Kılıçdaroğlu sekiz saat nereye kayboldu?
Hele koşun koşun! Yine anlatacaklarım var…
Devirlerin kahramanı Kılıçdaroğlu Amerika’da sekiz
saat ortadan kaybolmuş? Adam göze gelir biri; hangi atraksiyonla geri dönecek
bilinmez… Korkuyoruz, ürperiyoruz,
ödümüz cızzz ediyor! Öyle demeyin, Kılıçdaroğlu insanlık için çok faydalı biri.
Erdoğan nedir ki; bütün dünyanın gözü Kılıçdaroğlu’nun üzerinde… O kayıp sekiz
saat içinde kim bilir Türkiye’nin hayrına neler yaptı… Hangi bilimsel çalışmayı, bize refah sağlayacak hangi çılgın projeyi
akıllı planlamayla Türkiye’ye kapıp getirecek bilinmez ki…Yahu tam sekiz
saat… Dakikalarını say say bitmez! Bu kadar zamanda neler olmaz ki… Acaba
Kılıçdaroğlu Meksika sınırına gidip, Meksikalıları Amerika’nın parçalanması
için, dünya mazlumlarının intikamını almak için örgütlemiş olabilir mi? Olur mu
olur, neticede O’nun adı Bay Kemal…
Ah! Ah!... Altılı masanın ocağı batmış; devirlerin
kahramanı Kılıçdaroğlu Amerika’da sekiz saat ortadan kaybolmuş! Aman Allah’ım,
aklımıza kötü kötü şeyler geliyor, altılı masanın da yürekleri ağızlarına... Orası Amerika ve her şey olabilir, başına
neler neler gelebilir! Al Capone’nin, Vitocorleone’nin adamları kaçırıp,
zorla senet imzalattırabilirler... Yâda
banka soyguncusu John Dillinger, herhangi bir işlediği suçu tüm devirlerin
kahramanı Kılıçdaroğlu’nun üstüne yıkabilir… Böyle bir kahraman ana
muhalefet liderini başka ülkeler kaçırıp, kendilerine lider yapabilirler, en azından ana muhalefet lideri yaparlar… Üstelik
Ankara’dan İstanbul’a yürüyecek kadar atlet ve çevik, Hollywood'da birkaç filmlik imza arttırılmış olabilir. “Benim adım
Kemal” serisi yapabilirler… Tövbe tövbe
aman Allah korusun!
Yahu Kılıçdaroğlu Amerika’da nereye kayboldu? Allah
aşkına nereye gitti? Yoksa memlekete ve
15 Temmuz Şehitlerine bir kıyak olsun diye FETÖ’yü paketlemek, bavuluyla
Türkiye’ye getirmek için mi ortadan kayboldu? Baktı ki böyle bir yiğitliği
yapan yok. Demiştir: Büyük bir bavul alıp, ziyaret eder gibi gider, yanındaki
ekâbir taifesine FETÖ ile yalnız görüşmem gerekir derim. Baş başa kaldığımda
sağlam adalelerimle bir hareket çekerim, birde iğne yapıp uzun sürecek baygın
hale getiririm. Daha önce yaptırdığım şişme plastik FETÖ’yü FETÖ’nün koltuğuna
oturtup, planladığım ve gökyüzünde görünmeyecek halde duran güçlü Drone’yi
cebimdeki kumandayla pencere önüne getirtip, bavulu bağlayıp, istediğim adrese,
daha sonra Türkiye’ye getirmek için postalarım ve de oradan sıvışırım…
CHP
çok suçlu; kahraman lideri Türkiye’nin kaderini değiştirmek için Amerika’ya
gidiyor, onların kayıp sekiz saatten haberleri yok.
Kardeşim nerede bu sekiz saat? Neden dakikası dakikasına programını
yapmadınız?... Neden attığı adımdan
habersizsiniz? Yahu sekiz saatte neler olur neler… Adam Türkiye’yi refaha ve
özgür medyaya kavuşturmak için buradan taaaaa oralara gidiyor ama siz sekiz
saatin muhasebesini yapamıyorsunuz ve defterini tutamıyorsunuz…
Kılıçdaroğlu Türkiye’ye döner dönmez bavuluna iyice
bakmalı! Bence FETÖ’yü katlayıp getirecektir, istihbarat örgütlerini parmaksız
bırakacaktır... Bakın, o kayıp
saatlerden, Rusya ve Ukrayna barışı çıkacaktır. Avrupa’nın korkulu rüyası olan
kış için müjdeler çıkacaktır, topraklarından İsrail urunu temizlemiş Filistin
ve özgür Kudüs çıkacaktır. Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı ve Çin’e büyük bir
tokat çıkacaktır… Siz ne zannediyorsunuz? Altılı masa toplanıp toplanıp
büyük planlarla Kılıçdaroğlu’nu organize ve donanım sahibi ediyorlar… Biz
tutturmuşuz; adayınız kim olacak? Adam
büyük davaların, büyük adamı ve anında sekiz saat memleket faydasına ortadan
kaybolabilir… Böyle bir karizma ve lider Avrupa’nın ve Amerika’nın başına…
Bugünkü yazımı ironi olarak kaleme aldım, Selamlar…