Dolar (USD)
34.56
Euro (EUR)
36.19
Gram Altın
2984.75
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Ekim 2022

Kılıçdaroğlu'ndan ABD'ye başörtüsü kozu

Öncelikle ifade etmen gerekiyor ki Sayın Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye yapacağı ziyareti yadırgamıyorum çünkü ülke yönetmeye talip olan pek çok liderlerin yaptığı gibi Kılıçdaroğlu da ABD’ye gidip bir nevi destek arayacak. Bu ziyaretin bir veçhi böyle ama bu ziyaretin yadırganacak bir veçhi de söz konusu:

Sayın Kılıçdaroğlu ABD’ye,“Türkiye’den ABD’ye göç eden gençlerle buluşmaya gidiyorum”demesi doğrusu bizi kuşkulandırdı. Kılıçdaroğlu'nun “ABD’ye göç eden gençlerle buluşması” bu ziyaretin maksadı olmadığını bilmek zor değil. Amerika’ya bu iş için gidilmez, bu sebeple Kılıçdaroğlu’nun Amerika’ya gitmesinin başka nedenlerini de düşünmemiz gerekiyor.

O da şudur: ABD’nin desteğini almayan Kılıçdaroğlu bir türlü İmamoğlu ve Mansur Yavaş‘ı ikna edemedi. Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen Kılıçdaroğlu, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarının desteğini alamadı. Geçtiğimiz günlerde “yanımda mısınız?” diye çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu’ya iki büyükşehir başkanı da “yanınızdayız” dese de Kılıçdaroğlu: ben başkan adayıyım, bu sebeple yanımda mısınız? Benim adaylığımı destekliyor musunuz?demeyince onlar da bunu fırsat bilerek siz ne isterseniz nasıl arzu edersin de emrederseniz, Cumhurbaşkanı adayı olmak isterseniz yanınızdayız demediler diyemediler çünkü bu CHP’li iki isim Cumhurbaşkanı adaylığına kendilerini daha layık görüyorlar.

İşte Sayın Kılıçdaroğlu Amerika’daki kimi güçlerden, yani Sayın İmamoğlu ve Sayın yavaş üzerinde nüfuz sahibi olan güçlerden bu iki ismin ikna edilmesini isteyecek. Bu iki isimden önce Meral Akşener’in ikna edilmesi lazım ve sanırım Kılıçdaroğlu öncelikle Sayın Akşener’in ikna edilmesi için Amerika’ya ziyaret düzenliyordur. Takdir edilir ki Sayın Akşener’i de İmamoğlu’nu da Mansur Yavaş’ı da ikna edecek Amerika’ya göç eden gençler değil.

Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun ABD’ye gidişi Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek için olduğunu bilmek zor değil. Ancak;

Kılıçdaroğlu ABD’ye eli boş gitse boş elle döneceğini biliyor.

Adamlar kendisine soracaklar;

Senin oyun %22, hadi bilemedin %25. Maksimum %11-12 oyu olan Akşener sana tam destek verse de bunun sandığa yansıması %5, en fazla %7 olur. %32 oy ile ne yapabilirsin? Çünkü Saadet, Deva ve geleceğin toplam %3 oranındaki oyun en fazla %1’i sana gelebilir.

Bu durumda alacağın en yüksek oy %35’i bulmuyor. 6’lı masadan alacağın destek senin seçilmen için yeterli gelmeyecek. Seni bağrına basan HDP’den de silme oy alamayacaksın. %7-10 oyu bulunan HDP’den en fazla %5 oy alabilirsin.

Sözü uzatmayalım,

ABD “Kılıçdaroğlu’na alacağın oy taş çatlasa %40’ı geçmeyecek, bu oy oranı seçimleri kazanmana yetmeyecek” diyecek. Kaldı ki CHP seçmeni de sana silme oy vermeyecek, diyecek-ti.

İşte Kılıçdaroğlu bu algıya sahip olan ABD’yi ikna etmek için Pazartesi akşamıABD’ye yönelik bir adım attı:

Başörtüsü yasasını TBMM’ye getireceğiz!

Anlayacağınız ABD’ye eli boş gidemediği için Kılıçdaroğlu,“Dindar camia da tamamdır”kozuyla Vaşinton’agidiyor.

CHP lideri, Sosyal medya üzerinden yaptığı “başörtüsü yasası”açıklaması ile ABD’ye, “dindarlar da başörtüsü açıklamamdan dolayı bana oy vereceklerine göre artık seçilme şansım daha da artmış oldu, beni destekleyin ve partimi de ortaklarımı da ikna etmem için harekete geçin” demeye gidiyordur.

Tabi, ABD aptal değil, Kılıçdaroğlu’ya:

2008’de yapılan başörtüsü düzenlemesini anayasa mahkemesine taşıyan imzanın sahibi sensin. 2013’te de yine başörtüsü düzenlemesinin iptali için AYM’ye giden sendin, diyecek ve Sen Türkiyeli dindarları balık hafızalı mı sandın? derse Kılıçdaroğlu’nun vereceği cevabı ne olur bilemem.

Ama Kılıçdaroğlu aday olursa ne olur bilirim:

Kılıçdaroğlu, seçimde sonuçları ABD değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının belirleyeceğine inanmadığı sürece çıkıp, “Kur’an-ı Kerim anayasamız olacak” dese de dindar camiadan oy alamayacak.