Kibir Abideleri
Sabah kahvaltılarımızın vazgeçilmezi
yumurta, tükettiğimiz besinlerin başında gelmektedir. Yumurtanın sağladığı
yararları sıralayan beslenme uzmanlarımız sıkça tüketilmesini de öneriyorlar.
Aldığımız yumurtanın taze olup olmadığını konusunda uzmanlardan aldığımız
bilgilerden ötürüyeterli bilgiye sahibiz diyebiliriz.
Son günlerde arada canları sıkılınca
konuşmak için bir araya gelen muhalif ‘altılı masa' da oturanlar yumurta
değiller ki, ışığa tutup içlerini görelim veya suya atıp test veya renk testi
yapalım. Bir kısmını medyadan bildiğimiz bu malum isimler arasında öyleleri var
ki, geçmişte yüzümüze bakmadan yürüyen tiplerdir.
Kimlerden mi söz ediyoruz? Siz
tanımasanız bile bu tipler maalesef aramızda, yüzsüzlüklerini saklayıp geçinip
gidiyorlar.
Allah, Kasas Suresi 83. Ayetinde “İşte ahiret yurdu! Biz onu
yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasîb ederiz.
Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakınanlardır.”,
Lokman Suresinde 18. Ayetinde ise,“Kibirlenip
de insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah
kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez” buyurmaktadır.
Konfüçyüs“Kendine
hayran olanlara kimse hayran olmaz” derken, Peygamber efendimiz de"Kalbinde
zerre kadar kibir bulunan
kimse cennete giremez" buyurdu. Sahabeden biri “Ya Resulallah, insan
elbisesinin ve ayakkabısının güzel olmasından hoşlanır” dedi. Resulullah da
“Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir ise
hakkı kabul etmemek ve insanları küçümsemektir” hadisi ile yazdıklarımızı vuzuha kavuşturmaktadır.
Şimdi malum
şahısların isimlerini vererek başıma çorap örmek istemiyorum, onları gayet iyi
biliyorsunuz. Siyasi hayatlarına Ak Parti’de ilk adımı atan, daha
sonra mesleki bilgi ve becerileriyle taltif edilen bu şahıslar, o günlerde de
halktan kopuk yaşadıklarını yakından biliyoruz.
Nedendir bilemiyorum amma bu iki
adamı her gördüğümde Şener Şen’in başrolde oynadığı ‘Selamsız Bandosu’
senaryosuyla değil, afişiyle aklıma düşer.
Siyasi rantlarını devşirebilmek için
ekranlarda arz-ı endam eden bu iki şahısın kurdukları partileriyle geçmişte
görev yaptıkları insanların hata ettiklerinden dem vurarak taraftar toplamaya,
hatta Ak Parti tabanından oy
devşirmeye çaba gösterdiklerini de biliyoruz. Toplumun hafızasıyla dalga
geçtiklerini zanneden bu iki kafadara en büyük dersi milletimiz
verecektir.
Bugünlerde dünya ekseninde birlikte yaşadığımız
sıkıntıları bahane ederek sokaklarda arz-ı endam edenleri halkımız iyi tanıyor.
Yani onların cemaziyülevvellerini gayet iyi biliyor. Bu nedenle bu kibir
abidelerinin yüzlerine söyleyecek çok sözümüz var.
Şunu açıkça söylemek gerekirse
vefanın zerresi bulunmayan bu iki adama hakaret etmeyi bile kendime zül
addediyorum ve’s-selam.