Kılıçdaroğlu ve Şehitler Tepesi…
Ey Kılıçdaroğlu: “Millet İttifakı iktidarında, Şehitler tepesi boş kalacak” dediniz. Şehitler tepesinin boş kalması demek; emperyalistlere; gelin bizi paramparça edin ve bize istediğiniz muameleyi reva görün, bayrağımızı, ezanımızı kökünden kesin demektir…
Ey kılıçdaroğlu: Şehitler Tepesi boş kalacak demek; şehitlerin emaneti olan bu vatanda ben eğretiyim, bir türlü içselleştiremedim, şehit çocuklarının bu topraklarda hayat sürmesine asla hoşnut değilim, beni rahatsız ediyor demek gibidir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; İstiklal Mücadelesi Kahramanlarına ve cumhuriyeti kuranlara; sizi ve savunduğunuz mukaddes değerleri asla tanımayız demek ve Osmanlıyı yıktıranların eksik kalan ne muratları var ise gelsinler, tam olarak yerine getirsinler demektir… Kapıyı bacayı açıp, baykuşlara haydi içeri girin demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; vatan için ölmeyi emredenlere değil, bu topraklarda gözü olanlara kulak vermek demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; ilk hedefimiz bu mübarek vatanda mukaddes değerleri hatırlatacak ne var ise çok daha şiddetli şekilde ortadan kaldıracağız demektir… İlk hedefimiz ehli küfre rahat nefes aldırmak demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek, küffara: Alın bu ülke sizin olsun. Ecdada ise; bıraktığınız ezanlı, Kur’an’lı bu topraklar başınızı yesin, dercesine tavır sahibi olmak ve yüzsüzlük edip, hala bu vatanın ekmeğini yiyip, suyunu içmek demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; anında akbabalara ön açıp, bir gecede ananızdan doğduğunuza pişman edileceksiniz demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; bütün tepelerde Allahsızlar tepinecek, ovaları ise Müslümanların cesedi kaplayacak demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; vatan endişemiz, ezan endişemiz, bayrak endişemiz hiç olmadı. Bizim tek endişemiz; sadece dünyevi zevkler ve sadece bizim için geçerli olan her türlü özgürlük ve inadına rahmani olan her şeyden uzaklaşmak demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; ulvi olan her gayeyi elimizin tersiyle itip, şeytanı coşturacak şerlerle kucaklaşıp, düğün bayram edeceğiz demektir…
Şehitler tepesi boş kalacak demek; bu vatana hiçbir borcum yok, ben zevkten ve mideden ibaretim, benim tek heyecanım, tek derdim koltuğum demektir. Ben koltuğumda olayım da memleketin üzerinde baykuşlar uçmuş, toprağında çakallar cirit atmış, ne önemi var? İktidar derdi, hizmet etme derdi olmayan koltuğum bana yeter demektir…
Şehitler tepesinin boş kalması demek; gözümde ne ahiret sevdası ne de Allah’ın rızası; dünyaperest olayım o bana yeter demektir…
Bir insanın tepesinde biraz iman ve vatan aşkı var ise hiç böyle bir laf eder mi? İnsanın tepesine başka şeyler dolunca ne iman kalır, ne de vatan sevdası. İdlip’te yaşayan mazlumların sevdası da bu memleketin gerçek evlatlarına kaldı. Zaten bu ülkenin imanlı çocukları her türlü yükün altına şerefle giriyor ve girecek… Ve biz her zaman şehitler tepesine adayız… Tepesi karışık olanların sevdaları ise başka şeylerdir!