Keşke öğretmen olsaydık!

Son dakika! Bayram ikramiyesini alan öğretmenler tatil hazırlığında. Karnelerin verilmesiyle birlikte üç ay tatil yapacak olan öğretmenler tatilde. Tatil beldelerinde ise otellerde yer bulanamıyor.

Bir yıl boyunca yorulan öğretmenler stres atmak, gelecek yıla daha iyi hazırlanmak ve moral depolamak için tatilde. Tatil ile birlikte karayollarındaki yoğunluktan dolayı bu yıl öğretmenlerimiz havayolunu kullanıyormuş. Özellikle iç hatlarda aşırı yolcu trafiği varmış. MEB ile THY arasında tatile dönük yapılan anlaşma ile yüzde elli indirimli uçacak olan öğretmenlerimizi tatil heyecanı sarmış.

Bazı öğretmenlerin tatilde yurt dışını tercih ettiğini duyuyoruz. Cennet ülkemizin her köşesini gezdiklerini ve artık yurt dışını da görmek istediklerini belirten öğretmenlerin en çok tercih ettiği ülkeler İspanya, İtalya, Fransa ve Yunanistan olmuş. Uzak Doğu ülkelerini de tercih eden öğretmenler varmış.

Öğretmenler üç aylık tatilleri ile gündeme oturmuş durumda. Diğer memurlara oranla ekonomik durumları oldukça iyi olan öğretmenlerin tatil dönemi ekonomiyi de hareketlendiriyor. Turizm işletmecilerinin dört gözle beklediği tatil döneminde özellikle öğretmenlerin rezervasyonuyla otellerdeki doluluk oranı da yüz güldürüyor.

her yıl yaşadığı tatil heyecanına bu yıl aldıkları bayram ikramiyesiyle birlikte Öğretmenler Günü'nde alacakları ikramiyeleri de eklenince öğretmenler için bayram erken geldi dedirtti. Gerçi öğretmenler için her gün bayram! Haftada 15 saat çalışıp 3 ay boyunca en iyi yerlerde tatil yapan başka meslek grubu yoktur. Eve iş götürmeyen tek meslek mensubu da öğretmenlerdir.

Öğretmenlerin ekonomik ve sosyal hakları göz kamaştırıyor. Bu durum herkesin öğretmenlik mesleğini seçmesine de sebep oluyormuş. Her yıl binlerce öğretmen atanmasına rağmen açık kapatılamamış. Yetkililer, kontenjanın altında müracaat olduğunu ve öğretmenlikteki açığın kapatılamadığını bildiriyormuş. Gelecek yıllarda da bu açığın kapatılmasının zor olduğunu söylüyorlarmış. Bu durum, öğretmenlik mesleğinin kariyerini gitgide artırmış. Emekli öğretmenlerin bile tekrar göreve dönmeleri için çağrı yapılmasının gündeme alınacağı bilgisi varmış.

Gelelim tatile. Diğer meslek mensuplarında yaz döneminde durumlar nasıl diye bakıyoruz. Seminerler, görevler, sık sık değişen mevzuat, stres, vatandaşın baskısı derken tatil unutulmuş durumda. Hem tatil için ciddi bir bütçe lazım. Herkes öğretmenler kadar şanlı değil. Öğretmenler çalıştıkları süreler içinde ulaşım ve yemek desteği alıyor. İsteyen öğretmenler lojmanlarda kalabiliyor. Tatil beldelerinde öğretmenler için yapılan sosyal tesisler birçok otelden lüks durumda. Buralara diğer memurların da gözü düşüyormuş ama öğretmen olmayanları almıyorlarmış. Bu manzara karşısında her şunu diyormuş: "Keşke biz de öğretmen olsaydık!"

Keşke biz de öğretmen olsaydık, diye üzülen insanlar, çocuklarının üniversite tercihleri döneminde ilk sıralara öğretmenlikleri yazdıracakmış. Eğitim camiası için sevinilecek ve gurur duyulacak bir tablo. Gerçi öğretmenlik puanları çok yüksek, bir de eğitim fakültesi sayısı çok az olduğu için herkes öğretmenlikleri kazanamıyor.

Bir öğretmen arkadaş tatil için hangi ülkeye gideceğine karar verememiş. Türkiye'de gitmediği yer kalmamış. Ben de umreye git ve dua et büyüklerine ki sana bu imkanları sağlamışlar, dedim. Bu teklif çok mantıklı geldi arkadaşa. Şükretmiyoruz efendim, gerçekten şükretmiyoruz, dedi. Biz, tatile nereye gidelim diye düşünürken, birileri keşke biz de öğretmen olsaydık, diyordu. Keşke, keşke öğretmen olmasaydım, diyenler olduğu gibi.