Kim olursan ol
Yeryüzündeki canlıları ilgilendiren ve başa gelen bütün bela ve sorunlar, insanın akıl ve ahlakdışı yani nefsinin emrinde bir yaşam sürmesi ile olur.
Gönlün ve kalbin
kapalı kalması, dedikodu, gıybet, fitne, vesaire akla gelebilecek her türden
şer iş, insanın akıl ve ahlakdışı yani nefsinin emrinde bir yaşam sürmesi ile
olur.
Yeryüzündeki
canlıları ilgilendiren ve başa gelen bütün bela ve sorunların çözümleri,
terbiye edilmiş nefs ve bu terbiyeden dolayı kazanılan ahlak ve akıl ile olur.
Yine insan yaşamında
sıhhatli, huzurlu, mutlu, vesaire her türden hayırlı sonuçlar da mutlaka
terbiye edilmiş nefs ve bu terbiyeden dolayı kazanılan ahlak ve akıl ile olur.
Gün gelir istediğiniz kadar bu şöyle yanlış, bu böyle
yanlış diye çırpınıp durun… İstediğiniz kadar zor günümüzdür.. birlik,
beraberlik içerisinde bugünleri atlatalım diye avazınız çıktığı kadar ikaz
edin… Bağırın, çağırın…
Bazıları, toplumun bir kesimi gönül kapılarına, akıl
kapılarına koza örmüş, duvar örmüşse ne doğrular iç dünyalarına iletilebilecek,
ne de iç dünyalarından size bir şefkat ve merhamet kulağı kabartılacak, bir
sevgi eli uzatılacaktır.
Keza bu halleriyle gönül kapılarına, akıl kapılarına
koza örmüş, duvar örmüş bazıları, toplumun bir kesimi doğruya ulaşma, adaletli
olma, haktan şaşmama çabalarınızı, gayretlerinizi boşa çıkaracaklardır.
Peki, insanlar bu işin böyle olmasını nasıl başarıyor?
Sorun ne?
İnsan, kendi nefsini, toplumun nefsini eğmez, bükmez
ise nefs daima “BEN MERKEZLİ DAVRANIR, BEN
HAKLIYIM NİYETİ TAŞIR.” Böyle bir niyet, böyle bir davranış ortada ne akıl
bırakır, ne birlik bırakır ne de şer ve şerliden uzak, doğru bir yaşam tadı
bırakır. Varsa yoksa çekiş, niza, ayrılıktır…
Daha önce değişik makalelerimizde bahsettiğimiz “Koza
örmek” meselesi tam da şu an izah etmek istediğimiz sorundur. Koza örmek, duvar
örmek meselesi nefsle alakalıdır, terbiye edilmemiş nefsle alakalıdır. Basit,
sıradan bir çekirdek kabuğu için de büyük ve mühim bir makam için de
insanoğlunun nefsi koza örebilir, duvar örebilir.
Bazen dini lider kabul ettiğiniz, siyasi lider olarak
takip ettiğiniz biri de koza örebilir. Bazen de kendi başınıza koza
örebilirsiniz. Örmeye başladığınız koza gün gün, dakika dakika kavi olup kopmaz
bir halat olacaktır.
Oysa insanlar, akıl
ve ahlaka dayalı toplumsal ve kurumsal birlik kurdukça sorun çözebilir. Böyle
bir birliği kurmadıkça veya kurulu olan birliği bozdukça sorun üretir. Böyle
birlikler var oldukça birebir tek başına insanı da toplumun her bir grubunu da
resmi gayrı remi kurumları da kaliteli ve hayırlı yapar, cennet yurdu
kurabilir.
Yoksa akıl baştan
gidince her bir saç teli bizzat akıl olmaya başlar, cehennem yurdunun kapıları
aralanır. Hiçbir ahlak kuralına uymaz, bozguncu bir ahlak kuralını en iyi ahlak
kuralı ilan eder de hiç ar etmez, hayâ etmez. Verdiği zararın zarar olduğunu
bile bilmez ve asla kabullenmez.
İnsanoğlu aklı ve
ahlakıyla bela ve sorunları def ederek, tüm canlılar için güzel olan her şeyi
yaşar ve yaşatabilir. Burası cennet yurdu olur. Terbiye edilmemiş nefsiyle ise
bela ve sorunlar üreterek, tüm canlılar için güzel olan her şeyi yok edebilir.
Burası da cehennem yurdu olur. Sen; ne olursan ol, kim olursan ol ama illa
cennet yurdu kuranlardan ol!