Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
23 Aralık 2020

Kıssadan Hisse

Tarih, sadece geçmiş değil elbette. Bugünü de aydınlatan, dünü yarına taşıyan bir zaman tünelidir. Mazi, ibret vesikasıdır. Hisse alınması gereken kıssalarla doludur. Bugünlerde vefat yıldönümünde rahmetle andığımız aziz şairimiz MehmedÂkif Ersoy’un dediği gibi: “Geçmişten adam hisse kaparmış.. Ne masal şey! / Beş bin senelik kıssa hisse mi verdi? / Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar; / Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?..”

Hasan Ayaz’ın Tüm Bildiklerimiz Tarih Oldu kitabını okuyorum. Post Yayınları’nın kültür hayatımıza kazandırdığı mühim bir eser. Yazar, tespit ettiği önemli konuları ayrı ayrı işliyor. İstanbul’u istila eden Beyaz Ruslar’dan Osmanlı’daki cellatlara, İstanbul depremlerinden Galata bankerlerine kadar birçok mevzuyu özlü biçimde anlatıyor. Cezzar Ahmet Paşa, Hâlet Efendi, Cihan Padişahı Kara Ahmet, Şerif Hüseyin, bütün yönleriyle tanıtılan ve ilginç hikâyeleri aktarılan bazı kişiler. Kahraman olan da var aralarında hain olan da…

Yazar, geniş araştırma, uzun inceleme ve sağlıklı bir gözlem gücüyle metinleri oluşturmuş. Rahat üslup, yazıları okutuyor. Biraz da tarihte iz bırakmış, müspet/menfi şekilde bizi etkilemiş hadiseler, canlı tasvirlerle okurun önüne çıkarılıyor. Hikâye tadındaki metinlerde birçok bilgiye erişiyoruz. Mesela “Osmanlı’da Meczuplar ve Pazarola Hasan Bey” başlı başına kitap konusu. Ayaz, meseleyi, ustalıkla ve canalıcı biçimde alıp takdim ediyor. Bugün farklı bir anlama bürünmüş “Goygoycular”ın hikâyesini de burada öğrenebiliyoruz.

Kitapta anlatılan “Hayırsızada Katliamı”, insanı hüzünlendiriyor. İstanbul’u köpeklerden ‘temizlemek isteyen’ aklıevvellerin işlediği korkunç cinayetleri okuyunca üzülüyoruz. Tarih boyunca sokak hayvanlarına sahip çıkan ecdadımızın “medeniyet merhameti”nden habersiz ve nasipsiz İttihat Terakkişürekasının, binlerce masum köpeğe nasıl kıydıkları anlatılıyor. Halkımız, o zamanki adı Sivriadaolan adaya, bu korkunç itlaftan sonra Hayırsızada ismini verecektir. Issız, ağaçsız adaya çıkarılıp çukurlara atılan, aç ve susuz bırakıp ölüme terkedilen hayvancağızlarınhazin hikâyesi yüreğimizi burkuyor. İnsana muhtaç şekilde yaşamak zorunda olan can dostlarımıza yapılan bu zulme ve katliama, o zaman halkımızın büyük tepki göstermesi dikkat çekiyor.

Meşhur Zaro Ağa’nın serüveni hakikaten ibretlik, hayatı filmlik. 160 yıl ömür süren Bitlisli Ağa, Osmanlı’nın son devrini yaşadı. 10 padişah, 28 Sadrazamın devrini idrak etti. Cumhuriyet döneminde ise iki Cumhurbaşkanı yedi Başbakan ve birçok savaş gördü. Bitlis Mutki’de 1777 yılında doğan Zaro Ağa, 16 Haziran 1934 tarihinde fani dünyadan ayrıldı, Eyüpsultan’a defnedildi.

Hasan Ayaz, “Osmanlı Tarihi’nin Ömer Halisdemir’i: Yedi Sekiz Hasan Paşa” başlıklı bölümde, geçmişteki bir ihanete dikkat çekiyor. Darbe yapmak için Çırağan Sarayı’nı basan Ali Süavi ve avanesine karşılık kahraman “Yedi Sekiz Hasan Paşa”nın bu alçaklığa karşı cesaretle tek başına nasıl direnip darbeci güruhu püskürttüğünü anlatıyor. Hasan Paşa, elindeki sopa ile hadsiz Ali Suavi’yi kafasına vurarak öldürmüş, darbe teşebbüsü sona ermiştir. Yazarımız şu yorumu yapıyor: “Eğer tarihimizdeki darbeleri planlayan üst aklı ve onların yerli işbirlikçi yamaklarını gerçektentanısaydık ve bilseydik 15 Temmuz 2016’daki hain FETÖ’nün darbe teşebbüsü tuzağına düşer miydik?”

“Sonsöz”de iki büyük kahraman olan Hasan Paşa ile Ömer Halisdemir’in ibretli benzetmesini okuyor ve “ibret almalıyız” diyen yazara hak veriyoruz:

“Bir Anadolu yiğidi, elindeki sopayla tarihin seyrini değiştiriyordu. Hem de tek başınave ölümü göze almak pahasına bunu yapıyor, Siyonist bağlantılı İngiliz emellerine uşaklık yapan AliSuavi ve çetesini derdest ediyordu. Tıpkı 15 Temmuz gecesi darbenin ana merkezi olan Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda,darbeci Semih Terzi ve çetesini imha ederek tarihin akışını değiştiren bir başka Anadolu yiğidi Ömer Halisdemir gibi. Vatanı ve bayrağı tehlikeye girdiğinde, bu uğurda ölümü göze alanbu milletin ne Hasan’ları ne de Ömer’leri hiçbir zamanbitmedi, bitmeyecektir. Fakat her defasında buna güvenerek, tarihimizden hiç eksik olmayan, iç ve dış şer odakları tarafından gerçekleştirilen darbeleri iyi öğrenerek analiz etmezsek her an bu tehditle karşı karşıya kalabiliriz. Şunu da unutmayalım,darbeler başarılı olduğunda mutluluktan havalara uçacak olanlar, başarısız olunca da ‘bu bir tiyatro’ diyebilen zihniyet, bugün olduğu gibi dün de vardı. Bunun için aziz milletimizin her daim canına ve malına kastedebilecek darbe simsarlarını bir an olsun aklımızdan çıkarmamalı ve tarihimizdeki darbe hadiselerinden ibret almalıyız.”