Kıbrıs Türk Devleti
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve
MHP Lideri Devlet Bahçeli tarihi bir adım atmak için Barış Harekatı’nın
yıldönümü olan 20 Temmuz’da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olacak. Kurban
Bayramı coşkusu ile birlikte Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı sevincini
paylaşacaklar.
Bugüne kadar BM ve AB’nin yol haritalarıyla çözüm arayan
Kıbrıs Türk’ü artık kendi iki devletli çözüm ajandasını oluşturarak Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yerine Kıbrıs Türk Devleti adını alacak. Yeni isimle
birlikte dünyaya bağımsızlığımızı tanıyın mesajı verilecek. Kıbrıs Türk
Devleti’nin ilanı anayasa değişikliğini de gerektiriyor. İlerleyen süreçte
Kıbrıs Türk Devleti de başkanlık sistemine geçecek.
Bu yıl Barış ve Özgürlük Bayramı’nın Azerbaycan’dan
misafirleri var. Azerbaycan Milli Meclisi Dışişleri ve Parlamentolararası
İlişkiler Komitesi Başkanı Samad Seyidov başkanlığında milletvekili heyeti
Kıbrıs Türk Devleti’nin ilanı törenlerine katılacaklar. Seyidov, Türkiye’nin
gücünün Azerbaycan’ın, KKTC’nin gücü olduğunu deklare ediyor. Kıbrıs Türk Devleti’ni Türkiye’den sonra ilk
tanıyan ülke de Azerbaycan olacak. Sırada Pakistan ve diğer Türk-islam ülkeleri
var.
Program çerçevesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile KKTC
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın başlama vuruşu yapacağı şöhretler karması maçı da
yapılacak. Beyaz Takım’da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Acun Ilıcalı
bulunuyor, Kırmızı Takımda ise KKTC Başbakanı Ersan Saner ile futbolcu Sabri
Sarıoğlu yer alacak.
Kıbrıs ta çözümün uluslararası kuruluşlara havale edilmiş
Rum tezlerinden kurtarılma süreci Türkiye’nin gücüyle doğru orantılı. ABD-
AB’nin Akdeniz’in gazını global şirketlere peşkeş çekerek Türkiye’yi dışlama
planı geri tepti. Erdoğan’ın vereceği müjdeler arasında Kuzey Kıbrıs Türk
Devleti’nin ruhsat verdiği alanlarda bulunan doğalgaz müjdesi de bulunuyor. Bu
müjde yeni devletin kendi ayakları üzerinde durması için çok önemli.
İçerdeki muhaliflerin erken seçim yaygaralarına rağmen
dünya, Erdoğan’ın Türkiye’ye çağ atlattığını düşünüyor. Türkiye’nin gücüne güç
katan önemli maddeleri sayarsak, giderek kendi kendine yeten endüstri, insansız
hava araçları yanında uzun menzilli taktik füzeler, yerli topçu ve roket
sistemleri, havadan erken uyarı sistemleri, elektronik savaş sistemleri,
gemisavar füzeleri, havadan havaya füzeler… liste oldukça uzun. Artık
karşılarında teröristlere operasyon yaparken alman tankını, G3 tüfeğini, İsrail
Heronları’nı kullanamazsınız tehditlerine boyun eğecek bir ülke yok.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye, Libya ve Kafkasya’da
insansız hava araçları konsepti ile düşman kuvvetlerini eşi görülmemiş bir
mağlubiyete uğrattı. Türkiye’yi bölgesel güç olmaktan çıkartarak global bir güç
haline getirecek yenilenmiş projeksiyonda ekonomik, diplomatik, stratejik
planlamalar bulunuyor. Savaş meydanındaki başarı Türk devletine büyük bir
itibar kazandırıyor. Türkiye’nin gücünün artmasına paralel olarak son beş yılda
PKK terör örgütüne karşı yürütülen mücadelede sınır ötesi harekatlarıyla
tehdidi sınırları dışına taşıdı. Suriye’nin Kuzeyi, Azerbaycan, Libya ve
Körfezdeki çıkarlarına saldıran güçleri hezimete uğratarak büyük bir başarıya
imza attı. Türkiye’nin savunma sanayiinde ihracatını güçlendirmesi ile Afrika
Boynuzu’ndan Balkanlar’a, Kafkaslar’dan Orta Asya’ya kadar anlaşmazlık
alanlarında elini güçlendirerek büyük bir avantaj sağladı. ABD, kendine rakip olarak
Çin ve Rusya’dan çok Türkiye’yi görüyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, ABD
Başkan’ı Biden’e Afganistan’ı gözlemlemekte Rusya’nın üslerinden
faydalanabilecekleri teklifinde bulunuyor. Çin de ABD’nin Afganistan’dan
çekilmesi sonrasında meydanın Türkiye’ye kalacağını düşündüğü için doğru
bulmuyor. ABD’nin Afganistan adımının hemen ardından Çin, Suriye’de daha etkin
olma kararı aldı.
ABD Ordusu askeri uzmanlarından Albay Rich Outzen,
raporunda, Türkiye’nin güç projeksiyonunun her zaman ABD’nin çıkarlarıyla örtüşmediğini
belirterek, Suriye’de PKK terör örgütüne karşı yapılan operasyonlar ile Rusya
ile savunma sanayii işbirliğini (S 400) örnek veriyor. ABD’li uzman her şeye
rağmen Türk-ABD ittifakının bitirilmesinin verimli ve savunulabilir olmadığını
belirterek, Amerika’ya Katar’dan Afganistan’a kadar stratejik çıkarlarını
ilerletmelerine sebep olacak Türkiye ile çalışmayı öneriyor.
ABD bir yandan Mormon tarikatıyla işbirliği yaptığı için Sezgin Baran Korkmaz hakkında yakalama kararı çıkartırken Mormon tarikatı mensubu Jeff Flake’yi Türkiye Büyükelçiliğine aday göstermesi garip bir tesadüf olmasa gerek. Trump döneminde Evanjelik Brunsonların yerine Biden döneminde Mormonlar Türkiye ilişkilerinde öne çıkartılacak. Onların kurdukları oyun ne olursa olsun Türkiye güçlü olduğu sürece Türk İslam Dünyası’nın potansiyel gücünü ortaya çıkaracak. Bu güç te, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ilan ediliyor. Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bugüne kadar esir kalmış bütün Türk ve İslam halklarının özgürlüğe kavuşmasının ilk adımı olacaktır…. Vesselam…..