Kim Demiş ki “Gençler Okumuyor” diye...
Bazı sözler vardır ki yaygındır ve dillere pelesenk olmuştur ama aslı astarı yoktur. Hakikatten uzaktır ve bir efsane gibi söylense de esasında gerçeği yansıtmamaktadır. Gençlerimizin kitap okumadığı iddiası da bu tür yanlışlardandır. Tıpkı bizim toplum olarak okumadığımız iddiası gibi... Hâlbuki veriler ortada, manzara herkesin önünde. Gün geçmiyor ki Anadolu’nun bir şehrinde, ilçesinde bir kitap fuarı açılışı yapılmasın. Yeni açılan kitaplıklar, 24 saat açık tutulan kütüphaneler, şüphesiz okuduğumuzu, bilhassa gençliğimizin kitaba ve okumaya iştiyaklı olduğunu gösteren bariz örneklerdendir.
Bugünlerde İstanbul’da çok önemli bir kongre yapılıyor. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olarak hizmet veren Diyanet İşleri Başkanlığı, mühim hizmetlerinden birisi olan “Dini Yayınlar Kongresi”nin yedincisini İstanbul’da gerçekleştiriyor. İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM)’nde Cuma günü açılışı yapılan kongrede çok değerli bilim insanları konuyla ilgili tebliğler sunuyor. İnşallah büyük emekler sonucunda hazırlanan bu kongrede sunulan bildiriler kitaplaşır. Üç günlük önemli kongre, bugün sona eriyor. Kongrede “Gençlik Yayıncılığının Tarihî Gelişimi”, “Gençlere Yönelik Dinî Yayıncılık/Gençlik ve Dinî Yayıncılık”, “Gençlik-Yayın Sorunlar”, “Gençliğe Yönelik Yayıncılıkta Gelecek Perspektifi” ana başlıkları var. Kongrede tebliğ sunan ve müzakereci olarak katılan bilim insanları arasında Prof. Dr. Muammer Cengil, Doç. Dr.Ahmet Tanyıldız, Prof. Dr. Turan Karataş, Dr.Fatih Kurt, Doç. Dr. Abdulnasır Süt, Prof. Dr. Ali Erbaş, Prof. Dr. Huriye Martı, Prof. Dr. Kâmil Yılmaz, Doç. Dr. Aliye Uslu Üstten ile Ayşen Baylak Güngör de bulunuyor.
GENÇLİĞE DÖNÜK YAYINLAR...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Gençliğe Yönelik Yayıncılık” başlıklı 7. Dini Yayınlar Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Gençliğe yönelik yayınlarla gençlik hizmetlerimizi taçlandıracağız.” dedi.Gençliğe Yönelik Yayıncılık başlıklı 7. Dinî Yayınlar Kongresi’nin açılışına eski Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ile çok sayıda akademisyen katıldı. Prof. Dr. Ali Erbaş, kongrenin açılışındaki konuşmasına şöyle başladı: “Öncelikle gençlik özelinde yaşadığımız sorunların sebeplerini, etkenlerini, faktörlerini, süreçlerini doğru analizleri ile değerlendirmeye tabi tutmak ve ardından sorunları aşacak çıkış yolları doğru bir yöntem uygulanabilir, sürdürülebilir programlar ve çalışmalar ortaya koymak hayati öneme sahiptir. Buradaki bu program içinde bütün bu alanlara yönelik başlıklar görmek bizi heyecanlandırmakta ve umudumuz artırmaktadır. Buradaki hocalarımızın ilgileri, algıları dijital dünya ve hayatla ilişkileri yapılması gerekenler üzerine sunumları ve yaptıkları çalışmalar rehberlik edecektir.”
DİNÎ YAYIN HİZMETİ DAHA VERİMLİ OLACAK
Kongrenin bir sürecin devamı olduğunun altını çizen Ali Erbaş, dinî yayın hizmetlerinin daha verimli hâle getirileceğini müjdeledikten sonra konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak şimdiye kadar ortaya koyduğumuz özellikle gençlere yönelik yayın hizmetlerinin bizden beklenen düzey ve yeterlilikte olmadığının farkında olduğumuzu ifade etmek isterim. Bu bağlamda gençlerin anlama, kavrama ve yorumlama becerilerine doğrudan hitap edebilen, onların iç dünyalarına daha çok temas edebilen sıradanlıktan uzak yayınlarla onları buluşturmak bizim için önemli bir sorumluluktur. Basılı ve süreli yayın hizmetlerimiz ile birlikte hemen her türlü eylemini ve ilişkisini teknoloji üzerinde geliştiren bir topluma sahih dini bilgiyi en iyi sunma mecburiyetinde olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Bu sorumluluğu omuzlarımızda hissederek söz konusu kongrenin yayıncılık açısından önemli açılımlar getireceğine, dinî yayın hizmetinin daha da verimli hale getirilmesine katkı sunacağına yönelik inancımı ifade etmek istiyorum.”
GENÇLİK OKUMUYOR MU?
