Kimin için havlıyorlar
Günlerden 19 Temmuz Salı’ydı… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Tahran’da, Rusya ve İran liderleriyle başta Suriye olmak üzere bölge meselelerini konuştuğu gün bir olay gerçekleşti. Suriye’deki Rus kuvvetlerinin komutanı AleksandrÇayko, Rusya’nın kullandığı Humeymim Hava Üssü’nden kalkan bir helikopterle, bir savaş uçağının korumasında Kamışlı’ya gitti. Rus komutan, YPG/PKK’lı isimlerle buluşup, Beşar Esed’e bağlı rejim güçlerinin bölgeye girmesi için anlaşma sağlamaya çalıştı.
Ertesi gün, yani Çarşamba
günü Kamışlı’ya ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan Michael Kurilla
gitti. ABD’li komutanise tam tersini yaptı. Terör örgütünün Suriye
kolu yöneticilerinden Rusya’nın kontrolüne girmemelerini istedi. Bu iki
ziyaret, YPG/PKK’nın kazandığı prestiji değil, onlara “Benim için havlasın”
diyen iki egemen gücün mücadelesini gösteriyordu.
ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), geçen
ay çizgiyi aşan bir iş yaptı. Türk Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Suriye’de
düzenlediği SİHA operasyonu ile etkisiz hale getirilen PKK/YPG’li teröristler için taziye mesajı yayınladı, “kritik
savaşçılardı” diye övgü yağdırdı.
***
Suriye’de iki
süper gücün, ABD ve Rusya’nın açık ve örtülü mücadelesi var. Türkiye araya
girdiğinde ise çekişme ortadan kalkıyor, can ciğer kuzu sarması kesiliyorlar. Türkiye,
güneyimizdeki 30 kilometrelik şeridi kesintisiz hale getirmekte kararlı. Hem
kendi insanının güvenliği, hem göç ve göçmen problemini kökünden çözmek için…
Fırat'ın
doğusunda Aynel Arap ve Kamışlıyer alıyor. Fırat'ın batısında ise Münbiç ve Tel
Rıfat. İlk ikisi PKK/YPG’nin, Münbiç ve Tel Rıfat ise Ruslar’ın kontrolünde.
MİT, sadece Kuzey Irak’ta değil, bu bölgelerde de terör örgütü PKK-YPG’nin yöneticilerini
izleyip temizliyor. Aynel Arap sorumlusu ‘Kendal Ermeni’ kod adlı Şahin
Tekintanğaç, bunların en azılı olanlarından biriydi, özel bir operasyonla 20
Temmuz’da etkisiz hale getirildi.
ABD, daha önce askerlerini geri
çekmiş ancak Kongre üyelerinin bastırması sonucu, Suriye’deki petrol
bölgelerine geri dönmüştü. Ankara’nın yeni askeri hedefi petrol, doğalgaz ve verimli
tarım arazilerinin bulunduğu yerleri işgalden kurtarmak. PKK/YPG’li
teröristlerin buralardan nemalanmalarını engellemek.
***
Son bir ayda ihracat
artışı bir yana, Türkiye’nin sanayi üretimi de ciddi oranda yükseldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da et fiyatlarından başlayarak temel gıda maddelerinde
indirime gidilmesi için düğmeye bastı. Fiyatlardaki düzenli artışı durdurmak, ardından
istikrarı sağlamak halkın refah seviyesini koruma kaçısından önemli.
Karadeniz’de bulunan
543 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin ardından Akdeniz’de de arayışa
geçmemiz, sadece bizim değil Avrupa’nın da ümit kapısı olmuş durumda. Mısır ve
İsrail’den sonra Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin de petrol ve doğalgaz çıkarması, Türkiye’nin
ve Avrupa’nın enerji çeşitliliği ve güvenliğini açısından kritik önem taşıyor.
Türkiye, her yıl
50 milyar dolarını enerji ithalatı için harcıyor. Bu miktarı azaltmak demek,
paramızı insanımızın refahına harcamak demek. Gelişmekte olan ülke olmaktan
çıkıp gelişmiş ülkeler olmak demek. Nükleer santralimizin hızla ilerlemesi, 2023’te
devreye girecek Karadeniz gazı, su, rüzgâr ve güneş gibi
yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığımız yatırımlar Türkiye’nin çehresini
değiştirmeye başladı bile... Akdeniz’den de bir müjde gelirse, ülkemizin önü
hiç olmadığı kadar açılmış olacaktır.