Kıbrıs 2. Filistin olmasın! (3)

‘Türkiye Yüzyılı’ yeniden büyük ve güçlü Türkiye demektir. Alemi İslam’a öncü merkez ülke olmak demektir. Bunun için Türkiye’yi iç ve dış vesayetlerden kurtararak küresel bir aktöre dönüştürmek bu yürüyüşün nihai amacıdır. Güçlü, adil ve zengin devlet. Müreffeh ve mutlu millet. Ahlak, şefkat ve merhametin bağrı olan bir ülke inşa etmektir.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Kasım 2022 tarihli ‘Türkiye Yüzyılı’ başlıklı manifestosunda Türkiye Yüzyıl’ını ‘Kızıl Elma’ olarak milletinin önüne koymuştur. “…Anadolu’daki üçüncü büyük devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun ilanıyla kendi içinde pek çok merhaleyi ve mücadeleyi barındıran yeni bir döneme adım attık. Tüm sıkıntıları ve kazanımlarıyla ilk yüzyılımızı geride bırakırken önce millî mücadeledeki destansı meydan okumanın ve küllerinden yeniden doğuşun öncülerini selamlamak istiyorum… Türkiye’nin bu yüzyılda her alanda sıçrama yaparak Dünya birinci liginde hak ettiği yeri alacaktır…Bin yıldır vatanına, bir asırdır Cumhuriyetine, 80 yıldır demokrasisine, 15 Temmuz’da da istiklaline sahip çıkmanın bedelini ödeyen milletimiz ‘Türkiye Yüzyılı’ ile birinci lige çıkacaktır…” ifadelerini kullanarak milletimizin bu asırdaki Kızıl Elmasını işaret etmektedir. Türkiye Yüzyılını, ülkemizi siyasi, ekonomik, teknolojik, askerî, diplomatik velhasıl her alanda dünyanın en büyük beş devleti arasına çıkarma hedefinden bahsetmektedir.

Türkiye Yüzyılının ülkemizle birlikte bölgemizden başlayarak dünyanın her yerine hak ve adalet, şefkat ve merhamet, kalkınma, barış, refah götürecek bir devrimin de adı olduğunun muştusudur.

Bu yüzyıl sadece Türkiye’nin değil bütün bir Türk Dünyasının ve gönül coğrafyamızın yüzyılı olacaktır. Bu meyanda Kıbrıs, Türkiye Yüzyıl’ında yerini alacak ve 50 yıla yakın bir süredir haksız yere uygulanan ambargoları yıkarak dünyaya açılacaktır. Bizim için Mavi Vatan ve Kıbrıs birbirinden ayrılamaz. Türkiye’nin Mavi Vatandaki hak ve menfaatleri ile Kıbrıs Türkü’nün doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatleri ayrılmaz bir bütündür. Hülasa Türkiye Yüzyılı Kıbrıs’ın da Kızıl Elmasıdır.

KKTC’nin Türkiye yüzyılı ile bütünleşmesi için 28 Şubat’ın vesayetçi dönemini andıran eski Türkiye uygulamalarına derhal son verilmelidir. Stelios Vakfı tarafından fonlanan ve Rum lobisi işlevi gören Türkiye’nin KKTC’ye hizmetlerini; yol, su, elektrik, havaalanı, vs istemeyen mukabil eylemler yapan Öğretmenler Sendikası ve diğer Rum işbirlikçisi yapılar derhal derdest edilmelidir. Milli ve manevi kalkınmanın önündeki mâniaların derhal kaldırılması Kıbrıs Türkü’nün milli ve manevi kalkınması için fevkalade önem arz etmektedir.

(Not: KKTC Milletvekili Doğuş Derya, Rum ağzıyla yaptığı konuşmasında Türkiye’yi sömürgeci Türk Ordusunu ise işgal ordusu olarak nitelendirip Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tepki göstermiştir.)