Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Şubat 2024

​Kirli demokrasi

Çok kutuplu dünya düzensizliğinde liderliğe oynayacak iki ana aktörün geleceği 2024 yılında yapılacak seçimlerle belirlenecek. İki yıldır topyekün batıya karşı Ukrayna’da savaşan Putin’in Mart ayında yapılması planlanan seçimlerde şu ana kadar Yeni İnsanlar Partisinden Vladiskav Davankov, Rusya Komünist Partisi’nden Nikolav Haritanov ve Rusya Liberal Demokrat Partisi’nden Leonid Slitski karşısına resmi aday olarak çıktı. Putin’in müzmin muhalifi Aleksy Navalni’nin hapiste ölmesi veya öldürülmesi Rusya’da demokrasinin çarklarının nasıl döndüğü konusunda bizlere fikir veriyor. Navalni’den önce de Wagner’in kurucusu Yevgeni Prigojin’in isyan hareketi sonrasında uçak kazasında hayatını kaybetmesini seyrettik.

Rusya’da iktidar muhalefet ilişkisi birebir kaba güce (silah) dayanırken, ABD’de ise güç sömürünün en önemli aygıtı paraya (dolara) dayanıyor. Kasım ayında yapılacak ABD seçimleri öncesinde Trump-Biden çekişmesi bize hukukla oynanan demokrasinin kirli yüzünün diğer tarafını gösteriyor. ABD seçimlerine katılacak adaylara karşı hukuk entrikaları bir başka ülkede olsa, o ülke mutlaka ve mutlaka diktatöryal ilan edilirdi. Trump’ın ABD başkanları arasında IQ’su en düşük olarak ilan ettiği Biden’in oğlu Hunter Biden hakkında başlatılan soruşturmada sürpriz bir gelişme yaşandı. Biden’i azile götürecek davanın muhbiri Alexander Smirnov, Biden ile oğlu Hunter’ın Ukraynalı enerji şirketi Burisma ilişkileriyle ilgili ifadelerinin yalan olduğunu açıkladı. Ukrayna’da babasının makamını kullanarak haraç kesen Hunter’ın cezaevine gitmesi ve Biden’in koltuğu böylece kurtulmuş oldu. Trump hakkında açılan davaları ise saymaya gerek yok. Hakkında sus payı davası dahil birçok dava yürütülüyor. Geçen hafta Yazar E. Jean Corrall'a hakaretten 83 milyon dolar, emlak yolsuzluğundan 354.9 milyon dolar ceza aldı. Yani ABD sistemi uluslararası hırsızların yolsuzların, piyasayı dolandıranların siyaset yapmasına engel olmuyor. Cinsel taciz dahil her türlü suçu işleyenler ABD başkanı olabilir ancak ABD devletini dolandırmaya kalkarsa veya ABD’nin hak ve menfaatleri aleyhine biri bir suç işlerse, yahutta Siyonist barbarlığa karşı olduğu için antisemitik ilan edilen kişinin ise dünyanın hiçbir yerinde yaşama hakkı yok.

Yeni dünya düzeni süper güçlerin rakip sistemler oluşturarak diğerlerini taraf olmaya zorladığı çift başlı yapılanma yerine birbiriyle yarışan irili ufaklı birçok gücün olduğu bir yapılanmaya gidiyor. Çin-ABD rekabetinden, Rusya ve Hindistan’dan sonra Endonezya gibi bir dev filiz vermeye başladı. Asya’nın gerek kuzeyi gerekse de güneyindeki gelişmeler Batı egemenliğinin sonunun yaklaştığını gösteriyor. Asyalı ve Afrikalı aktörlerin yükselişi İngiltere ve Fransa gibi eski hegemonların küçülmesiyle eş zamanda meydana geliyor. Gelişmeler ABD hakimiyetinin sonsuza dek sürmeyeceği yüzyıllardır dünyayı sömüren Avrupa-Atlantik yerine Hint-Pasifik bölgesinin ekonomik düzende belirleyici olacağını gösteriyor. Kavganın büyüğü ise orta koridor Türk coğrafyası için veriliyor.

İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırımı, İran’ın Suriye, Irak, Yemen ve bölgede beslediği 200 bin kişilik paramiliter güçlerini bile kullanmadan, ABD-Avrupa’nın Hint-Pasifiğe sarkması için kendisine yapacağı muhtemel saldırının önüne geçmesi olarak okuyanlardan, İslam dünyasının üç saç ayağı Türkiye, İran ve Mısır’ın, Atlantik-Pasifik dengesinde saf dışı bırakılarak bölünme ve parçalanmanın hızlandırılması girişimi olarak okuyanlar da oldu. Batı İran’ı Arapların yükselişine karşı bir sopa, Türk koridoruna karşı ise bir set olarak görüyor. Türk koridorunun önünde engel olan Ermenistan’ın berteraf edilmesinden sonra Güney Koridor taraftarları İran vasıtasıyla Orta Koridoru (Türk yükselişini) durdurma derdine düştüler.

Gazze soykırımı, Ukrayna savaşını gölgede bırakarak, 2024 seçimleri öncesinde Putin’e derin bir nefes aldırdı. NATO’ya giremeyeceğini anlayan Zelensky, Rusya ile erinde sonunda masaya oturacağını yakından görüyor. Kalıcı barış için Donetks bölgesinde iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Rusya’ya bağlı bir yönetimin kurulmasına taraflar şimdiden razı. Her iki tarafın da istediği Kırım için Türkiye ağırlığını koyarsa bağımsız bir yönetim ortaya çıkabilir.

Savaşın başından beri Rus ilerleyişini durduran Bayraktarla ilgili Yunanistan, Rum kesimi ve Fransa’dan Ukrayna’ya iyi bir kazık geldi. AB Fonlarıyla alınacak olan Bayraktar siparişleri bu üç ülke tarafından engellendi.

Türkiye ise, Kore savaşından sonra kabul edildiği NATO’ya katılışının 72. Yılını kutluyor. Irak ve Suriye’de ABD’nin desteklediği terör örgütü PKK ile mücadele ederek, Erbil’e konuşlu ABD ile Bağdat-Basra hattındaki İran’ın terör örgütleri üzerinden kapışmasına mani olarak, Mossad ajanı Barzanileri Irak’ın bölünmemesi konusunda ikna ederek, Körfez ülkelerini İsrail-ABD oyunundan uzak durmaları konusunda uyararak, Mısır’ın Doğu Akdeniz’de Batı çıkarları yerine kendi ve İslam dünyasının çıkarları yanında konuşlandırarak, Rum Yönetimine konuşlanan İngiliz, ABD hava ve deniz unsurlarına meydan okuyarak, Batı’da Yunanistan tehditlerini gözlemleyerek, Kuzey’de Karadeniz’in daha da istikrarsızlaşmasına mani olarak, Doğu’da Azerbaycan işbirliği ile Batı emellerini Kafkaslarda bertaraf ederek NATO’nun içinde, NATO tehdidiyle mücadele ediyor.

Türk demokrasisinde ise hainlere ceza değil ödül veriliyor. Anayasa Mahkemesi’nin geçen seçimlerden önce görüşmesini beklediğimiz ancak bir türlü gündeme alamadığı HADEP davası ile, partilerin üç beş oy daha fazla alabilmek için terör uzantısı yapılarla kol kola yol yürümesiyle. FETÖ uzantılarını umutlandıran Danıştay kararlarıyla seçmenin zihni bulandırılıyor. Bunun adına da demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü deniliyor. APO gibi bir alçağa özgürlük isteyecek kadar pervasızlaşan terör yanlılarına karşı kurumların eli kolu bağlanıyor. Devlet çınarını yıkacak baltalara sap yine bu ağaçtan biçiliyor. Bunun adına kirli demokrasi demeyelim de ne diyelim…. Vesselam…