Dolar (USD)
32.51
Euro (EUR)
34.83
Gram Altın
2450.84
BIST 100
9893.95
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

07 Kasım 2021

​Kitap Fuarlarına Kısa Bir Değini

Salgın sonrası konserler, maçlar, sinemalar, tiyatrolar derken kitap okurlarının da beklediği kitap fuarları bir bir açılmaya başlandı. Ankara, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Siirt, Batman ve diğer il ve ilçelerde de açılacak fuarlar, indirimli kitap almayı bekleyen okurların umudu oldu.

Fuarlar, kitap okurları için sadece indirim günleri anlamına gelmiyor. Okurların yeni kitaplarını sabırsızlıkla beklediği yazarlar, şairler, araştırmacılar için imza günleri düzenleniyor bu fuarlarda. Yazar-okur buluşmaları hasreti bu fuarlarla inşallah sona erecek. Okurları, yayıncıların ve fuar alanında bulunan diğer yetkililerin salgın tedbirlerine dikkat edip Taçkıran salgınından bir an önce kurtulmaları da temennilerimiz arasında…

Kitaplar ve imza gününe dair yazar Rasim Özdenören’in bir sözünü hatırladım. Onun yıllar önce söylediği bu söz, hâlâ kulaklarımda çınlamakta. Şöyle demişti büyük usta: Eğer yazar, bir imza gününde üçten fazla kitap imzalamışsa şerefini kurtarmış demektir. Özdenören’in söylediği bu söz, edebî bir kaygı güderek kitap yazan bütün yazarların kâbusudur adeta. Diğer yazarların öyle bir derdi var mı, sanmıyorum. Mesela, yayınevi yazarından daima çocuk kitabı yazmayı isterse ve yazar çocuk kitabına yönelmişse yazarın kitapları artık çoksatar. Test kitapları çoksatar. Bilim kurgu çoksatar. Kitap üzerine vampir ya da kan emici bir yaratık olsa o kitap da çoksatar. Gençlerin yazdığı vetpet kitapları çoksatar. Futbol kahramanlarının hayatlarını anlatan kitaplar çoksatar. Az satan kitaplar ise dini yayınlar, edebiyat sanat içerikli kitaplar bu kategorinin başını çekmektedir.

Geçtiğimiz hafta Kahramanmaraş kitap fuarında yayınevimizin çağrısı üzerine gitmiştim. Kahramanmaraş, edebiyatın başkenti iddiası olan bir şehrimiz. Ama orada gördüğüm manzara bunun çok uzağındaydı. Yayınevleri, okuyucu görmedi. Acaba bütün okuyucular benden önce mi fuara gitmişlerdi. Akşama kadar tek tük okuyucu ile karşılaştık. Maraş’ta tanıdığımız birkaç dostumuz gelmeseydi belki biz de kitaplarımızı imzalamadan dönecektik.

Maraş’a, kitap fuarına geleceğimi haber alan şair-yazar Tayyib Atmaca üstadımız, şu temennide bulunmuştu. Maraş’a eli boş gelirsin, sonra elini doldurur gidersin, demişti. Nitekim öyle olmuştu. İmza saatimiz sonrası Maraşlı Yazarlar standını es geçip fuar alanı dışında 12 Şubat Belediyesinin standına gitmiştim. Orada şair yazar Yasin Mortaş üstadımız bizi bekliyordu.

Gittim de ne göreyim? 12 Şubat belediyesinin kültür ve edebiyat alanındaki yayıncılığı birçok şehir hatta büyükşehir belediyesini geride bırakmıştı. İstanbul’da Esenler Belediyesinin buna benzer faaliyetleri vardı. Başka da bilmiyorum. Merhum Şair Mustafa Pınarbaşı’nın Bütün Şiirleri basılmış. Yasin Mortaş’ın Maraş Saati, Celal Sürgeç ve Serdar Yarar’ın birlikte hazırladıkları Maraş Milli Mücadelesinde Din Adamları kitabı basılmış. Mustafa Okumuş’un Mavi Beklentiler kitabı basılmış. Yine Mustafa Okumuş’un Uzaklara Özlem ve Çoban Yıldızı adlı kitapları da basılmış. Serdar Yakar’ın ilginç bir kitabı var. O da basılmış. Adı Mahzun Şairler. Niye bu adı almış dersiniz. Cevabı şöyle imiş: Maraş’ta şiirlerini kitaplaştıramamış şairler var. Bu kitap, onların şiirlerini derlemiştir. Elimdeki son kitap ise Ali Sezai Kurtaran’ın Maraş Tarihçesi adlı kitaptır. Bu belediye yayını dışında iki kitap daha aldıydım. Merhum Bahaettin Karakoç’un Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman ve İçimizdeki Umut. Son kitabın yazarı ise Muharrem Demir’di. Ne diyelim, darısı diğer belediyelerin başına...

Kahramanmaraş’tan ayrılırken bu sefer de şair Tayyip Atmaca’yı görememiştim. Azeri Türkçesini bilenler için söyleyeyim. “Ne zaman Kahramanmaraş'a gitsem Tayyib Atmaca üstadımız ya kendi kentinden ayrılır ya da kendi kentine gider.”