Kimi eğitmeliyiz?
Eskiden çocuklarını anne babalar yönetirken, günümüzde artık anne babaları çocuklar yönetiyor. Eskiden çocukların hayatlarına dair her türlü kararı anne babalar alırken, şimdi bırakın kendilerine ait her türlü kararı almaları, anne babalarının hayatlarına dair de her türlü kararı çocuklar alıyor artık. Bu değişimin yaşanmasında önemli faktörler sosyal medya, teknoloji, sosyal çevre ve basın yayın kuruluşları yer alıyor.
Kendilerini yönetemeyen çocuklar; sosyal çevrenin, akran gruplarının izledikleri görsellerdeki yönlendirmelerin etkisi ile hem kendilerini hem anne babalarını yönlendirmeye çalışıyorlar. Dolayısıyla bakıyorsunuz, anne ve babalar henüz reşit olmayan çocukların parmağında bir oyuncak gibi dolanıyor. Bu çatışma, kaos, yönlendirme ve yönetme durumları daha çok eğitimsiz veya bilinçli olmayan ailelerde ortaya çıkıyor. Kendilerini belirli bir ölçüde yetiştirmiş ve eğitmiş ebeveynlerin çocukları da bakıyorsunuz bilinçli ve farkındalık sahibi oluyor. Anne baba ile çocuklar arasında kaliteli bir iletişim oluşuyor. Herkes kendi konumunu ve sınırını çok iyi biliyor. Asla çocuklar anne babalarını yönetme girişiminde bulunmuyor. Herkes görev ve sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getiriyor. Anne ve babanın olmadığı ortamlarda da çocuklar rahatlıkla kendilerini yönetebiliyor.
Eskiden anne babalarını veya öğretmenlerini rol model edinen çocuklar artık günümüz çağında sosyal medyada, basında gördüklerini rol model alıyorlar. Çocukların hayatındaki bu olumsuz değişimin temelini teknolojinin amacına uygun olarak kullanılmaması oluşturuyor. Ebeveynler zamanında ve doğru yöntem ile çocuklarının sosyal medya hesaplarını, kullandıkları teknolojileri, izledikleri görselleri kontrol etmeye çalışmaları belki sonuç verebilir ama ne yazık ki çoğu ebeveyn bu konuda profesyonel davranamayıp çocukları ile çatışma yaşıyor. Gerek anne babaların merhamet duygularından, gerek “çocuğum zarar görmesin, üzülmesin” benzeri düşünceler nedeni ile yaşanan bu çatışmalarda genellikle kazanan çocuklar oluyor.
Çocuklarını kontrol altına alamayan ebeveynlere bakıyorsunuz, çocukları tarafından kontrol altına alınmış durumda. Her istediklerini çocuklarına yaptıramayan söz geçiremeyen anne babaların hayatlarına, aile içi kültürlerine baktıklarınızda çocukları anne babalarına her istediklerini yaptırıyor, anne babalarına söz geçiriyor. Bu sorunu tek bir yol ile çözebiliriz: EĞİTİM…
Daha önceki yazılarımda da değinmiştim; sadece çocukları eğitmekle uğraşıyoruz ama ne yazık ki anne babaların da eğitilmesi gerçekliğini gözden kaçırıyoruz. En az çocukların eğitimi kadar anne babaların da eğitimini gündemimize almamız gerekiyor. Birçok anne babaya baktığınızda bırakın çocuklarını yönetmeyi ne yazık ki henüz kendilerini yönetemiyorlar. Kendi sorunları ile baş edemeyen anne babaların, çocuklarının sorunlarını çözmeleri mümkün mü? Ne yazık ki birçok çocuk sorunları ile baş etme, başa çıkma yollarını bilmiyor. Kendilerine bu konularda önderlik edecek, rehberlik edecek kimseler de yok etraflarında ve belki de işte bu nedenlerle bakıyorsunuz bu gencecik çocuklar farklı çıkar gruplarının hedefinde. Onları sahte tebessümler, gerçekçi olmayan ilgi ve sevgi ile kandırıp farklı amaçlara kurban edebiliyorlar.
Ne yazık ki dünyayı dert edinen, para kazanmayı dert edinen anne babalar, çocuklarının kişiliklerini, geleceklerini, eğitimlerini, dünyalarını ve onların karakter eğitimini dert edinmiyorlar. Başkalarının ne dediği ile uğraşan ve kulak veren anne babalar, çocuklarım ne der diye onların seslerine kulak vermiyorlar ve belli bir eşikten sonra artık bakıyorsunuz ki çocukların sesine kulak veren başka gruplar çıkıyor ve çocuklar artık anne babalarını değil o grupları benimsiyor. O gruplar ile hareket ediyor, o grupların sözünü dinliyor. Bu değişimin farkına varıncaya dek artık iş işten geçmiş oluyor. Her türlü çabayı ortaya koyan anne babalar artık çocuklarına seslerini ulaştıramıyor veya söz geçiremiyorlar. Artık anne babalar çocuklarını değil, arka planda olan farklı grupların yönlendirmeleri ile çocuklar anne babalarını yönetiyor. İşimi, çevremi, paramı, makam mevkii kaybederim korkusu taşıyan anne babalarda ne yazık ki çocuklarımı kaybederim korkusu yok. İlgisiz, sevgisiz büyüyen çocuklar toplumda merhametsiz vicdansız adaletsiz iş görmeye başlıyor.
Okullar kuruyoruz, eğitim kurumları inşa ediyoruz, anaokulundan üniversiteye, yüksek lisanstan doktoraya kadar eğitime önem veriyoruz; çocuklarımız gençlerimiz eğitim alsın diye çırpınıyoruz ama anne baba eğitimini ihmal ediyoruz.
En az çocuklar kadar anne baba eğitimini de önemsemeli, ülke gündemine almalıyız! Başka çözüm yolu yok!