Kitabi dostluk
Biliriz ki dostluk, çıkarsız ilişkilerin gönüllerde vücut bulmuş halidir. “Kitap en iyi dosttur ‘’ derken onunla gelen hasbi dostluklara dikkat çekmek isterim.
Hiç
tanımadığım şehirlerden, hiç tanımadığım insanların kitaplarımızı okuyup
gönülce mesajlar atıyor olmaları, dost kalplerin samimi halleri, yaşamın en
güzel hediyeleri.
Birkaç gün
evvel de Çanakkale’dendi bu mesaj. ‘’Eseriniz içimizi ısıttı, bu tarafa yolunuz
düşerse misafir etmek isteriz’’ diyordu.
Şanlıurfa,Kayseri,Bursa,Batman
,İstanbul daha sayamadığım nice şehirlerde yüz yüze görüşmediğim ama, dostluk
ve sevgi penceresini sonuna kadar açmış güzel insanlarla dolu.
Sizin yazdıklarınızı okuyarak, yüreğinize
şahit olmuş insanlar hiçbir bağınız olmasa dahi sımsıkı bir gönül bağı
uzatıyorlar.
Sevme
sevilme duygusunu, hislere tercüman olma satırları ile tamamlayınca kitabi bir
dostluk hasıl oluyor.
İçinde
berrak su taşıyan bir göl gibi , bir ırmak akışıyla…
Nice dost
dediğimiz sarıldığımız, güvendiğimiz insanların küçük bir menfaat uğruna terk
edişlerinin zıddına,onlar sizi her okuyuşta tekrar tekrar dost oluyorlar
sizinle. Harfler adedince.
Okumanın,
yazmanın kutlu eylemler olduğunu yüce kitabımızda okurken bu dostluğu bu kadar şümullü
hale getireceğini ne kadar tahmin edebilirdik ki.
Kitabi olan
bu bağ, nice güzelliğin adresini temelden
veriyordu zaten...
Okuma ve
yazmayla gelen sürece dostlukla beraber,kardeşlik,paylaşma,sevgi,saygı,hediyeleşme,hasbihal,hallenme
,şifa olma,dinleme,dinlenme,sözün yankısı, sorumluluk ve daha birçok etkileşimle
toplumsal aydınlığın tezahürüne vesile oluyor kitaplar...
Beklentisine
karşılık bulamayan insanların, sevme sevilme sebepleri aramaya yönelmeden, güz
yaprağı gibi bir bir dökülmeleri, kopmaları birbirinden, toplumsal bir
yalnızlığın pençesine sürüklüyor insanları. Bir arada sevinçler yaşama
değerlerine hasret kalışlarımız içinde, bu ulvi dostluğu yazıma taşımak
istedim.
Kitabi
dostluk, okuma halkalarıyla, kitap mütaalaları,kitap tavsiyeleri, okuma ve yazı
atölyeleri ile bizlere kaybettiğimiz o safiyane dostlukların açılan kapıları olur
ümidindeyim.
İçinde maddi
hiçbir şeyle beslenmeyen kitap dostluğu, gönülden beslenen doyumu, yüzde yüz
ruhlara sirayet edecektir.
Maddi konu
sadece kitabın fiyatı olurken, insanların kitaba ödedikleri para da o kitap okundukça,
raflarda yerini korudukça değeri azalmayan para olarak ömür boyu kalacaktır.
İyi bir dost
ruha çekilen temiz bir nefes gibidir’’ demiştim ‘’Ninem korkut hikâyeleri’’ kitabımızda.İlave
ediyorum.
“İyi bir
dost olan kitapla oluşan dostluklar, gökyüzü gibidir.”
Gönülce
birbirine değen insanlar, birbirini büyütmekle kalmayıp engin deryalarına nice
insanı da konuk ederler.
Bu
dostluğun oluşturduğu alanlar gerek yüz
yüze, gerek ekranlardan çiçek demetlerini sunar
her cümlede
Olumsuz yaşama dair herşeyin küçüldüğü,
ruhların rahatladığı bu ortamlar, bu sohbetler herkesin ihtiyacı olduğu özel
zamanlardır.
Dostluğu
kimi zaman bir kahve içimi sohbette, kimi zaman ayak üstü bir selamda buluyoruz.
Bu dostluğun saadetini yaşamak ister insan her dem ve ihtiyaçtır.
Gelin
kitapla perçinlenmiş bu samimi dostluklara bir şehrin birlikte gezisi, bir
bardak çayı da ilave edip yol alalım.
Kitapların
konuşulduğu gönüllere de kar yağabilir ,
onlar hep birlikte kardan adam yapmaya koyulur. Yağmur yağar,su göletlerine basarlar
birlikte ıslanırlar kimbilir.Sis olur fener tutarlar birbirlerine.
Yazdığım kitapların
yankısında kah Sivaslı, kâh Konyalı, Kah Bursalı olmuşsam, okuduğumuz kitapların
uzantısıyla dünyayı çevreleyen nice dostluğun kanatlarında uçmak bambaşka bir
ruh haldir bize sıcacık.
Bir imza
günü vesilesiyle buluştuğum şehirlerin izi, okuyan değerli yüreklerin
adımlarında ve gözlerinde gizli.
Bir
karşılaşma” evet siz şu kitabın yazarısınız deyip kocaman kucaklaşma isteği”…
İşte
kitabi bir dostluğun ete kemiğe bürünmüş halini yaşarken siz, dünyanızın üstüne
kitap kokulu çiçekler serpilir.
Sevginin
gücüyle kitap dostluğunuz baki olsun vesselam…