Kılıçdaroğlu'na herkesten Osmanlı tokadı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçenlerde Mersin'in Silifke ilçesinde yaptığı konuşmada Osmanlıya ağır iftiralar attı ve tarihimizi çirkin bir şekilde karaladı. Hızını alamadı bir şövalye edasıyla şanlı mazimize yalınkılıç daldı. Şu sözler, ulusalcıların ve Saadetlilerin etrafında pervane gibi döndükleri Kemal Kılıçdaroğlu'na aittir, biline: "Osmanlı döneminde herkes padişahın kulu ve kölesiydi. Millet diye bir kavram yoktu. Türk milleti diye de bir kavram yoktu. Çünkü Osmanlı Türklerle alay ediyordu. Osmanlı'nın zulmüne karşı bu çadırlarda ne mücadeleler verildi. Dadaloğlu, Köroğlu boşuna mı çıktı? Boşuna mı söylediler, padişahın fermanını ama dağların da bize ait olduğunu."
İşkembeden atıyor!
Dünyada hükmettiği üç kıtada adaleti tesis eden Osmanlıları, 'zalim'likle itham etmek; aklı ve mantığı bir tarafa bırakıp işkembeden atmak demektir. İslam'ın sancaktarlığını yapmış bir milletle, Osmanlı nasıl ve niçin alay eder? Bunu ispat edemiyor. "Çamur at, izi kalsın" hesabı...
Sözleri tepki çekti
Peki gerçekler öyle mi? Anamuhalefet lideri, bir yerde "Biz tarihimizi bilelim saygı gösterelim. Ama..." diyor ondan sonra da tut tutabilirsen, ağzına geleni söylüyor. Böyle bir adam cumhurbaşkanı olabilir mi, lider kalabilir mi? Türkiye'yi içeride ve dışarıda temsil edebilir mi? Asla ve kat'a! Zaten Bay Kemal'in bu yalan sözleri, farklı kesimlerde çok büyük tepkilere yol açtı ve hakikati aksettirmediği belirtildi.
Bay Kemal morardı!
Bu çirkef sözler üzerine Türk Tarih Kurumu (TTK) yöneticileri, yaptıkları açıklamada, bir skandala imza atan Kılıçdaroğlu'nun laflarını 'bühtan' (iftira) olarak tanımladılar. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Osmanlı Devleti ile 'zulüm' kavramının yan yana kullanılması büyük bir bühtan ve hata olmuştur. Ayrıca Osmanlı devletinin dilinin Farsça ve Osmanlıca olduğu ifadesi, bilim ve tarihe aykırı değerlendirmelerdir."
Resmi dili Türkçeydi
Tarihçiler ve bilimadamları peşpeşe yaptıkları açıklamalarla gerçekleri ifade ettiler. Prof. Dr. Mehmet Çelik, Kılıçdaroğlu'nu "cahil"likle suçlarken Prof. Dr. Erhan Afyoncu "Osmanlıda hiç bir halk zulüm görmemiştir." gerçeğini seslendirdi. Prof. Dr. Tufan Gündüz ise "Osmanlının resmi dili Türkçedir. Osmanlıda Türk milleti kavramının olmadığını söylemek talihsiz bir açıklamadır." diyerek CHP liderini yalanladılar.
Boyların şanını yüceltti
Kılıçdaroğlu'nun 'Osmanlı düşmanlığı', siyasiler tarafından da tepkiyle karşılanırken Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Osmanlının yalnız Kayı Boyu'nun değil bütün Türk boylarının devleti olduğunu belirterek, Osmanlı Devletinin tüm Türk boylarının şanını yücelttiğini ve Türk'ün adını tarihe altın harflerle yazdırdığını vurguladı.
Nefret suçu işledi
Türkiye gazetesinde Rahim Er, köşeyazısında "Kılıçdaroğlu, nefret suçu işlemiştir" derken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da sosyal medyadaki hesabında "Osmanlıya düşmanlık ederek, tarihi bilmeden ve anlamadan siyaset yapınca böyle oluyor demek ki. Yazık! Ama millet hem biliyor hem de anlıyor. Önemli olan da bu." paylaşımında bulundu. Bu konuda Ömer Lekesiz'in kaleme aldığı yazının başlığı her şeyi anlatıyordu: "Tarih körlüğü CHP'nin aslındandır."
Kemal'i alaya aldılar
Basında bazı köşe yazarları ise "Osmanlının sarayında Farsça konuşulurdu." diyen Kılıçdaroğlu'nu makaraya aldılar. Murat Bardakçı, "Sarayda Japonca konuşulurdu" derken Engin Ardıç politikanın bu echel (cahil demek haksızlık olur) adamına haddini bildiren bir yazı kaleme aldı: "Cumhuriyet çocuğu". "Meselenin yalnızca cehaletten kaynaklanmadığının altını çizen Ardıç, "Sayın Kemal'de cehalet var ama çok derin bir 'Osmanlı düşmanlığı' da var." dedi ve şöyle devam etti: "Yarı-aydınlarımız Osmanlı nefretinde ölçüyü o kadar kaçırdılar ki, dibine kadar bir 'Osmanlı muallimesi' olan Çalışkuşu Feride'yi 'cumhuriyet kızı' bile yaptılar. Belki nefret ettikleri Tayyip Erdoğan da 'sarayda' Arapça konuşuyordu ha? Buna bile inanacak salak çoktur aralarında. Sayın Kemal sarayda Farsça konuşulduğunu düşünüyor, çünkü ona Osmanlıca'nın ne kadar kötü, ne kadar yapmacık, ne kadar yanlış olduğu öğretildi. Oysa Osmanlıca'nın ne olduğunu öğrenmesi için Atatürk'ün Nutuk'unu açıp bakması yetecektir!" Benim de tavsiyem şu: 'Sağcı tarihçi'leri okumaz bay Kemal, ama adaşı Kemal Tahir'i okusun, belki intibaha gelebilir.
Osmanlı yapılarına girme!
Bir teklifim var. Madem ki bu zat, Osmanlıya bu kadar düşman. Bence Osmanlıdan bize miras kalan hiç bir tarihu00ee eserin içine de girmesin. Tarihu00ee hastanelerde bulunmasın, mektepleri ziyaret etmesin, hatta o güzelim kitabeli çeşmelerinin önünden asla geçmesin. Osmanlıdan bu kadar nefret ettiğine göre selatin camilerine uzaktan baksın. Topkapı, Dolmabahçe ve Yıldız saraylarına zinhar ayak basmasın. Belki bazı (kalmışsa eğer) 'ezansız semtlerde' gezip tozabilir ama mesela İstanbul, Bursa, Edirne, Manisa ve Trabzon gibi şehirlerimizde bir adım dahi atamayacağı aşikar. Osmanlı şamarı, Bay Kemal'in yüzünde fena patladı. Asıl 'Osmanlı tokadı' 24 Haziran'da hem onun yüzüne, hem de partisinin ensesine aziz milletimiz tarafından indirilecektir. Tabii yandaşları olan ulusalcıların ve Temel'in tepesine de! Şimdiden hazır olsunlar!