Kira artışında yüzde 25 sınırı
Türkiye’de yasal kira artış oranı, TÜİK
tarafından her ay yayımlanan on iki aylık ortalamalara göre tüketici fiyat
endeksindeki artış baz alınarak hesaplanıyor. Örneğin en son açıklanan oran
yüzde 39,33’tü. Dolayısıyla ev sahipleri yasal olarak bu oranın üzerinde bir
zam yapamaz.
Geçen yılın Kasım ayında yıllık yüzde
21,31 olarak açıklanan tüketici fiyat endeksi, döviz kurlarındaki yükselişin de
katkısıyla artış eğilimine girdi ve 6 ay sonra bu oran yüzde 73,5’e kadar
çıktı. Bu durumdan iğneden ipliğe neredeyse tüm harcama kalemleri etkilendi
ancak gıda, konut ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları toplumun
geniş kesimlerini ilgilendirdiği için daha fazla ön plana çıktı.
Konut fiyat endeksine göre; konut
fiyatları Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 110
oranında artmıştı. Satış fiyatlarındaki artış kira bedellerine de yansıdı.
Şehirlere hatta semtlere göre farklılık gösterse de Türkiye genelinde kira
artışları geçen yıla göre iki katına kadar çıktı.
Bu olağan dışı fiyat artışları
nedeniyle, ilgili dört bakanlık bir çalışma yürütüyorlardı.
Geçtiğimiz gün Adalet Bakanı Bekir
Bozdağ’dan konuyla ilgili olarak; “Konut kiraları bakımından, 1 Temmuz 2023 yılına kadar
yenilenecek kira sözleşmelerinde bir
önceki kira yılının yüzde 25’ini geçmemek koşuluyla yapılacak artışların
geçerli olduğuna dair bir geçici
hüküm, Borçlar Kanunu’na Adalet Komisyonu’nda eklenecek” şeklinde bir açıklama
geldi.
Enflasyonun yüksek seyrettiği böyle bir
dönemde herkesi memnun etmek çok da kolay değil. Bakanın açıklamasına
bakıldığında, bu düzenlemenin
halihazırda oturan kiracıların lehine olduğunu görüyoruz. Ve tabii ki kira
artışının yapıldığı ay, bu tarihten sonraya denk geliyorsa bu durum geçerli
olacak.
Asgari ücrete bu yılın başında yüzde 50
zam yapıldı. Diğer ücretlerde ise yüzde 30-35 civarında bir artış gerçekleşti.
Diğer bir ifadeyle kira artış oranı, ücret artışına yakın bir seviyedeydi. Asıl
tartışılan konu sıfırdan kiralama
yapacak olanların durumuydu. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi
rağbet gören şehirlerde konut kiraları kontrolsüz bir şekilde arttı.
Öte yandan enflasyonun mevcut seviyesi
göz önüne alındığında, sadece tek bir evden kira geliri elde edenler için yüzde
25’lik kira artışı yeterli gelmeyecektir.
Bu düzenleme mevcut kiracıları bir
nebze rahatlatırken aynı zamanda enflasyonun altında kalan kira artışı
nedeniyle yatırım amaçlı konut almak isteyenleri de diğer yatırım araçlarına
yöneltebilir. Bu da konut satışlarının azalmasına, dolayısıyla konut fiyatlarında bir düşüşe neden
olabilir. Ancak madalyonun öbür yüzünde ise bu yatırımcıların dövizi tercih
etmeleri olacaktır.
Büyüme verisinden de hatırlayacağınız üzere ilk çeyrekte daralan tek sektör inşaat olmuştu. Diğer bir ifadeyle sorunun asıl kaynağı arz sıkıntısıdır. Sonuç olarak kiracıları koruyan bu düzenlemenin faydalı ancak geçici olduğunu söyleyebiliriz.