Kim bu küskünler, niçin küstüler?
23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı seçimi öncesinde siyasi partiler sandığa gitmeyen ve küskün seçmenler üzerinde tüm hesaplarını yapıyorlar. İstanbul’da seçimlere katılmayanların sayısının en çok olduğu ilçe, 100.611 kişiyle Esenyurt’tur. AK Parti kaybettiği ilçe belediyelerinde de oy vermeyenlerin fikrini değiştirmek için çok çalışacak. CHP ve İyi Parti de küskün seçmenler için veri bankası oluşturmuş. Bire bir çalışmalar yapıyorlar.
31 Martta İstanbul’da kayıtlı seçmen sayısı 10.570.939 kişiydi. Oy kullanan toplam seçmen sayısı ise 8.866.614 kişiydi. Katılım oranı yüzde 83.88. Yani sandığa gitmeyen seçmen sayısı dile kolay tam tamına 1.794.325 kişi. Geçersiz oy kullanan seçmen sayısı da 319.540 kişi civarında.
Üzerinden daha bir yıl geçmemiş 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimindeyse İstanbul’da, 10.559.686 seçmenden, 9.304.548 seçmen oy kullanmıştı. Geçersiz oy sayısı 148 bin, seçime katılım oranı “yüzde 88.10” civarındaydı.
Katılım oranı düşüktü
İstanbul’da 31 Mart seçimlerine katılım oranı, 2018 seçimlerine göre düşük kalmıştır. Çok değil sadece bir yıl önce sandığa gidip, oy kullanan yaklaşık 450 bin kişi bir yıl sonra İstanbul’da sandık başına gitmemiş. Bununla beraber bir yıl önce geçerli bir şekilde kullanılan yaklaşık 170 bin oy, bilinçli bir şekilde seçmen tarafından değişik saiklerle 31 Mart İstanbul seçimlerinde geçersize döndürülmüş. 13.729 farkla biten bir 31 Mart İstanbul seçiminde neredeyse iki milyona dayanan bir “küskün seçmen partisi hatta küskün seçmen ordusu” var. Bu küskünlerin çoğu da geçmişte AK Partiye oy vermiş insanlardır.
Oysa tecrübeyle sabitti ki seçimlere büyük oranda katılım gösteren, sandığa ve iradesine büyük önem veren bu aziz millet, darbecilere ve vesayetçilere inat demokrasiyi ve sandığı hep sevmişti. Ortada sandık olunca işi gücü bırakıp, sandığa koşmuştu. Mayıs 1950 seçimlerinde dahi sandığa gitme oranı % 89 civarındaydı. Ne oldu bu millete? Sandığa ve siyasetçilere niçin küstü? Umudunu ve heyecanını kıran nedenler nelerdir, şahıslar kimlerdir?
Nasıl ikna edilecek?
AK Parti’nin üç hedef kitlesi ve bunlara dönük üç amacı var
Sandığa gitmeyenleri sandığa gidip Ak Partiye oy vermeleri için ikna etme. Sandığa gidip de kasıtlı bir şekilde değişik saiklerle geçersiz oy verenlerin oylarını geçerliye döndürme. Daha önce Ak Partiye oy verip de değişik saiklerle kızıp başka partilere oy veren özellikle muhafazakâr Kürt seçmenlerin oyunu tekrardan almak için ikna etme.
En fazla sandığa gitmeyen seçmen sayısı Esenyurt ilçesinde; 100.611 kişi. İkinci sırada Küçükçekmece gelmekte: 87.601 kişi. Bağcılar’da sandığa gitmeyen seçmen sayısı 82.983, Pendik’te 78.334, Ümraniye’de ise 77.104 seçmen oy kullanmadı.
Cumhur ittifakı seçim kampanyasında öncelikle bu beş ilçedeki küskün seçmenlere odaklanacak. Başkan Erdoğan, küskün seçmenlerle gerekirse tek tek görüşülüp, ikna edilmesini, tüm vekillerin hemşerilerine gitmesini istiyor. Üç genel başkanın koordine edeceği kampanyada hemşeri derneklerine ve sivil toplum örgütleriyle görüşmelere de ağırlık verilecek.
MHP-AK Parti işbirliği
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de kurmaylarını sahaya sürmüş. AK Parti ile koordineli yürütülecek kampanyada, MHP sandığa gitmeyenlerin yanı sıra sandığa gidip de geçersiz oy kullanan 319 bine yakın seçmeni de stratejisinin bir ayağı yaptı.
Sandığa gitmeyen veya gidip de kasıtlı bir şekilde oyunu geçersiz kullanan seçmen, millet ittifakının da merceğinde. CHP hem küskün seçmen hem de farklı illerden gelip, İstanbul’da yaşayan seçmene dönük özel veri bankası oluşturdu. Ayrıca Kürtler, milliyetçi ve muhafazakâr kesimler başta olmak üzere hedef kitlelere göre kampanyalar geliştiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iftar sonrası milletvekilleriyle yaptığı toplantıda, “bazı derneklerin bölgesel milliyetçilik rüzgârına kapılarak, 31 Mart seçim gecesi tüm üyelerine ‘Trabzonlu İmamoğlu’na oy verin’ diye mesajlar çektiği konusu” gündeme geliyor. Toplantıda hemşericilik duygusuyla hareket eden bir grubun “İlçede Reise, Büyükşehirde bizim uşağa” diye oy kullanmaya yönlendirildiği, Başkan Erdoğan’ın bu yöndeki şikâyet ve değerlendirmeyi dinlediği, “farkındayım” dercesine başını salladığı ancak hiçbir açıklama yapmadığı da gelen bilgiler arasında. Anlaşılan o ki İstanbul seçimi sonrası çok taşlar yerinden oynatılacak.
