Kitap Fuarı Çağrışımları
Başta
Türkiye Yazarlar Birliği olmak üzere İLESAM, Avrasya Yazarlar
Birliği, Server Vakfı ve Birlik Vakfı gibi sivil toplum
kuruluşlarının etkinlikleriyle kültürün başkenti olma çabasındaki Ankara,
İstanbul’la yarışını sürdürürken ev sahipliği yaptığı etkinlikler arasında hiç
şüphesiz en önemlilerinden diyebileceğimiz Ankara Kitap Fuarı’dır. Kültüre aşina isimlerce ‘kitap şöleni’ olarak değerlendirilen fuar, 2005 yılından beri
aksatmaksızın açılmaktadır. ATO
Congresium'da 16.sı açılan kitap fuarının 31 Ekim’e kadar süreceğini Ankaralı
kitapsever okurlarımıza duyuralım istedik.
Sohbet, panel,
şiir okuma saatleri ve çocuk ve gençlere yönelik aktiviteleriyle binden fazla
etkinliğe imza atılacağı açıklanan fuarda, 300'ü aşkın yayıncı ve sivil toplum
kuruluşunun yer aldığını duyunca böylesi gelişmeyle kültür dünyamızın
müntesipleriyle sevincimiz arttı.
İlk gün Hayati İnanç söyleşisiyle başlayan
fuarın, eserleri Türkçe yayınlanmış Kazakistanlı yazarlarla tanışma fırsatı
olacağını bu sene Kazakistan’ın‘konuk
ülke’ olmasından öğreniyoruz. Kazakistanlı yazar Prof. Dr. Adil Ahmetov onur konuğu olarak katıldığı fuarda diğer Kazak şair
ve yazarların Türkçe ’ye çevrilen yeni kitaplarının tanıtımıyla On binlerce
kitapla okurlarını karşılayan fuarda eskimeyen yenilerin değerleri hafızamızda
yer tutması için sahaflara ayrı bölüm ayrılmış olması ayrı bir renk katmış.
Eylül Fuarcılık tarafından organize edilen fuar
kapılarını kitap ve yazarlarla buluşmak için öğrenci, öğretmen ve engelli
vatandaşlara ücretsiz açmış. Her gün 10.00 ile 20.00 saatleri arasında ziyaretin
olacağını eklerken, bu sene 500 bine yakın ziyaretçiye ev sahipliği yapmayı
beklediklerini ifade ettiler.
Kitapseverler
tarafından yoğun ilgi gören fuarın açılış
kurdelasını Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanı Mustafa
Şentop 22 Ekim 2021 Cuma günü kesti. Ankara'da genç nüfusun yoğun olmasından dolayı
okur sayısının arttığını dile getirdiği konuşmasına "Bugüne kadar fuara konuk olarak katılan Fransa, İran, Rusya ve
İtalya'dan farklı ve kardeş ülke olan Kazakistan'ı ve değerli kardeş
yazarlarımızı ağırlamaktan menün kaldığımı belirtmek isterim. Bütün şehirlerin
kitap fuarlarının önemi vardır ancak Ankara Kitap Fuarı'nın ehemmiyetinin çok
farklı olduğunu düşünüyorum. Ankara, başkent ama bir diğer özelliği ise
üniversite şehri olmasıdır. Ankara'da 22 üniversite olması ile 300 binin
üzerinde de üniversite öğrencisi var. Bu durum hem genç nüfus hem de yüksek sayıda
okur demektir" sözlerine geçtiğimiz Frankfurt Kitap Fuarı salgın sebebiyle dijital ortamda
düzenlendiğine dikkat çekerek devam etti. Kendisinin kitaplara dokunarak, kitap
görüntüsü ve kokusu ile birlikte olmayı tercih ettiğini başkanlık ofisinde ilk işinin
bir kütüphane yaptırdığını, kitapları görmenin psikolojik olarak rahatlattığına
dair cümleleri katılımcılardan bol alkış aldığında kendisinden önce başkanlık
görevini deruhte eden Bülent Arınç,
Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, İsmail Kahraman
ve Binali Yıldırım’ın makam odası
raflarında kitapların bolluğu aklıma takılmadı değil.
Meclis
kütüphanesinde arşiv niteliğindeki bilgi, belge ve kitapların dijital ortama
kaydedildiğini, araştırmacıların belgelere kolay ulaşmalarına yönelik
çalışmalarla güncellenmesi, belirli bir tarihîn tozlu raflarının milletimizin
vicdanına havale edilmesi için İstiklâl
Mahkemeleri tutanaklarının yayınlandığını da bilenlerdeniz.
Konumuzun bu olmadığının altını çizerek Mehmet Akif’le ilgili görüş ve düşüncelerini gazete ve dergi
sütunlarına taşımış birisi olarak TBMM Başkanının konuşmasında söz ettiği diğer
bir konuyu önemli bulduğumu ifade etmek isterim. İstiklal Marşı'nın meclisimizde
milli marşımız olarak kabul edilmesinin 100'üncü yılında kanun düzenlemesi ile 'İstiklal
Marşı Yılı' ilan etmesini, başta 'Safahat' olmak üzere bütün
eserlerini basıp değişik zaman ve mekânlarda Mehmet Akif’le ilgili anma programları tertip etmelerini takdirle
karşılarken, kültür, sanat ve yayın gibi iletişim alanında uzun süre görev
yaptığımızdan TBMM’deki etkinliklere
davet edilmeyiş sebebimizi Kemal Kılıçdaroğlu’nun
kolaycılığıyla suçu bürokratlara atmaksızın iyi niyetimi muhafaza ile haberdar
olmadığını düşünüyorum ve’s-selam.