Kılıçdaroğlu 2019'da aday olacak
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, gazete yöneticileri ile TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şenol Kazancı'nın da katıldığı kahvaltılı sohbette bir araya geldi.
ABD'nin büyük hatası
Bozdağ, gazetecilerle sohbetin başlarında ABD'nin terör örgütüne silah yardımı yapması konusuna değindi: "ABD'nin terör örgütü DEAŞ'ı bertaraf etmek için terör örgütü olduğu tartışmasız olan PYD/YPG'yi kullanması büyük bir hatadır, vahim bir hatadır. Sınırlarımızın ötesinden gerek Afrin'den gerekse de başka bölgelerden Türkiye'ye dönük her türlü eylem her türlü saldırı anında karşılık bulacaktır" diye konuştu.
Ayhan Oğan'ın sözleri
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Ayhan Oğan'ın açıklamalarıyla ilgili düşündükleri sorulunca şu cevabı verdi: "Bugün, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' ilkesini parti tüzüğüne koymuş tek parti AK Parti'dir. Bu yüzden bizim görüşlerimiz çok net. Devletin yönetim şekli olan cumhuriyetin nitelikleri, resmi dili, başkenti, milli marşı yani devletin kimlik bilgileri çok nettir. Ve bunlar sadece anayasanın kuralı değil, aynı zamanda 80 milyon milletimizin ortak değerleridir."
Büyük saygısızlık
AK Parti'nin içinden çıkan cumhuriyet hükümetinin veya AK Parti kadrolarının devletle sorunu varmış gibi gösterilmesinin AK Parti'ye büyük saygısızlık olduğunu söyleyen Bozdağ, "Siz AK Parti'yi Türkiye'nin siyasetinden çektiğinizde ortaya çıkacak haritayı gözünüzün önüne getirinu2026 Türkiye'nin her yerini kucaklayan, her yerini birleştiren AK Parti'dir" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Focus Dergisi'ne verdiği demecin ve tepkilerin sorulduğu Bozdağ, şu cevabı verdi: "Türk turizmine bir bomba attığı gibi Türk ekonomisine de bir bomba atmaktır bu. Çünkü Türkiye'de istedikleri siyasal değişimi sağlamayı başaramayan çevreler en son darbe teşebbüsüyle bunu silahlı kuvvetlerin içerisindeki FETÖ'cü unsurlarla beraber yapmak istediler ama başaramadılar. Milletimizin, medyamızın, toplumun her kesiminin gayretiyle buna engel olundu. Türkiye'nin ekonomisini, turizmini ve dünyada güçlü olmasını sağlayan göstergelerini kötüye götürmek için büyük bir gayretin, çabanın her alanda olduğunu görüyoruz. Buna rağmen Allah'a şükür ülkemizin ekonomisi gayet iyi seyrediyor. Her alanda güçlü ve olumlu değişmeleri görüyoruz. Türkiye'nin yaşadığı son 3 yıldaki hadiselere bakın. Bütün olumsuzlukları yaşadık. Yanı başımızda Suriye'de, Irak'ta yaşananlar, Türkiye'deki 3 milyon civarındaki mülteci ve bunların durumu ve Türkiye'nin bunlara yaptığı harcamalar... Bütün bunlara rağmen Allah'a şükür güçlü bir ekonomimiz var. Her türlü olumsuzluğa karşı direnç kat sayısı yüksek bir ekonomimiz var. Kılıçdaroğlu'nun Almanlarla beraber politika üretmesine karşı da direnci yüksek bir ekonomimiz var. Ben, Focus dergisine verdiği röportajı baştan sona okudum. Röportajlarda sorulardan sonraki kısımlar tırnak içidir. Ses kaydı vardır, o ses kaydının dökümü yapılır, oraya geçirilir. Ben Focus'u merak ediyorum, onlar ne açıklama yapacaklar? 'Biz yalan mı yazdık' diyecekler, yoksa 'Sayın Kılıçdaroğlu söyledi, biz de çözümünü yaptık aynen yazdık mı' diyecekler. Şimdi soruyorum, Allah aşkına Türkiye'de siyaset yapan ve Türk halkından iktidar olmak için oy isteyen birisi, Türkiye'nin ekonomisi kötüye gitsin, Türkiye'ye turist gelmesin, turizmi geriye gitsin diye açıklama yapabilir mi?"