Kongrede “Türkiye’de Gençlik Yayıncılığının Dünü ve Bugünü” başlıklı tebliği Doç. Dr. Aliye Uslu Üstten sunarken, Ayşen Baylak Güngör ise “Türkiye’de Gençliğe Yönelik Dinî Kitapların Tarihi, Değişimi ve Dönüşümü” isimli bildirisini takdim etti. Her iki konuşma da ‘gençlik’ ve ‘yayıncılık’ meselesine çok önemli tespit ve tahliller getirdi. Aliye Uslu Üstten tebliğinde gençlik yayıncılığımızın Türkiye’deki tarihî gelişimini bilgi ve belgelerle dinleyicilere aktarırken aslında bizim giderek artan zengin bir gençlik edebiyatımıza sahip olduğumuzu da ortaya koydu. Gençlik edebiyatının özelliklerini maddeler hâlinde meraklılarla paylaşan Üstten, verdiği çarpıcı örneklerle de takdir edildi ve alkışlandı. Gençliğe hitap eden hikâyeci ve romancılarımızın isimlerine dikkat çeken konuşmacı, wattpad yazarlığı gibi yeni gelişmelerin de gözardı edilmemesi gerektiğini, bu tür metinlerin daha olumlu hâle gelmesi için çalışmalar yapılması gerektiğini ifade etti.
Ayşen Baylak Güngör ise tebliğinde gençliğe yönelik dinî kitapların mazisine işaret etti önce. Sonra da değişimine ve dönüşümüne temas etti. “Hidayet romanları” üzerinde duran Güngör, bizde ilk dinî kitabın 1803 yılında matbaada basıldığını, o tarihten bu yana giderek artan bir dinî neşriyat görüldüğünü söyledi. Cumhuriyet’in ılk yıllarında dinî muhtevalı kitapların çok az olduğunun altını çizen Güngör, özellikle 1950’den sonra bu sahadaki kitaplarda ciddi bir artış görülmeye başlandığını hatırlattı. Rakamlar, istatistikler ve tablolarla konuyu izah eden Güngör, 2000’li yıllardan sonra dinî yayıncılıkta büyük bir artış gözlemlendiğini sözlerine ekledi ve “Günümüzde yıllık üretilen dinî kitap sayısı 3 bin ila 4 bin arasındadır.” dedi. Güngör’ün tebliğindeki şu sözler dikkat çekiciydi:
“Klasik ve geleneksel tür ve eserlerin yeniden üretimi devam etmekle birlikte yaygın eserlerin birçoğu güncel/çağdaş ve yerel/ulusal yazarlar tarafından yazılmış güncel eserlerdir. Sufizm veya tasavvuf İslami Hareketler ve Dşüünce alanı gibi son 30-40 yılda popularitesi artan konulardan birisidir. Kur’an ve ilgili konular akaid, fıkıh, ahlak gibi konular belli bir oran teşkil etmekte ve pozisyonlarını korumaktadırlar. Siyer ve İslam tarihi ise belli türlerde yayınların en popüler konuları olmakla birlikte Türkiye’deki dinî yayınlar içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.”
Üstten ve Güngör’ün sunduğu iki önemli tebliğin ‘müzakerecisi’ olarak özetle şunu söyleyebilirim: Şükürler olsun ki artık Türkie’de okuyan bir gençliğimiz var. Bunu hem kitap tirajlarından, hem istatistik bilgilerinden hem de kitap fuarlarından anlamak mümkün. Tabii gençler sadece dinî eser okumuyor. Edebî, felsefî, tarihî, tasavvufî pek çok alanda kitap da ilgilerini çekiyor. Şüphesiz modern hayatla birlikte gençlerin de çok farklı alanlara yöneldiğini görüyoruz. Gençlerin kitap okuma ilgisini müspet taraflara çekmek, ‘yerli’ ve ‘millî’ çizgideki yayınlara yöneltmek bizim elimizde. Bu da şüphesiz yapılacak yeni ve orijinal çalışmalarla, teknolojiden istifade edilerek faydalı yayınlara dikkat çekmekle mümkün olabilir. Bu konuda akademisyenlerin yayıncılarla temas kurması şart. Dinî kitaplar kavramı genişletilmelidir. Bir çok edebî metinde çok sağlam dinî mesaj da veriliyor. Nesiller yetiştiren iyi yazarlarımız var. Onların birikiminden istifade edilmelidir. Diyanet’in “Gençliğe Yönelik Yayıncılık” kongresi, mühim tespitlerin ve tahlillerin yapıldığı ufuk açıcı, yol gösterici, hayırlı, yararlı, kalıcı ve teşvik edici bir toplantı olmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı, “Yazarlar Okullarda” benzeri faaliyetleri müşterek yapmalıdır. Gençlik Ansiklopedisi hazırlatmalı ve “Her eve ve işyerine kütüphane” kampanyasını bir an önce başlatmalıdır. Büyük ümitler beslediğimiz, geleceğin ışığı olan gençlerimiz ciddi manada okuyor, hatta yazıyor. Bu gerçeği yetişkinler de artık farketmelidir.