Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.83
Gram Altın
2970.45
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
12 Şubat 2021

Kimin gönlünde ne kadarız…

Kimse üzerine almasa da toplumsal ilişkiler kötü yönde değişiyor. Her geçen gün akıntıya kapılanların sayısı da artıyor. Korkumuz çaresizliğin büyük bir dalgaya dönüşmesidir Ancak bir pişmanlık ve çaresizlik halinin yaşandığı da doğrudur. Bu saatten sonra suçlamanın da sadra şifa olmayacağını düşünmüyorum. Zaten suçlayıcı bir tavrın kimseye bir faydası yok. Görüşüm suçu herkes günahı kadar üzerine almalıdır.

Evet, yüreklerimizden tutuşmuş gibi acılı ve çaresizlik halinde kimi evladından kimi kardeşinden, arkadaş ve akrabasından kimi de en yakınının elinden veya ondan taraf yanıyor! Vefasızlık, iyiliğe ve dostluğa ihanet, ahlaktaki çöküntü toplumu derinden sarsıyor. Zaman zaman sarsıntı şiddetini artırıp şiddete dönüşüyor! Toplumda kadın cinayetleri, cinnet geçirme sahneleri bu yüzden değil mi?

Kalp acı duyunca beden de yanıyor!

Bu sadece bu topraklarda olmuyor. İnsanlık kendi değerlerinden başlayarak azar azar ölüyor desem yerindedir. Dünya bir karmaşayı ve kaosu, değerler tükenmişliğini yaşıyor! Kıymet bilmek, halden anlamak, farklılara anlayış göstermek yok. Fedakârlık ve samimiyet gibi değerlere kıyılıyor. Bir sert rüzgâr, bir fırtınadır esiyor bütün dünyada anlayacağınız. Kırıyoruz, kırılıyoruz, döküp dökülüyoruz kısaca her şey zarar görüyor!

Biz “kıtalar dolaşan kötülük” karşısında pes edecek değiliz. İyilik yolunda yorulacağız, düşüp kalkacağız da ve yeniden kalkıp daha hızlı yol alacağımızın da farkındayız. Şükür, bunu göze alanlar var. Kötülük karşısında sarsılmayan gayretle menzile varacağımıza öncülük edenler var. Hepsinden öte sen doğru ol Allah’ın yardımı var.

Kin, kibir, kötülük ve haset...

Samimiyetsizlik bu çağın büyük sorunudur. İlişki ve ilkelerde samimiyetsizlik, arkadaşlık ve dostluklarda samimiyetsizlik... Yaratıcı ile olan ilişkilerde samimiyetsizlikse en kötüsü değil mi?

Sadakat, tevazu, adalet ve iyilik gibi kavramlar yara alıyor. Haklıya karşı kör, sağır ve dilsizlik ancak haksızda olsa kendi tarafına karşı yanlı tutum bir oyunun parçasıdır. Yol yürümekle yani “adalet yürüyüşü” yapmakla ve adaletten bahsetmekle gerçekler gizlenemiyor.

Ülke değerleri feda ediliyor anlaşılmaz bir kin ve bir iktidarsızlık öfkesi uğruna. Bu tavır ülkemize zarar veriyor. Türkiye 2023’te Ay’a ayak basma projelerini açıklıyor muhalefet yine o bildik tavrını sürdürüyor. Aşağı çekme ve itibarsızlaştırmak, yapmayın…

Neyse genele dönelim.

Sizin dostluklarınız ve değerlerinize sadakatiniz eskisi gibi mi? Aşka sadakat, halka ve Hakk’a sadakat, Kuran’a ve Sünnete bağlılığınız içten ve samimi mi? Kendiniz için önemli olan şeyler kardeşleriniz için de önemli mi? Allah’ın bizleri kardeş kıldığına inanıyoruz eyvallah... Kardeşliğinizin payı hayatınızda ne oranda yer alıyor?

Bir hadiste şöyle buyruluyor:

“Kim kardeşinin bir ayıbını örterse, sanki canlı olarak toprağa gömülerek öldürülen bir kız çocuğunu ölmeden hayata döndürmüş gibi sevap alır.” (Ebu Davud, Edeb, 38)

Eskilerin hayatında “ahretlik” dostları vardı. Şimdilerde dostluklar menfaatten öteye ve yarına çıkmıyor.

Cafer b. Muhammed es-Sadık (r.a) derdi ki:

“Bana kardeşlerimin en ağır geleni, kendisi için bir sürü sıkıntıya girdiğim ve hatırını gözetmek için kendimi zorladığım kimsedir. Onların kalbime en hafif geleni ise, onunla beraberken, tek başıma olduğum gibi rahat davrandığım kimsedir.”

Yeri gelmişken hatırlatalım. Bir derdin olduğunda çekinmeden ilk kime müracaat ettiğin, düştüğünde de kapını ilk çalan senin dostundur. Ben şahsen dostlarımı sadece sözleri ve söylediklerine göre değil yaptıklarına göre seçmeye başladım. Kimin işi sözüne uygun düşerse ben onda varım, o da bende çokça var.

Parantezi Özdemir Asafla kapatalım istiyorum.

“Sonra çekildim bir kenara, seyrettim olan biteni...

Baktım;

Kimde ben ne kadarım, kim bende ne kadar kalmış...”