KİRLİ HESAPLAR ÇARŞISI
Hüseyin Gülerce bey, Gülen Hareketi içerisinde 30 yıldan fazla kalmış; Zaman Gazetesi'nde 23 yıl
yazarlık, 4 yıl Genel Müdürlük ve 1 yıl Genel Yayın Yönetmenliği yapmış bir isim. Aynı zamanda bütün
Türkiye'yi ve yurt dışında pek çok ülkeyi Hareket adına dolaşmış ve konferanslar vermiş. Yani
cemaatin önemli isimlerinden biri olmuş.
Ancak insanların yararına sandığı, bütün şehirlerimizdeki ve dünyanın dört bir yanındaki okullarla
güzel hizmetler yaptığını düşündüğü bu insanların nasıl birden değiştiklerini, halim salim insanların
saldırgan ve hırçın, kavgacı ve iftiracı hale geldiklerini, devleti ele geçirmeye çalıştıklarını görünce
ayrılıyor. Artık ülke için tehlike gördüğü bu yapılanma ile mücadeleye, insanlarımızı uyarmaya gayret
ediyor. Müşahedelerini, gizli hedeflerini anlatıyor ve hareketin dünü ile bugününü kıyaslıyor.
Kitap aynı zamanda Paralel Yapı'nın bir tarihçesi niteliğinde. Nasıl bu çıkmaz yola girdiler, devlete
niçin savaş açtılar, bekledikleri ve amaçları neydi, Fetullah Gülen'e neden Seçilmiş Kurtarıcı gözüyle
bakıyorlar gibi sorulara cevap arıyor.
Hüseyin Gülerce ağabeyimiz bu güzel eserini akıcı bir dille ve kolay okunan üslu00fbpla yazmış. Zevkle ve
ibretle okuyor, elinizden bırakamıyorsunuz.
Bütün okuyucularımıza Kirli Hesaplar Çarşısı adlı bu kitabı hararetle tavsiye eder, muhakkak
okumalarını öneririm. Hem bu yapıyı tanımak hem de bu tür sapkın grupların ağına düşmemek için
elimizden düşürmemeliyiz.
30 yıldır tanıdığım, hep kaliteli ve ihlaslı çizgisini sürdüren ağabeyimize teşekkür ediyor, nice güzel
eserler kazandırmasını temenni ediyorum.
AHMET YAŞAR HOCAEFENDİ
Muhterem ve uyanık güvendiğimiz bir dostumuz gerek mesleği icabı gerekse merakından piyasadaki
şeyh ve diğer dini cemaat liderlerini tanımaya gayret ediyordu. Bize bir çoğunu (isim vermem uygun
olmaz) yakından incelediğini ve çoğunun kalıbının adamı olmadığını anlatmıştı. Trabzon'daki Ahmet
Yaşar Hoca efendinin ise birkaç mübarek zattan biri olduğunu da ifade etmişti. Bütün derdi ve gayreti
İslamiyet'i yaşamak ve tebliğ etmek, insanlara Hak ve hakikati anlatmaktı.
Gerçekten tanıyanlar hep aynı müspet ifadeleri tekrarlıyordu.
Kafama koymuştum, bu muhterem zatı ziyaret edecek, duası ile bereketlenecektim. Ancak meşgul
oluşum ve günlük rutinlerimin yoğunluğundan bir türlü nasip olmadı. İşte gazete ve internet
sitelerindeki acı haberi görünce üzüldüm ve kendime kızdım: Efendi ahirete intikal etmişti. Rabbim
rahmet etsin. Mekanı cennet olsun.
Kendi kendime karar verdim, Mevla dostlarına daha yakın olmak gerek diye. Rabbim onların yolundan
ayırmasın.