Kılavuzu Gates olan yarı yolda kalır
Geğirirken ve gaz çıkarırken metan yayan inekler dünyamızı
kirletiyormuş. Gates’in “İnekler,
bakterilerin metan gazı biriktirmesine neden oluyor ve sıra dışı mideleri var”
dediği için öyle sanılıyor.
Sonra çıkıp “Ben
masumum, 5G ve mikroçiplerle ilgili her şey epey çılgınca. Bunu neden yapmak
isteyeyim ki?” diyor ve hemen ardından da tüm ülkelere yapay et tüketmelerini tavsiye ediyor.
Geçenlerde bir televizyon kanalında, “Hayvancılık gezegene zarar veriyor. Yapay et raflarda ne zaman yer
alacak” şeklinde heyecanla takdim edilen bir haber vardı.
Açıkçası muhalefetiyle iktidarıyla birçok basın yayın organı
koronada olduğu gibi bu hususta da ağızbirliği etmişçesine ortaklaşa yapay et
algısı üretiyor.
Son zamanlarda buzağılarda koronavirüs görüldü türünden
haberlerin yaygınlaşması da cabası.
Şimdi Gates’in yapay
et reklamını yapan çevreci(!) medyaya soralım;
2019 yılında yapılan bir çalışmaya göre kripto para
madenciliği nedeniyle 3 ila 15 milyon
ton karbon gazı salınımı yapıldığı tahmin ediliyor.
Günlük kripto para işlemleri için harcanan elektrik
enerjisinin maliyetinin 25,2 milyon dolar olduğu düşünülüyor. Bu durum neden
dikkatinizi çekmiyor?
Çin, sadece geçen yıl
kömür tüketiminin yaklaşık yüzde 51,7'sini tek başına gerçekleştirerek en çok
kömür kullanan ülke oldu. Çin’den sonra Hindistan ve ABD başı çekiyor.
Dünyamızı düşünüyorsanız ineklerden evvel Çin’in kömür
tüketimini haber yapmanız gerekmiyor mu?
Ayrıca dünyada iki
milyardan fazla motorlu araç var. Sanayi atıkları, İsrail ve Amerika’nın
kullandığı kimyasal silahlar, nükleer tehdit vs bir yığın dünyayı kirletecek
sebep varken neden sadece Gates’in yapay et projesi için hayvanlarımızı hedef
gösteriyorsunuz?
Oysa yapay et projesi İsrail ve Çin üretimidir.
Çiftçiliği tasfiye ederek modern gıda üretimini de tekelinde
bulundurmak isteyen Gates’in ülkemizden tarım arazisi aldığı iddiası bile “başımıza Gates kuşu kondu” şeklinde bir
sevinçle karşılanabiliyorsa durum hakikaten vahim.
ABD Başkanı Joe Biden’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen
videokonferansta 40 dünya liderine konuşma yapan Gates’i öve öve bitiremeyenler;
ondan dünyayı kurtaracak adam olarak bahsediyor.
Konuşmasında iklim
değişikliğinin pandemi dönemindekine göre beş kat daha fazla olacağını belirten
Gates, küresel ısınmayı yavaşlatmak için milyonlarca ton toz kireçtaşını
stratosfere püskürtmek istediğini söylüyor.
Biri de çıkıp sen kim oluyorsun arkadaş, kimden izin alarak
böyle bir işe kalkışıyorsun diye soramıyor?
“Redesigning life”
diyen küreselcilerin yayın organı The Economist hayatı yeniden tasarlamaktan
bahsediyor. Kapaktaki hayvanlara bakıldığında doğal boyutlarında olmadığı
ve renklerinin de farklı olduğu görülüyor.
Yani hayvanların genetiğinin
değiştirileceği ve iklim bahanesiyle de doğal hayatın yapısı ve frekansıyla
oynayacakları anlamına geliyor bu. Açıkçası dünyadaki ahengi bozmak
niyetindeler.
The Time ise
Nisan kapağında “iklim her şeydir”
diyerek “2030’a kadar küresel bir gıda felaketinin yaşanacağı uyarısını
yapıyor.
Bakınız adım adım bir
dünya hükümetine doğru sürükleniyoruz. Ve gittikçe bu düzenin rehineleri haline
getiriliyoruz. Beslenme şeklimizi,
toplumsal ilişkilerimizi, davranışlarımızı ve değerlerimizi değiştirerek
insanları merkezileştirilmiş yeni dünya hükümetinin köleleri haline
getirecekler.
İnsanlara korku salmak suretiyle bağımlı ve itaatkâr yapan,
kitleleri uyuşturan, hipnotize eden korkunç bir düzenek tesis edildi. İnsanın
davranışları değiştirildiği takdirde onun zihnini programlamanın da mümkün
olabileceğini biliyorlar.
Bizim medya ise “korona
için sosyal mesafeyi 20 metreye çıkaralım mı” diye tartışıyor. Ve hemen
hepimizi içerideki kısır siyasi tartışmalara mahkûm ederek küresel ölçekte
tasarlanan yeni dünya düzeni projesine karşı oyalıyorlar.
Sevgili dostlar, beş
duyu organımıza, dünyanın ahengine, insan olarak varlığımıza, zihnimize,
inancımıza, vatanımıza, birliğimize ve dirliğimize yönelik büyük bir saldırı
var. Bu bir memleket meseledir, insanlık meselesidir.
Gates’in canı cehenneme o sadece bir memurdur asıl onu
yönlendiren, yol veren sistemle mücadele etmeliyiz. Lütfen geç olmadan
uyanalım…