Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.26
Gram Altın
2964.31
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
14 May 2016

Kılıçdaroğlu ahmak mı?

Bir örümcek türü olan karadul, avını yakalamak için önce zehirli salgısıyla gümüşe benzeyen bir ağ örer, karadula yem olduğunun farkında olmayan ve bu ağın pırıltısına aldanan böcek/kurban hangi tuzağa/ağa takıldığını bilmeden ağın ortasına doğru ilerler. Karadul avını öldürmek isteyinceye kadar av ölüm yolunda mutlu ve mesut bir şekilde ilerler ve ağdaki gümüşi rengin sarhoşluğuyla kendinden geçer. Karadul önce avını uyuşturur kanını emmeye başlar, lakin karadulun sefası burada bitmiyor. Sonrası mı? Merak ediyorsanız az bekleyinu2026

***

Kılıçdaroğlu'nun memleketini bu CHP yerle bir etmişti, devletin arşivlerine göre fare zehiriyle onbinlerce masum Tuncelili insanı bu CHP katletmiş, onbinlerce insanını bu CHP göçe zorlamış, Alevi kızların dramının filmlere konu olmasına bu CHP sebep olmuştu...

Bu Tuncelili (kendisi Dersim de diyemiyor) işte o CHP'nin başı olmuş ve sıkılmadan "kan dökülmeden olmaz" diyor. Memleketinin başına gelen bu felaketten sonra utanmadan, sıkılmadan kandan bahsediyor. İnsanın diyesi geliyor: Üzerine oturduğun o koltuk kandan yapılmış, hemi de Dersimli Alevilerin, Seyyit Rıza'nın, gencecik oğlunun ve onbinlerce Dersimlinin kanından be hey arlanmaz. Sen kimin kanını dökeceksin be hey maymundan türeme. Kimi kan akıtmaya çağırıyorsun be hey "karadul"un hamağıu2026

Biliyoruz, sizin geleneğinizde millete kulak vermek, milletle gelmek yoktur, sizde millete rağmenlik esastır. Bu yüzden yolunuz belli.

İnanın Kılıçdaroğlu, "başkanlık için referandum yapılır ve millet de evet derse ancak o zaman başkanlık olur" deseydi asıl o zaman şaşırırdım. Zira bunlar hiçbir dönem milletin ne isteyip ne istemediğine bakmadılar. Diktatörlüğün bütün zulmünü bu millete reva gördüler.

"Kan dökmeden olmaz"mışu2026

Mesele ne biliyor musunuz?

Pornografik yöntemlerin Genel Başkan'ı hangi ağa takıldığının farkında değil. Onu sahiplerinin belirlediği yöntemlerle Başkan yapan güçler, onun etrafını da nasıl sarılacağını da belirlemişlerdi.

Kılıçdaroğlu'nu önce "kaset" mahku00fbmu yaptılar. Ona selefi Genel Başkan'ına ihanet etme utancını yaşattılar. Bu utanca ortak olmak istemeyenlerin desteğini kaybeden Kılıçdaroğlu proje sahiplerinin elemanları tarafından kuşatıldı. O ise bu sarmalı kendisine biat-sevgi olarak algıladı. Dolayısıyla bu tarafta Kılıçdaroğlu'nun etrafına doladıkları çember yüzde 15 daraldı.

Baktılar ki Kılıçdaroğlu iradesini taşıyamadığı gibi dostlukları da taşıyamıyor. Etrafını ona sadık adamlardan temizlediler. Yanına sahte "parıltılar", yani biatçiler-ortaklar verdiler, Kılıçdaroğlu "gümüşi ağ"da olduğu için bunu "yeni teveccühler" olarak algıladı. Yanına projeden yerleştirilen yeni elemanların dolduruşuyla saçmalamanın dozunu arttırdı. Öte yandan Sezgin Tanrıkulu gibi sahte "parıltı"ların CHP'nin Kürt meselesine bakışındaki alışılagelmiş yaklaşımını ihlal etmesi üzerine "parti Kürtçü bölücülerin kıskacında" diyerek Kılıçdaroğlu'nu köşeye sıkıştırdılar. Bu arada ulusolculara gün doğmuştu. Çünkü "parıltı" diye Kılıçdaroğlu'nun çevresine yerleştirilenler Kemalistleri, ulusolcuları da rahatsız ediyordu. Ulusolcular Kılıçdaroğlu'nun aleyhine Kemalizmi kullandılar. Kılıçdaroğlu, kendisiyle ittifak yapanların sahte ışıltılarına aldandığı için fark etmese de çember/ağ yüzde 50 daralıyordu.

Ayla Nazlı Aka olayından sonra Atatürk'le sorunlu bir atmosfer oluşturan güçler antikemalist tehlike diyerek yüzde 75'lik bir çember daraltması gerçekleştirdiler.

Strateji belirleme makamında olan '367'ci güçler Mehmet Bekaroğlu'nun Parti'den milletvekili yapılmasıyla çemberin ipini daha da sıktılar.

Paralel yapıyla işbirliği içine giren CHP'nin aynı zamanda terbiyesizleşen bir genel başkan tarafından yönetilemeyeceği diğer CHP'liler tarafından da anlaşılınca çember daralması Kılıçdaroğlu'nu tam olarak teslim alacak boyuta vardı.

Totalde % 90'ları bulan çember daralmasıyla Kılıçdaroğlu artık Kılıçdaroğlu olmaktan çıkmış, projecilerin "oğlanı" olmuştu. Kemal Müdür de etrafındaki gümüş renkli heyulanın verdiği şımarıklıkla u2013yoksa ahmaklık mı demeliydim? Hadi dememiş olayım- olan biteni anlamıyor, algılayamıyor.

367 Kabihi- pardon- Sabih'i hatırladınız değil mi?

Peki, Ağar ile Mumcu'yu meclise sokmayanları?

Hatırladınız. O gün o tezgahı kuranlar bugün Müdür Kemal'in etrafını kuşatıp ona her istediklerini söyletiyorlar. Kemal efendi de Mehmet Ağar gibi, Erkan Mumcu gibi onlardan başbakanlık sözü almış, lakin bunun kanla absorbe etmesinin gerekliliğine inandırıldığı için ağzından kan damlıyor.

Sabih Kanadoğlu'na 367'yi buldurtan dönemin Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ydı, Neoconlar da destekledi. Şimdi de rol aynı, figüranlar farklı.

Düşünebiliyor musunuz? Genel Başkanı seks kurbanı olmuş, ama halef olan Kılıçdaroğlu seks malzemeleri ile partisinin haysiyetini, namusunu ayaklar altına alanların peşine düşmüyor. Hiçbir mitinginde, konuşmasında kendisine ulaştırıldığı iddia edilen Baykal'ın seks kasetinin faillerinden bahsetmiyor.

Neden?

Kimin çektiğini de, bu yolla kendisini genel başkan yapanları da iyi tanıyor, biliyor. Şimdi beraber iş tuttuğu bu adamlara neden hakaret etsin ve neden onları deşifre edeceğinin sözünü versin ki? Dedik dedik, ama Kılıçdaroğlu bu kadar da ahmaktır demedik.

Ha, karadul en sonunda ne mi yapardı?

Avını böler, parçalar ve yutar idi.

Aaaafiyet olsun.