Kentsel dönüşüm, TOKİ Başkanlığı tarafından yapılsın
Sürekli konuşuyoruz deprem olacak mı? Beklenen İstanbul depremi ne zaman olacak? Kaç şiddetinde olacak? Nereler tehlikeli ve riskli? Enerji birikiminin yoğun olduğu fay hatları nereler? Fay şehrin neresinden geçiyor? Hangi fay kırılacak, etkisi ne olacak? Eviniz depreme dayanıklımı, hangi deprem yönetmeliğine göre yapıldı? Evinizin altından veya yakınından fay hattı geçiyor mu? Zorunlu deprem sigortanız var mı? Deprem olursa yıkım nerelerde olur? Kaç bina yıkılır, kaçı ağır hasar görür? Ne kadar ölü, ne kadar yaralı olur? Kamu binaları, okullar ve hastaneler depreme dayanıklımı? Kentsel dönüşüm nerelerde yapılacak? Gibi sorular uzayıp gidiyor. Bu nedenle diyoruz ki! artık depremin olup olmayacağını tartışmaktan bıktık usandık.
Depremler yeni değil, 4.5 milyar yıldır devam eden bir
süreç. Biz ise dünyanın en aktif deprem bölgelerinden birinde yaşamamıza rağmen
bu gerçeği halen kabullenmiş değiliz.
Ülkenin
bir yerinde deprem olduğunda hemen hemen her Tv. kanalında bilim insanlarına bu
sorular sorulmaktadır. Bir bilim insanı ile konuştuğumda ‘‘Biz bunları
anlatmaktan bıktık. ama her depremin ardından temcid pilavı gibi, aynı sorulara
muhatap oluyoruz.’’ demişti. Yeter artık ülke olarak bu soruları sormaktan
vazgeçmemiz gerekiyor.
Türkiye
coğrafi konum itibariyle bir deprem ülkesidir. Bu ülke son 100 yıl içinde 7 ve
7’nin üzerindeki büyüklüklerde 16 deprem yaşadı. Ancak aradan geçen bunca yıl
içerisinde bir türlü yapı stoğunu yenilemeyi başaramadı. Bu nedenle depreme
karşı, güvenli konutlar inşaa etmemiz
gerekiyor.
Türkiye’de 1950’lerde
başlayan köyden kente göç hareketi, gecekondulaşmayı körükledi. Özellikle
büyükşehirlerin bazı bölgelerinde belirgin bir nüfus artışı oldu. Bu kaçak
yapılaşma o kadar çoğaldı ki, büyükşehirlerin nefes alan kırsal bölgelerinde
yoğunlaştı. O dönemin siyasi iktidarları bu bölgelerden oy alabilmek için, imar
afları çıkarmaya başladılar.
Türkiye’de imar affının ilk çıktığı 1948’den günümüze
kadar mevcut hükümetler tarafından
toplam 22 imar affı çıkarılmıştır.
1980 yılından sonra çıkan imar aflarında, genellikle
gecekondulaşmanın yanı sıra, kaçak yapılaşmaların affedilmesi bir politika olmuştu.
Öyle ki 1983 yılında çıkarılan imar affı ile yapılan eski gecekondulaşma yasallaştırılmış,
yeni gecekondu yapılması ise yasaklanmıştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı
Murat Kurum, Bakanlığının kentsel dönüşüme ilişkin çalışmalarıyla ilgili AA'ya yaptığı açıklamada, ‘’Türkiye'de
36 milyon bağımsız birim, 31 milyon konut olduğuna dikkati çekerek, bunun
yaklaşık 6 milyon bağımsız birimi risk altında, 2 milyonunun acil dönüşüme
girmesi gerekiyor." dedi.
Devlet olarak deprem’e karşı kökten çözüm, bir an önce kentsel dönüşümü
hızlandırmak ve bunuda TOKİ marifetiyle yapmaktır. Çünkü TOKİ daha hızlı konut
üretme potansiyeline sahip, bir devlet kurumudur. Ayrıca vatandaşların devlet
garantisi altında yapılacak olan, bu kentsel dönüşüme sıcak bakacaklarıda bir
gerçektir.