Dolar (USD)
35.24
Euro (EUR)
36.78
Gram Altın
2963.99
BIST 100
9626.56
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
13 Haziran 2016

Kılıçdaroğlu sanıldığından daha tehlikeli!

Destek verdiği terör örgütleri tarafından şehit edilen insanların cenaze törenlerinde protesto edilen bir ana muhalefet partisine bu ayıp bir ömür yeter! AKP'li zatların "asıl protesto etmeniz gereken kişi Erdoğan'dır" telkinlerine rağmen şehit yakınları Kılıçdaroğlu'na tepki göstermeye devam ediyor. Lakin meselemiz tam olarak bu değil. 2010 yılında bir FETÖ operasyonuyla CHP'ye atanan Kılıçdaroğlu her ne kadar gözümüzde cumhuriyet tarihinin en seviyesiz, en çapsız, en başarısız siyasetçisi gibi görülse de o üzerine düşen vazifeyi layıkıyla yerine getiren bir profesyonel. Eğer buna rağmen bir netice elde edilemiyorsa bunun nedeni TV ekranlarında Kılıçdaoğlu'nun gaflarıyla eğlenen yorumcuların başarılarından ileri gelmiyor. Tam tersi Erdoğan'ın ülke meselelerini ciddiye alarak sağlam bir duruş sergilemesinden, gerekli önlemleri almasından ve yeni sosyolojinin bu tür operasyonlara geçit vermemesindendir. Anlayacağınız bu mesele köşe yazılarında dalga malzemesi yapılacak kadar basit bir mesele değildir. Kılıçdaroğlu meselesi ciddi!

Bakınız Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye atanmasıyla birlikte Erdoğan'ın gittikçe otoriterleşeceği algısının üretilmeye başlandığı tarih aynıdır. Aynı şekilde Kuzey Irak'la petrol anlaşmalarının yapıldığı tarihle Kılıçdaroğlu'nun Brüksel'de "Erdoğan'ın Esad'dan bir farkı yoktur" şeklindeki çıkışları da aynı tarihlere denk gelir! Klasik tek parti dönemi CHP ideolojisini, laikliği, Atatürkçülüğü bir dünya görüşü olarak değil Erdoğan'ı siyaset dışı yöntemlerle indirmek için bir araç olarak kullanan genel başkanın bu uğurda her şeyi göze alabileceğini göstermesi endişe verici bir hal almaya başladı. Öyle ki ana muhalefet partisinin genel başkanı makamında olan birinin bugün "kandan" bahsetmesi yenilir yutulur bir tehdit değildir. Aynı şekilde Türkiye aleyhine faaliyet yürüten kirli yapılarla aynı emeli paylaşan bu kişinin ülkenin seçimle iş başına gelmiş bir cumhurbaşkanını hedef alması ona küfür ettirmesi de öyle!

Düne kadar köşelerinde Meral Akşener'i parlatanların son günlerde şaşırtıcı bir şekilde Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmaları bize yeni bir planın ipuçlarını vermektedir. Davutoğlu'nun görevi bırakmasıyla birlikte başkanlık sistemini önceleyen yeni kabinenin göreve başlaması, MHP'de dengelerin değişmesi, AB'nin askıya alınması, Erdoğan'ın her defasında kararlığını vurgulaması, terörle mücadelede alınan sonuçlar, dokunulmazlıklar ve Kürtlerin teröre karşı kitlesel tepki göstermeleri gibi gelişmeler bize yeni bir dalganın işaretlerini vermektedir. Bu sefer başrolde Kılıçdaroğlu var. Ülkücü hareketi sokağa dökemeyenler şimdi Kılıçdaroğlu'nun kışkırtıcı hamleleriyle farklı bir şey deniyor. Öyle ki lise talebelerinden bile medet uman bu kesimin okul çağındaki çocuklara Erdoğan aleyhine propaganda yaptıracak kadar gözü dönmüştür.

Kılıçdaroğlu'nun tepki alacağını bile bile cenaze törenlerine katılmak istemesi, Elif Çakır gibi yazarların da "CHP lideri(!) Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan ayıptan, gösterilen saygısızlıktan bahsediyorum" türünden cesaretlendirici yazıları yeni dönemde Kılıdaroğlu'nun bu kesimler tarafından bir umut olarak belirdiğinin açık bir göstergesidir. Karar yazarı Kılıçdaroğlu'na; "bu suç senin değil Erdoğan'ındır asıl tepki gösterilmesi gereken odur, sen işine bak" demeye getiriyor. Diploma gibi saçma sapan hedef şaşırtıcı algı operasyonlarından ya da Kılıçdaroğlu'nun akla ziyan çelişik ifadelerinden daha derin ve tehlikeli bir tuzakla karşı karşıyayız.

Murat Karayılan'ın KCK Anayasasına aykırı hareket ederek hendek terörüne yol açmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayanlar(!) bir terör örgütünün anayasasının olabileceğini kabul ederken bir taraftan da müzakereye doğru bir yol aramaya başladılar bile! Eski danışmanlar da epeydir terörü bitirmenin yolunun masadan geçeceğini söylüyor. Üst aklın çizdiği yoldan, gösterdiği amaçtan sapma göstermeden ilerleyen bu zevatın en nihai hedefi Erdoğan'ı durdurmak. Olmadı iç savaş çıkartacaklar! Allah var üst akılın içerideki uşakları vazifelerini iyi yapıyor. İyi bir takım oldular. Ne yapıp edip Erdoğan'ı indirmekte ısrarcı olan bu takım, oyunu kuralına göre oynuyor.

Lakin bir türlü netice elde edemiyorlar. Çünkü artık karşılarında özgüven kazanmış, liderine güvenen, tarihiyle barışık, büyük devlet olma yolunda kararlı olan bir millet var. Bu yüzdendir ki her planları bu devasa duvara tosluyor. Erdoğan geri adım atmadıkça onların kimyası bozuluyor. Onların maskeleri düştükçe de biz daha çok kenetliyoruz. Bu da böyle biline!

@ufukcoskunn