Yalancı şahitlik yaptı
Bozdağ, bu konuyla ilgili ayrıca şunları da söyledi: "Türkiye'de siyaset kimi isterse o tutuklanıyor, cezalandırılıyor gibi bir algı operasyonunun altına kendi görüşleriyle şahitlik ederek imza atıyor. Bu ahlaki değildir, doğru da değildir. Milli bir siyasetin, milli bir siyasetçinin yapacağı bir iş hiç değildir. Kılıçdaroğlu bu yaptıklarıyla kendi milletine ve kendi devletinin aleyhine kanaatlerin pekişmesine ve Türkiye'ye ve Türk milletine dönük kirli algı operasyonlarının gerçekmiş gibi kabulüne yol açan bir yalancı şahitlik yapmıştır. 'Almanya'da hukuk var, Türkiye'de hukuk yok mu' diyeceğiz? 'Almanya'da hakimler var, Türkiye'de hakimler yok mu' diyeceğiz? Böyle bir şey olabilir mi? Bizim Cumhurbaşkanımızın Almanya'da konuşma yapmasına izin vermiyorlar ama Kandil'den telekonferans yaptırıyorlar. Bu mu Adalet! Peki böyle bir durumda bizim ana muhalefet lyiderimiz ne yapıyor. Türkiye'yi Almanlar'a şikayet ediyor. Çok net bir şekilde görüyoruz ki Türkiye'nin aleyhine olan faaliyetlere büyük destek veriliyor."
Hepsi sizin ülkenizde!
Kılıçdaroğlu'nun yapması gereken şeyi de söyleyen Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "Kılıçdaroğlu şöyle demeliydi: Türkiye'ye karşı terör eylemi yapanlar, sizin ülkenizde. Türkiye'de darbe yapmak isteyen, darbeciler sizin ülkenizde himaye ediliyor. FETÖ terör örgütü mensupları sizin ülkenizde. PKK'cılar sizin ülkenizde. DHKP-C'liler sizin ülkenizde el üstünde tutuluyor. Türkiye'de yargılanmış, ceza almış birisi sizin ülkenizde Cumhurbaşkanlığı Sarayında ağırlanıyor. Ona ödüller veriliyor. Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkilerin daha iyi olmasına Almanya'nın da katkı vermesi gerekmez mi?"
Siz kimden yanasınız?
Bozdağ sözlerine şöyle devam etti: "Sayın Kılıçdaroğlu'na ben sormak istiyorum; "Acaba siz Türkiye'den mi yanasınız, yoksa Almanya'dan yana mısınız? Siz, bütün bu Türkiye ile Almanya arasındaki tartışmalarda Alman hükümetini mi yoksa Türk hükümetini mi haklı görüyorsunuz? Darbecileri, Almanya'nın himaye etmesini doğru mu görüyorsunuz, Türkiye'nin bunu eleştirmesini yanlış mı görüyorsunuz? PKK'ya karşı Almanya'nın tutumunu doğru mu görüyorsunuz yoksa Türkiye'nin eleştirilerini yanlış mı görüyorsunuz?"
Tek tip kıyafet
Bozdağ, FETÖ davalarında sanıkların giyecekleri kıyafetlerin tek tip olması çalışmalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Şu anda renkle ilgili Cumhurbaşkanımızın açıklaması oldu. Rengi konusunda bir belirsizlik yok ama kapsamıyla ilgili konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu ben de düşünüyorum. Bakanlık üzerinde çalışıyor, o çalışmayı hükümetimizle paylaşacak. Ondan sonra son şekli verilecek. Muhtemelen önümüzde çıkacak KHK'lardan birine o düzenleme konulabilir.
Partide metal yorgunluğu
AK Parti teşkilatlarında metal yorgunluğu konusuna değinen Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "AK Parti ve hükümetimiz yenilik ve değişime büyük önem veriyor. Genel başkanımız değişti, partinin yetkili kurullarında bazı değişiklik oldu, kabinede revizyon oldu. Teşkilatlarda da değişim yaşanıyor. 2019, Türkiye'nin yeni hükümet sistemi ile yeni döneme başladığı yıl olacaktır, bir milat olacaktır." dedi.
