Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Kim başkan olmalı?

BU soruya cevap vermeden önce durum tespiti yapalım. Mevcut hale baktığımızda kulüp yöneticilerinin iş insanı ve sermaye sahibi olduğu görülür. Kim bilir, belki de böyle olması daha isabetlidir. Ancak genel duruma bakıldığında sporda istenilen düzeyde olmadığımızı kabul etmeliyiz. Sermaye sahibi neden kulüp yöneticiliğine heves eder? Futbolu ya çok seviyor olabilir ya da çevreye mesaj vermek isteğindendir. Sporun içinden gelmeyen birisi takıma hükmederse bundan ne kazancı olacak? Belki de “reklam” olsun diye, bu işe soyunabilir. “Meşhur olma” isteğini göz ardı etmeyelim. Parasız kişiden kulüp yöneticisi olur mu? Ekmek derdine düşen birisinin kulübe yararı dokunur mu? Ya da kazandığı ekmek parasını gereksiz işlerde harcaması uygun mu? Bu sorulara olumlu cevap vermek zordur. Dolayısı ile ekonomik yönden zayıf kişilerin kulüp yöneticisi olması uyun değildir. O halde kulüpler başsız mı kalmalı? Kulüpleri kimler idare edecek? İyi kötü kulüpler yönetiliyorsa, bunda mevcut idarecilerin payı vardır. Mevcut idareciler için gönüllü olanlar çoğunluktadır. Onlar işlerinden ve zamanlarından özveride bulunarak takımlarına yararlı olmayı deniyorlar.

İdeali sporcuların futbolu yönetmeleridir. Ancak bu, pratikte pek mümkün görünmüyor. İdarecilikle sporculuk ayrı ayrı dallardır. İhtisası olmayan alanlarda sporcuların söz sahibi olması zordur. Deneme yanılma yoluyla kulüp yöneticiliği yapmak geçerli yol değildir. Sonunda iş parası olanlarda kalıyor. Kulüpleri yönetmek beceriye bağlıdır. Becerinin de anahtarı paradır. Sermayesi olmayanın kulüpte yöneticilik yapması gereksizdir. Paralarla sporda netice alınabilir. Önemli olan parayı iyi yönetebilmektir.

Not-1: Beşiktaş-Fenerbahçe maçını keyifle izledik. Seyirciler genellikle olumlu çizgi izledi. Hakemler nispeten isabetli kararlar verdi.

Not-2: İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak başarılı bir rektörlük görevi sergiledi. Son derece beyefendi, ağırbaşlı bir kişi olan rektörümüz ayrılma sürecini iyi yönetti. Haliç Üniversitesi’nin kuyudan çıkmasında Prof. Dr. Mahmut Ak’ın çabaları göz ardı edilemez. Genç rektörümüzü her zaman takdirle anacağız.

Not-3: İnece-Erikliman-Giresun yolunun 1700 metrelik mesafesinin betonlanması için çaba gösteren Hüseyin Taşkın’a teşekkür ederim. Ayrıca muhtarımız Reha Ümit Goluoğlu üstün bir çaba gösteriyor. Üniversite mezunu olan muhtarımızın daha çok yapacağı işler var.

Sonuç: “Sporun yönetimi sahaya olumlu ve olumsuz yönde yansır.”