asırlar boyunca yaşanmış ulvi bir hayata ve tasavvufun kök saldığı anlamlı bir coğrafyaya yapılıyor. Kitap, aynı zamanda imbikten süzülüp gelen bir ruh yolculuğudur.

Kendisi de derviş kalbi taşıyan İbrâhim Başer, bu yolculukta biz okuyucularına esaslı ve hasbi bir mihmandarlık da yapıyor. Yazarımızın yürekten akıp gelen sözlerine kulak verelim önce: “Bu çalışma, Tuna öznesi üzerinde 4 asır adımlanan coğrafyayı tarihî hadiseler, savaşlar, adsız kahramanlar, yakıcı aşklar ve isimsiz sevdalar… erler, erenler, izler, iz bırakanlar üzerinden yapılan bir yürüyüş denemesiydi yıllar evvel. O uykusuz geceler, yakıcı hissedişler, coşkulu türkülere, lirik şiirler, destansı zaferler önce bir belgesele dönüştü, o coğrafyanın da dâhil olduğu geniş bir izleyici kitlesine ulaştı defalarca… şimdi de belgesele sığmayan taraflarını da yanına alıp sayfalar üzerinden serencamına devam ediyor.”

İyi ki Engin Atatimur yazarımızı teşvik etmiş, iyi ki Hayri Ataş, Başer’in kalbini yeniden yazıyla barıştırmış ve ortaya bu nefis eser çıkıvermiş. Hâllere mutabık olan çizimler de cabası. Bunlar da Ali Düzgün’ün gayreti ve göz nuruyla vücut bulmuş. Sızılı ve iyi bir kalbin terennümü olan Bir Damla Tuna, okyanus mesabesinde bir gönül çağlayışıdır. Bilhassa tarihimize meraklı olanlar ve mazi sevdalıları için.Her iki eser Post Yayın Dağıtım’dan çıktı. Aynı yayınevindeneşredilen diğer iki kitap: Biz Babadan Böyle Gördük (Doç. Dr. Yener Özen-Arş. Gör. Emine Er) ve Pamuk Kafes (Semanur Fayda). Mevlüt Özben’in Kültür ve Toplum kitabı, Bilge Kültür Sanat’tan; Meva A. Önyurt ile Tuba Karabey’in Gölge Oyunları kitabı ise Erdem Yayın Grubu’ndan (Düş Değirmeni) okuyucularına ulaştı. Yazar ve yayıncılarımızın gönüllerine sağlık!