Kendisi için yürüdü
2019'da yapılacak seçimde Kılıçdaroğlu'nun takınacağı tavır sorulduğunda Bozdağ şu yorumda bulundu: "Benin kanaatim Kılıçdaroğlu kendi aday olacak. Adalet Yürüyüşüne bakarsanız, psikolojiyi siz benden iyi biliyorsunuz. Konuşmalarına baktığımız zaman 'Ben planladım, ben yaptım, ben yürüdüm' diyor. Sürekli 'ben, ben' konuşuyor. Benim kanaatim kendisi 2019'da adaylık için zemin hazırlıyor. Bu mitingi de adaylığının ilk ilan şeyidir. Adalet Mitingi değil kesinlikle adaylık mitingiydi."
Siyasete güvenmiyor!
Gazetecilerin, "Kılıçdaroğlu partiler üstü aday istiyor" cümlesine itiraz eden Bozdağ, "Bakın bu siyasete güvenmemektir, inanmamaktır, millete güvenmemek, inanmamaktır. Siyaset kötü yapar mantığının kötü bir örneğidir. Siyasetçi milletin verdiği enerjiyle yürüyen kişidir. Milletten güç alan kişidir. Siyaset kötü yapar mantığı kadar saçma bir mantık olamaz. Ama maalesef Sayın Kılıçdaroğlu, böyle bir yaklaşımı ortaya koyuyor. Türkiye'de cumhurbaşkanları hiçbir zaman siyaset dışı olmadı. Özal da olmadı, Demirel de olmadı, diğerleri de olmadı. Anayasa Mahkemesinin başkanlığından cumhurbaşkanlığına seçtiğimiz Sayın Sezer de olmadı. Sayın Sezer diğer cumhurbaşkanlarından daha fazla ideolojik ve daha fazla siyasiydi. Atanacak bürokratların evine kadar adam gönderiyordu, hanımı nasıl giyiniyor diye" şeklinde konuştu.
FETÖ ile mücadele konusu hakkında da konuşan Bozdağ, "Geçmişte 'siz de onlarla birlikteydiniz' diyorlar. Sadace biz mi onlarla beraberdik. Ama geçmişte bunların terör örgütü kimlikleri yoktu. Bunu ilk kez AK Parti yaptı. 17-25 Aralık'tan sonra durumlar çok değişti. Bunlar bambaşka bir noktaya doğru gittiler. Biz de bu terör örgütüyle gereken mücadaleyi yapmak için gerekli adımları attık ve atmaya da devam ediyoruz" dedi.
Resmi nikah kıyacaklar
Müftülerin nikah kıymalarıyla ilgili tartışmalara da değinen Bozdağ, "Bizim Nüfus Hizmetleri Kanunumuz diyor ki "Resmi nikah, belediyesi olan yerlerde belediye başkanı veya bu işler için başkanın görevlendirdiği memur, köylerde muhtar tarafından kılınır. Nikah memuru tanımı bu. Belediye başkanı, belediye başkanının görevlendirdiği memur ve köyde muhtar. Şimdi burada yapılan düzenleme bu ikinci fıkraya "İl ve ilçe müftülüklerinin" eklenmesi. Yani bakanlık, yetkilendirdiği zaman il ve ilçe müftülükleri resmi nikah kıyacaktır. Burada kıyılan nikah resmi nikahtır. Tüm bu yetkililer nikah kıyarken ayrımcılık olmuyor da müftü kıyınca neden ayrımcılık olsun.
Eurovision yarışması
Türkiye'nin Eurovision Şarkı yarışmasına yeniden katılacağına dair haberlerin hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Şu anda yok öyle bir şey" karşılığını verdi.
Diyanet'in yeni başkanı
Bozdağ, Mehmet Görmez'in yerine kimin geleceği sorusuna da, "Mehmet Görmez değerli bir başkanımız. Yeni diyanet işleri başkanımızın yakında ataması yapılacak. Az sabırlı olun.