Kırık mermer parçaları
20 Ocak’ta ABD Başkanlığı’nı devralacak olan Joe Biden, ABD Kongresi’ne baskın yapan Trump taraftarlarını “yerli terörist” ilan etti. Peki, ABD Başkan Yardımcısı olarak 2016 yılının Ağustos ayında TBMM’yi ziyaretinde kendisine hediye edilen kırık mermer parçalarını hatırlıyor mudur?
ABD
Kongresi’ni basan göstericiler terörist oluyor da, Türkiye’nin Meclis Binasını
F 16’larla bombalayan FETÖ’cü hainler terörist olmuyor mu? ABD bu teröristleri besleyip barındırmıyor mu?
Joe Biden, TBMM’nin bombalarla parçalanan kırık mermer parçalarını ne yaptı
acaba? Kongre baskınında hatırına gelmiş midir?
15 Temmuz
darbe girişimi sırasında ABD’nin İncirlik üssünden kalkan tanker uçaklar darbecilerin
kullandığı F 16’lara 20’den fazla sorti ile yakıt ikmali yapmıştı. O dönemde
ABD’nin Ankara Büyükelçisi bir müstemleke valisinden farkı olmayan John
Bass’tı.
Darbeyi, F.
Gülen dolayısıyla ABD adına yöneten sivil imam Adil Öksüz Akıncı üssünden kaçar kaçmaz ilk olarak ABD
Büyükelçiliği’ni telefonla aramıştı. Peki, Adil Öksüz’ü dokunulmazlığı olan
diplomatik bir araçla Türkiye dışına kim çıkarmıştı?
***
Adım attığı
her yerde karışıklık çıkaran
ABD’nin küstah büyükelçisi John Bass, 2017’nin onuncu ayında Türkiye’den
ayrılıp Afganistan’a giderken “9,5 aydır Türkiye’de terör saldırısı yaşanmıyor.
Bu İŞİD vazgeçtiği için değil, işbirliğimizin sonucudur” yorumunu yapmıştı.
Sırf bu sözler bile terörü kimin yönetip yönlendirdiğini açıklamaya yetiyordu.
Türkiye,
ABD’nin darbe ile bağlantılı isimlerini deşifre ettikçe John Bass’tan da çok sert tepkiler gelmişti.
ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan FETÖ’nün tescilli adamı Metin
Topuz’un gözaltına alınması üzerine ABD’nin Ankara Büyükelçiliği bir Pazar
akşamı açıklama yaparak vize hizmetlerinin askıya alındığını duyurmuştu. Metin
Topuz, casusluk ve FETÖ’ye yardım suçlaması ile yargılandığı davada 8 yıl 9 ay
ceza aldı.
John Bass’ın Türkiye düşmanlığı Türkiye’den
ayrıldıktan sonra da devam etti. Onun ABD’nin Afganistan Büyükelçisi olmasından
sonra Afganistan’dan Türkiye’ye doğru yoğun bir göçmen akını başladı. John
Bass’ı araştırırsanız altından mutlaka bir çapanoğlu çıkacaktır. Tıpkı rahmetli
Abdurrahim Karakoç’un dediği gibi:
İlim
adamıyım der, araştır mason çıkar.
Dört
makale yazmışsa dördü de fason çıkar.
Hele bir
araştır bak aslını-astarını
Büyük
dedesi Yorgi, babası Mişon çıkar.
***
İstihbarat
servislerinin alttan alta çalışması sonucu başlatılan Arap Baharı, ABD’nin İslam ülkelerinde kaos
çıkarma, bölüp parçalama, istikrarı bozma operasyonunun adıydı. 11 Eylül
saldırılarını bahane ederek Afganistan ve Irak’a girip perişan ettiler;
binlerce Müslümanı katlettiler. DEAŞ ve YPG’yi kullanarak Suriye’yi
parçaladılar. 15 Temmuz’da tam da sıra Türkiye’yi bölüp parçalamaya gelmişti ki,
inançlı insanlar imanlı göğüslerini siper ederek Gülen kılıklı ABD darbesini
önledi.
15 Temmuz’dan
sonra da Türkiye’de çok şey değişti. Suriye’deki piyonları ile ABD’nin
Akdeniz’e doğru uzanan bir devletçik kurması önlendi. ABD casusu Hafter’in Libya’ya hâkim olması
engellendi. Doğu Akdeniz’de 20 yılda kurulan tezgâh bozuldu. Peki ABD ne yaptı?
Kıbrıs Rum Kesimi’ne silah ambargosunu kaldırdı, şimdi de güneyde üs kuruyor.
Türkiye,
kendisini dışlamaya çalışan
dünya jandarmasına son büyük darbeyi Kafkaslar’da vurdu. Yaklaşık 130 yıldır
Müslüman Türk’ün aleyhine kullanılan batı uşağı Ermeniler, hak ettikleri usulle
terbiye edildiler. Şimdi ABD’nin karıştırdığı İslam dünyasının farklı
bölgelerinde adalet ve sükuneti hâkim kılma zamanı. Balkanlar, Afrika, Orta Doğu
ve Uzak Doğu’da savaş yerine barışı, kargaşa yerine sulhu, kavga yerine
kardeşliği hayata geçirmek artık barışın sembol devleti Türkiye’ye düşüyor.