Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2970.45
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
24 Nisan 2021

Kimse kitapsız değil

Her birimizin hayatını oradan baktığı bir kitabı, olmadı defteri vardır diye düşünürüm.

Bir yerlere bakıyoruz. Rasgele bir bakma değil bu. Bir daha bir daha bakma. Cümlelerle olaylar, tekliflerle tecrübeler birbirine karışıyor. Kitabımızla hayatımız.

Bir yerlerde “gara gaplı kitaplarımız” var hepimizin şimdi, inkar etmeyelim. Görünür, elle tutulur veya soyut, hayali, fark etmez.

Bir gün bir arkadaş benimle buluşmaya gelirken nereye gittiğini sorana “Kitaplı bir yazarla görüşeceğim” demiş. Bunu bana anlatırken gülerek ekledi: “Çünkü ben tam anlamıyla kitapsızım.” Mecazlarıyla beraber yüklü bir anlamı vardı cümlenin. Kendi kendime yaşamını bakıyor olduğu ve bizzat oluşturduğu günlük gibi bir ömürlüğünün illa olduğunu düşünmüştüm o an…

Hani derlenip toparlanmamış olabilir, farklı kitaplardan yırtılıp fasikülleri birleştirilmiş olabilir. Veya derli toplu adı belli bir kitaptır. Bilemem.

Bir de kitap kelimesinin, anlam telkin eden her şey gibi geniş bir tanımının da olduğunu düşünürsek, tamamdır.

Sanki kitapsız insan yok gibidir. Kendisi öyle sansa da…

Serbest elektronlar gibi dolaşan nice sözün veya başlı başına müstakil bir kitabın, kitapların bize taşıdığı sözün gücünü, etkisini konuşmaya dahi lüzum yok. Fakat her nasıl ve neredense sözün etkisi kendi tesirinin yanında muhatabının tesire açıklığına, hazır olmasına bağlı öyle değil mi? Buna ön yargısız, samimi anlama isteği de diyebiliriz. Aynı sözün, kelamın bir kişi veya topluma yüksek etkisinin yanında bir başka kişi veya topluma sıfır etkisinin olması, hatta karşıtlık, tepkisellik oluşturması sözün kendi başına etkinin hakimi olmadığını gösteriyor. Anlam; hakimiyet alanını insanla, insanın ona açık olmasıyla ve anlamayı istemiş olmasıyla paylaşmak durumunda…

Aynı söze karşı çok zıt tavırlar sergileyebiliyor insan. Demek ki başrolü kapmış insan kendi oyununda. Aferin ona!

Düşünün ki, Kur’an kimileri için daima biraz ıslak kirpiklerdir. Vecd halidir. Coşkunluk içinde kaybolma ve titreyerek yeniden kendine gelme hali… Aklı başında şahsiyetler olma yöntemi… Veya daha nice doğru etkilenimler, duygulanım ve düşüncelere dalma ve birden emeğe, eyleme dönüştürme kitabı…

Fakat kimileri içinse öğretilmiş, ezberletilmiş, dayatılmış ve hayatı yaşanmaz kılacak, tarih boyunca da pek çok toplumu geri bırakmış bir kitaptır…

Aynı Kitap’tan bahsediyoruz.

Aynı yağmurun farklı topraklara inişinden.

Bütün bunları görünce insan, yoksa kitap denilen; insanın söze, anlama yaklaşma biçimi midir, diyesi geliyor. Koskoca anlamı bir çırpıda hiçe sayan da insan. Ona atlayıp gökleri gezen, ayağında yıldız tozu toprağa sağlam basan da insan.

İnsan kafasında tuttuğu hesabı-kitabıdır demek ki… Neyi tutuyorsa ona tutunuyor ve o oluyor.