Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
16 Eylül 2022

Kin ve ihtiraslar bloku

Neşe öğretmeni bilirsiniz. PKK’nın katlettiği binlerce şehidimizden biridir. Atamasının çıktığı Çavuşlu köyüne (Diyarbakır-Bismil) ulaşır ulaşmaz, görev yapacağı okula gitti. Okulun durumu içler acısıydı.

Köy muhtarı ve köyün ileri gelenleriyle konuşup eksikleri gidermek için yardım istedi. Köylüler isteksizdi, ancak “Parasını ben vereyim.” deyince onarımı başlatabildi. İlk aylığının büyük bölümünü ustalara verdi, gerisini de borçlandı.

Neşe yorgun argın okuldan eve geldi. Biraz dinlendikten sonra babasına: "Onarım işleri yüzünden açıldık. Evde sivri biberimiz var istersen onları kızartalım, ekmek ve yoğurtla yeriz.” dedi.

Henüz bir ocakları yoktu. Biberleri hazırladı, tavayı piknik tüpüne koydu. Ekmek ve yoğurdu masaya bıraktı.

Hava iyice kararmış, köydeki köpekler sürekli havlıyor, onun ötesinde uluyordu.

Köpek ve rüzgar sesinden, önce kapının vurulduğunu duymadılar. Sertçe çalmaya devam edince, babası: “Kim o?” diye seslendi.

Açın, hoca hanımla bir şey görüşeceğiz.” dedi kapıyı çalanlar.

Açtılar. Karşılarında silahlı iki yarasa. “Dışarı çıkın!” diye bağırdılar.

Türkçeyi düzgün konuşanı: “Biz 'Faşist T.C.’nin hiçbir öğretmenini Kürdistan’a (?) sokmayacağız, biletlerini iptal etsinler.' demedik mi?" diyerek, genç Neşe öğretmenin yaşlı babasını tokatlayarak yere yuvarladı.

Neşe, köylülerden yardım gelir umuduyla bağırmaya başladı. Avazı çıktığı kadar haykırdı ama köyden “yardıma gelen kimse” çıkmadı.

Doğrulan babası “Yapmayın!” diyordu.

Yarasalardan biri silahın namlusunu Neşe’nin babasının kafasına dayadı ve tetiğe bastı.

Neşe donup kaldı. Yeniden bağırmak istedi ama sesi çıkmadı. Kendini olduğu gibi yere bıraktı.

Neşe’yi saçından tutup tekme ve dipçik darbeleriyle köyün çıkışındaki tepeye kadar sürüklediler.

Genç öğretmenin üstündeki giysi paramparça oldu. Bu arada kalleşlerin sayısı beşe çıktı.

Neşe öğretmen gözleri açık ve donuk, ölüme hazır bakıyordu.

Biri kalaşnikofunu seriye aldı ve Neşe öğretmenin sağ göğsünün üstüne dayayıp tetiği çekti. Beş mermi göğsünü parçalamaya yetmişti.

Diğer göğsüne de mermi yağdırdılar.

Neşe öğretmen daha 22 yaşındaydı. Çıtı pıtı, çocuk görünümlü bir kızcağızdı. “Bayrağımızın dalgalandığı her yere giderim.” diyor, başka bir şey demiyordu.

Neşe daha yirmi beş günlük öğretmen iken 26 Ekim 1993'te PKK’lı teröristler onu şehit etmişti.

PKK kırk yıla aşkındır öldürüyor, katlediyor, ülkemize olmadık zararlar veriyor. Şimdi siz bu katiller için “iyi çocuklar” diyeceksiniz sonra da kalkıp “biz Atatürk’ün partisiyiz” diyeceksiniz öyle mi?

Bu partinin önemli yöneticilerinden biri, “Diyarbakır hakikaten Türkiye Kürdistan’ında önemli, tarihi bir şehrimiz” diye bölücülük naraları atıyor, siz de bu partinin lideri olarak buna ses çıkarmamakla bu suça ortak olmuyor musunuz?

Diyelim ki, yediniz bir yerde iktidar oldunuz, gizli ortak HDP ve ittifaktaki terör seviciler ile Türkiye’nin bütünlüğünü sağlayacaksınız öyle mi? Ortak derdi Türkiye olmayanların ittifaklarının çok uzun sürmeyeceği şimdiden gün yüzüne çıkmıştır.

Bir taraftan “Ben milliyetçiyim” naraları atacaksınız diğer taraftan Türkiye’ye düşmanlık yapanlarla üç beş oy uğruna kader birliği yapacaksınız, sizin milliyetçilik anlayışınız bunu mudur? Kullanışlı ortak olmak sanırım böyle bir şey olmalı.

Ülkemizin İstiklal ve istikbali her şeyden önemlidir. Oydan da, kişisel İstikbalden de.