Kimler mutlu olabilir?
Mutluluk, bütün insanların gerçekleştirmek istedikleri bir durumdur. Herkes, mutlu olmak ister. Mutlu olmayı neredeyse bütün insanlar istemesine rağmen, mutluluğu gerçekleştiren insanların sayısı ise çok azdır. Mutluluk durumu, genelde tek boyutlu olarak anlaşılmaktadır. Çoğu zaman mutluluk, psikolojik açıdan anlaşılmaktadır. İnsanların tatmin olmak bilmeyen arzularının, isteklerinin ve hırslarının, insanları mutsuzluk olarak nitelenebilecek durumlara hapsettiğine dair bir algı vardır. Kişisel arzularımızı, ideallerimizi ve isteklerimizi gerçekleştirmeye çalışmak, mutsuzluk değil, mutluluk üretmelidir. Mutluluk, bireysel ve özel bir olgudur. Bireyden arınmış ve bireyi diğer insanlara yabancılaştıran soyut bir mutluluk anlayışının hiçbir anlamı, değeri ve işlevi yoktur.
Mutlu olmak ve kendini mutlu hissetmek aynı şey değildir. Mutluluk, bir duygudan daha fazlasını ifade etmektedir. Mutluluk, erdemli olan bir şeyi emekle, çalışmayla ve üretmeyle gerçekleştirmeyi kapsamaktadır. Allan K. Chalmers, mutlu olmak için gerekli olan şeyleri şu şekilde ifade etmektedir: “Mutluluğun en büyük temelleri şunlardır: Bir şey yapmak, bir şeyi sevmek ve bir şeyi umut etmek.” Mutlu olmak, duygularımızı, düşüncellerimizi ve davranışlarımızı, kısacası varlığımızı iyi, doğru ve güzel bir erdemin gerçekleşmesi için seferberliği gerektirmektedir. Hayata değer katan, insani nitelikte bir amacın gerçekleşmesiyle dünyanın daha iyi bir yer olmasına katkı sunan her türlü duygu, düşünce ve davranış mutlu olmak için yapılan varoluşsal seferberlik anlamına gelmektedir.
***
İnsanlar kolay bir şekilde çok para kazanmanın, torpille önemli makamlara getirilmenin, güç ve şöhret sahibi olmanın kendilerini mutlu edeceği yanılgısına düşebilmektedirler. Mutluluk, piyangodan çıkan bir tesadüf durumu değildir. Piyangodan büyük paralar kazanmak veya haksız yere bir hak etmediği bir makamı işgal etmek, mutlu olmak demek değildir. Sahih ve sahici olarak insanı mutlu edecek şey, akıl, ahlak ve adalettir. En mutsuz insanlar haksız yere para, makam ve güç elde edenlerdir. Akla, adalete ve ahlaka uygun bir hayat yaşayarak mutlu olabiliriz. Mutlu olmak için ruh, kalp ve zihin dinginliğine ihtiyaç vardır. Başkalarının kayırmasıyla para, güç ve makam sahibi olanlar, aslında hiçbir şeyi gerçekleştirmemişlerdir. Başkalarının sırtından ve kayırmalarıyla bir şeylere sahip olduklarını sananlar, aslında başkalarına köle olmuşlardır. Köleliğin hiçbir türü insanı mutlu etmez. Bütün çeşitleriyle kölelik, dünyada olabilecek mutlak kötülük halidir. Mutluluk, köleliğin bütün türlerinden kurtulmak için insanın sürekli olarak ceht göstererek üretmesi demektir.
Kim mutlu olabilir sorusu önemlidir. Parası, malı, makamı ve şöhreti olanın mutlu olamayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Mutlu olmak için araçların amaçların yerine geçmemesi önemlidir. Albert Camus, araçların amaçların yerine geçmesi haline sonucun mutsuzluk olacağı konusunda uyarıda bulunmaktadır: “İnsan mutlu olmak için para kazanmak ister, bütün çabası ve yaşamının iyi yanını bu parayı kazanmaya harcar. Mutluluk unutulur, araçlar amacın yerini alır.” Mutlu olacak kişi, akıllı, ahlaklı ve adaletli olmayı başarandır. İyi, doğru ve güzel olmadan mutluluğun gerçekleşmesi mümkün değildir. Çirkinlik, yanlışlık ve kötülük mutluluk üretemez. William Lyon Phelps, kimin mutlu olacağını şöyle anlatmaktadır: “En ilginç düşünceleri olan insanlar mutludur. İyi müziği seven, iyi kitapları seven, güzel resimleri seven, güzel arkadaşlıkları, güzel söyleşileri seven insanlar ve bunları zihinsel gelişimi için kullanmayı tercih eden insanlar, dünyanın en mutlu insanlarıdır. Sadece kendi içlerinde mutlu olmakla kalmazlar, başkalarının da mutluluk nedeni olurlar.” Mutlu olmak bir sanattır, ahlaktır ve hukuktur.
***
Hayatın anlamsız olması ve sorumsuz bir hayat sürdürmek, kişileri anormalleştirmektedir. Kişilerin mutlu olması için sorumluluk duygusuna ve hayatlarını anlamlı kılacak bir amaca ihtiyaçları vardır. İnsanın hayatına anlam katan amaçları olmalıdır. İnsanın büyümesine, olgunlaşmasına ve gelişmesine katkı sağlayan amaçları ve araçları olmalıdır. Herman Hesse, mutlu olmak için sürekli olarak amaçların ve araçların peşinde koşmanın ve yolda olmanın gerekliliğini şu derin mısralarla anlatmaktadır: “Mutluluğu aradığın sürece,/Mutlu olacak kadar olgun değilsindir,/Ve ulaşacak kadar her istediğine./Kayıplara yakındığın sürece/Ve hedeflerin varsa durmadan yöneldiğin,/Bilemezsin huzur nedir diye./Vazgeçersen şayet her arzudan,/Ne hedef, nede istek tanıyıp/Mutluluğu artık adıyla anmıyorsan,/O zaman olup bitenlerin akışına/Dayanamaz yüreğin ve ruhun erişir huzura.”