Kendisi ekliyor bizi kekliyor
Başbakan Davutoğlu'nun önceki gün AK Parti Aday Tanıtım Toplantısı'nda okuduğu 100 maddelik Yeni Türkiye Sözleşmesi, 350 sayfalık Seçim Beyannamesi manifestosunun bir özeti.
Metinde ülkeleri kuran ve ayakta tutanın aidiyet bilinci olduğu vurgulanarak "ekonomik, siyasi ve askeri gücün ise ülkeleri yükselti tahkim ettiğine" dikkat çekildi.
Manifestodaki en önemli vurgularda biri ise şurasıydı: "Sömürgecilikten kaynaklanan sermaye birikimine ve zengin doğal kaynaklara sahip olmayan ülkemizin en önemli ekonomik güç unsurları özgürlükçü demokrasisi, iyi eğitilmiş dinamik insan kaynağı ve jeoekonomik açıdan eşsiz coğrafyasıdır."
***
Türkiye, Osmanlı İmparatorluk bakiyesinden 780 bin Km.'lik petrolsüz, gazsız bir alana sıkışmış bir ülke. Jeopoltik olarak dünyanın nirengi noktasındayız ama enerji hinterlandımız olan Irak, küresel egemenlerin "mühendislik haritalarıyla" bizden koparılmıştır. Mesela Musul-Kerkük havzası bugün dünyanın en zengin petrol ve doğalgaz yataklarına sahip.
***
Ekonominin matematiği var ise bizim durumumuz çok net olarak ortada:
1-60 milyar dolar cari açığımız var!
2-Yılda 60 milyar dolar enerji ithalatına harcıyoruz!
İşte bu kısır döngüyü kırmanın yolu, olmayan petrol ve doğalgazımızı ithal etmekten kurtulmak!
Enerjimizin yüzde doksanına yakınını Rusya ve İran'dan alıyoruz.
Dolayısıyla Suriye'de Esed rejimi bir türlü gitmiyor!
Yapmamız gereken, enerjide mahku00fbm olduğumuz dış bağımlılıktan kurtulmanın yollarını aramak.
***
Türkiye geçen hafta bu konuda önemli bir hamle yaptı. Yıllardır arzulanan "Nükleer santral" projesinin Mersin Akkuyu ayağındaki ilk temel atıldı.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, o açılışta başlıklar halinde özetlersek şunları söyledi:
-Nükleer santrali olmayan gelişmiş ülke olamaz.
-10 yıl önce yapsaydık 14 milyar dolar karımız olurdu.
-Almanya, 8 nükleeri kapattı ama 9 yeni santral kuruyor.
-Japonya, 'kapattık' deyip yenilerini açıyor.
-ABD'de 104 santrale 5 tane daha ekleniyor.
-İngiltere 19 santrale 2, Fransa ise 59 santrale 1 santral daha ekliyor.
-'Turist kaçar' diyorlar ama turizm kenti Paris'te 7 nükleer santral var.
-Akkuyu devrede olsaydı İstanbul'un bütün elektriğini karşılardı.
-Dünyada elektrik tüketiminin yüzde 11'i nükleerden karşılanıyor.
***
Dünyada 30 ülkede 438 adet nükleer santral var. Ve her geçen gün bunlara yenisi ekleniyor. Dünya kamuoyuna "Biz çevreciyiz, ekolojik dengenin daha fazla bozulmasını istemiyoruz, santralleri kapatacağız" yalanının söyleyip arkadan yeni santralar kuruyorlar.
50 sene öncesinin tekniğinden vaz geçip yenisi kuran 'gelişmiş ülkelere' kimsenin bir şey dediği yok ama Türkiye ilk nükleer santralini kurmak istediğinde ne kadar çevreci, çapulcu, gezici takım varsa sokağa sürüyorlar. Bir ağızdan "Doğa kirlenecek" diye bağırıp sadece Müslüman ülkelerde "çevreci hassasiyet" takınıyorlar. Bu protestoların çoğunun da çok uluslu petrol ve doğalgaz şirketlerince desteklendiği söyleniyor.
Gıpta ettikleri "Gelişmiş ülkeler", 50 yıldır ekonominin tüm ihtiyaçlarını nükleerden karşıladı şimdi yine yapıyor ama ağırdan alıyor, yeni teknolojiler kullanıyor.
Bizim yapacağımız santraller de en son teknoloji ile üretilecek.
Gözümüzü açmalıyız artık.
Nükleer'de Batı her gün var olan santrallerine yenisi ekliyor, bizim gibi ülkeleri ise "çevrecilik" ayağına kekliyor.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1-2 Nisan tarihlerindeki Slovenya ve Slovakya gezilerine katılmıştık.
Slovenya, 2,5 milyon nüfusa ve kişi başına düşen 30 bin dolar milli gelire sahip.
Fransız Renault otomotiv firmasının ülkede otomobil fabrikası var. Sanayide enerji sıkıntıları yok çünkü nükleer santrali var.
Slovakya ise Çekoslovakya'dan ayrılmış 5,5 milyon nüfusa ve kişi başına düşen 26 bin dolarlık bir milli gelire sahip.
Ülkede Peugeot, Wosvagen ve Güney Koreli KİA'nın otomobil sanayiye üretim yapan fabrikaları var. Slovakya da enerji sorunu yaşamıyor çünkü 2 adet nükleer santrali var.
***
Enerjide dışa bağımlı isen güçlü ve gelişmiş bir ülke değilsin. Yeryüzündeki mazlumların hamisi olacak gücün yok demektir.
Türkiye çok ama çok geç kaldığı bu hamleyi biran önce tamamlamalı.
Elektriksiz bir dakika yaşamayacak tiplerin sahte çevreciliğini boy verip bu dışa bağımlılıktan kurtulmak, Yeni Türkiye'nin "Bağımsızlık" ilanı olacaktır!