Kerameti kendinden menkul
Büyüklerden hep şöyle işittim: Evliya zatlar keramet gösterdiklerinde bunun aşikar olmasından rahatsızlık duyarlar. Nasıl ki adet gören bir genç kız, kanlı giysilerinin görülmesinden rahatsızlık duyar, utanır ve mahcup olursa aynen bunun gibi kerameti bilinsin istemez derler.
Feto'nun o zamanki Zaman Gazetesi'nde kendi ağzından yayınlanan Küçük Dünyam adlı hayat hikayesinde kendisine övgü ile başından geçen olağanüstü halleri rahatça anlatması bu yüzden bana çok ters gelmiş, "bu kişi kendini pazarlamak isteyen bir sahtekar olmalı" diye düşünmüştüm. Çünkü bilinen sıradan bir prensibe uymuyordu yaptığı.
Daha sonra da benzer saçmalamaları devam etti Feto'nun. Peygamberimizle görüştüğünü, öfkelenince depremler, kasırgalar olduğunu söylüyordu. Acaba anlattıkları kendisine bağlı zombilerinin zannettiği gibi keramet miydi yoksa bozuk ve fasık kişilerde görülebilen istidrac denilen olağanüstü haller miydi?
Derken Osman Ünlü hocamızın bu husustaki bir yazısına (18 Eylül 2016, Türkiye Gazetesi) rastladım. Yazıda Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin konuyu izahını şöyle anlatmış:
"Kerametle istidrac arasındaki fark şöyledir: Keramet sahibi olan kimse, keramet ile meşgul olmaz ve onunla övünmez. Bilakis, kendisinden bir keramet zuhur edince, bu halin istidrac olabileceği endişesi ile Allahü Tealadan korkusu iyice artar. Onun kahrından sakınması son derece fazlalaşır. Yahut da, bu hal, amellerinin dünyada cezası olabileceğini düşünür. Fakat istidrac sahibi olan kimse, bu durum, güzel haller, ameller ve bu amellerin neticeleridir diye zannedebilir. Kendine olgunluk ve üstünlük olduğu hayali ile insanlara hakaret nazarı ile bakar. Allahü Teala'nın azabından emin olur, kötü akıbetten sakınmaz."
Görüldüğü gibi başından geçen olağanüstü hallerle övünen, bunları yazıya dökerek insanlara yayan ve bunu üstünlük vesilesi yapan kişilerin evliya olmak şöyle dursun sapıtmışlar olduğu anlaşılıyor.
Tabi keramet diye anlattıkları doğruysa. Kendini ön plana çıkarmak, insanların kendisine hayran olmasını ve bağlanmasını sağlamak için uyduruyorsa o ayrı bir konudur.
"Kerameti kendinden menkul" diye bir deyimimiz vardır. TDK (Türk Dil Kurumu) Sözlüğünde şu şekilde izah edilmiş: "Sahip oldukları nitelikleri abartarak söyleyen bir kimse için kullanılan bir söz."
Kerameti kendinden menkullerden çok çekti bu ülke ve insanlarımız.