Dolar (USD)
35.25
Euro (EUR)
36.77
Gram Altın
2965.80
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
21 Aralık 2019

Kıra kıra vura vura

İnsanlığın dip yaptığı ve her türlü puştluğun marifetmiş gibi kapış kapış satıldığı bir döneminde yaşıyoruz dünyamızın.

Teamülmüş insanlıkmış ayıpmış günahmış hepsi batıl(!). Tek doğru ve tek gerçek vahşi güç ve onun acımasız gayrı insani kuralları. Taşlar bağlı köpekler serbest.

Böyle bir dünyada omurgalı durabilmek, savrulmanın sınır tanımadığı bir düzende ayakta kalabilmek ancak ve ancak vertikal gücün yardımı ile olur. Nasrun minallahi ve fethun karib.

Dünya jandarması çakacak çivi bırakmadı. Çivisi çıkmış dünyada ayakta kalmak ancak Rabbimizin izni ile olur. Bununda olmazsa olmazı bu lutfa ve kereme layık olabilmektir. Her bir fert olarak miskinler garip gureba sabit top yekun ellerimizi açıp ya Rab ile başlayan yakarışlarla gavurun oyununu başlarına ters yüz geçirmeli. Fiili ve kalbi bu duaya amin diyerek katılmalıyız.

Eski Türkiye beklentileri ile yolumuza taşlar koyan yerli yabancı güruhun havhavları it dırıltısı olarak algılanarak onlara oşt oşt diyebilmeliyiz.

Bunlara kalırsa hedef tek. Tayyip gitsin biz her türlü zillete dünden razıyız derler. Başka bir hedefleri yok.

Hırs aklın önüne geçerse....

Günümüz insanı hırsının kurbanı olmaya o kadar sevdalı ki, yaşadığı onca olumsuzluğa rağmen bu illetten kurtulamıyor.

Ders alması gereken her bir yanlışını düzeltmek şöyle dursun daha da beteri ile yüzleşmek gibi bir kaderi adeta yaşamaktan zevk alıyor. Celladına aşık idam mahkumu gibi bir paradoks sürüp gidiyor.

Nereye kadar?

Hırsın sıfatına göre değişen bir sürece kadar diyeceğim.

Servet şehvet şöhret insanı diğer canlılardan ayırabilen üç ana hırs tuzağı. Her biri başlı başına aklın önüne geçebilir ve insanı öyle bir savurur ki, göz açıldığında uzun süre bir sersemlik yaşanır.

Aklı sadece bu sıfatlarda süzgeç değil elbette. Zekanın kontrolünde de iyi bir süzgeç görevi görür ve bizleri öyle tuzaklardan korur ki, şükreder oh be iyi ki aklımı mantığımı kullandım deriz.

Bu gerçekliklerden olsa gerek kutsal kitabımız hep akla hitap ederek zekasına güvenenlere akledin akletmez misiniz akdedenlerden olun diye uyararak gaflet ve dalalette olmamızı engeller.

Tüm bu gerçekliklere rağmen insanoğlu hüsranda olmayı tercih ederek her iki dünyasını zindan etmeyi başararak gaflet ve dalalet içerisinde yaşamayı tercih eder ve hiç ölmeyecekmiş gibi çalışır didinir durur.

İnsan zayıf ve zaaflı yaratıldığı bilinci ile ölçülü hareket ederek yaşayabilse bir çok tuzağa karşı kendini koruyabilir. Aile terbiyesi ebeveyn örnekliği ve iyi arkadaş seçimi gibi zırhlarla kendini korumalı kollamalı.

Eğer bunu başaramaz nefis şeytan ve heva heves peşine düşerek vur patlasın çal oynasın mantığı ile sorumsuz yaşamak gibi bir tercihin kurbanı olursa bir süre sonra ruh ve beden sağlığında işaret veren hastalıkların pençesine düşebiliyor.

Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olup son pişmanlığın para etmediği bohemyan bir yaşam tarzına doğru kolayca savrulma yaşayabiliyor.

Akıl nimeti her durum ve şartta istifade edilecek yegâne kaynağımız olup bir çok açmazımızı açan bir maymuncuk olarak hep doğruya güzele yönelterek yolumuzu sıratı müstakime doğru açar.

Bu bahtiyarlığa erişmeyi temenni ediyorum.

Sağlık ve mutluluk dileklerimle.