Kendinizi de başkasını da yakmayın!
İyi ve
kötünün mücadelesi insanlık tarihi kadar eskidir. İnsan var olduğundan beri
iyinin kötü ile arasında amansız bir savaşı, zorlu bir
cihadı vardır.
Kötüyü
yok edebilecek bu insani mücadeleye, kötüleri iyi yapabileceğiniz bu cihada
hiçbir şekilde ara vermemelisiniz. Eğer kıyamete kadar sürecek bu ahlaklı
mücadeleye ara verir, bir anlık gafletle vaz geçerseniz cehennem ateşini yanı
başınıza çağırdığınızın resmidir.
Bu
mücadelenizde zaman ve mekânın içinde bilgiler, şartlar ve imkânlar
kullanılmalıdır. Kağnı kullanmanız gerekiyorsa kağnı, kalem kullanmanız
gerekiyorsa kalem, uçak kullanmanız gerekiyorsa uçak kullanmalısınız.
Bugün
yaşadığımız çağın adı bilgi çağı, smart (akıllı) sanal çağ. Siber saldırılar
var, biyolojik saldırılar var, ahlakı kötüleştiren saldırılar var. İnsanlığı
öldüren, insan olmaktan çıkaran, aklı ve ilmi yok eden saldırılar var. Topla
tüfekle milyonlar öldürülmesine müsaade eden edepsiz bir uluslararası
adaletsizlik kaynaklı saldırılar var.
Kadının
kadın olmadığını, erkeğin erkek olmadığını, fıtrata uymayan, bunlardan başka
bir cinsiyetin olduğunu iddia eden ahlaksız bir düşünce, insanlıktan nefret
eden bir hareket var.
Hak
sahibinin bir aldığı, hak sahibi olmayanın dokuz aldığı vahşi bir ekonomik
düzen ve yürütücüleri var.
Tüm
bunlar dünyaya ahlaksızlık yayarak arzı ve semayı, arasındaki toplumları kötü
yapmaktalar. Toplumsal olaylarda bir kötülük, etkisini ciddi olarak gösterdiği
zaman iş işten çoktan geçmiş demektir. Kendinizi iyi bir insan kabul edebilir,
iyi bir Müslüman olduğunuzu iddia edebilirsiniz. Ancak iyi olanı yapmadıkça
kötüye ortak olmuş olursunuz. İyiler, kötülerin her daim en az bir adım
ilerisinde olmalıdır. Bunu yapmazsanız insan, toplum ve devletleri yok eden,
cehennem ateşini harlayan kötülerin, zararlarını asla çözemezsiniz.
Ahlakı kötüleştiren siber/sanal saldırıları,
nesli yok eden biyolojik saldırıları, aklı, ilmi ve ahlakı çökerten saldırıları
nasıl önleyeceksiniz?
Kadın kadınla, erkek erkekle evlenebilir
diyerek en büyük ahlaksızlığı yapan ve fıtratı bozmaya çalışan cinsel
teröristlerin aile ve toplumu dağıtmasına iş işten geçmeden toplum olarak nasıl
dur diyeceksiniz?
Saldırılarla mücadelede toplum bunun
neresinde olacak, devlet bunun neresinde yer alacak?
İyilerin
yaptığı iyide kötülerin yaptığı kötüde hem oluşuyla hem etkisiyle insan ve
toplumda belli bir zaman alacak. Bu durumun oluş ve etkilerini, insan da toplum
da aynıyla belli bir zaman sürecinde görecektir.
Basit
bir olayın neticesi insan hayatını üç yıl, beş yıl boyunca etkiliyorsa diğer
bazı olaylar toplumu on yıl, yüz yıl etkileyebilir. Ülkemiz, çoluk çocuk
herkesin bildiği terör belasıyla gelinen durumla kırk yıldır uğraşıyor. Bu bela
için uğraşan birçok kurum var. Ülkenin bir yıllık bütçesinin birkaç katının
gittiği, zorlanarak ırkçı terörü ancak karşılayabildiği bir yerde mesela cinsel
teröristlerin topluma verdiği ahlaki yaraları düzeltebilmesi çok daha zaman alacak
ve daha yorucu olacaktır.
Bunlara binaen her çağın akıl, ilim ve ahlak
ihtiyacının farklı olacağı bilinmelidir. İçerisinde bulunulan çağın şartları
neyi gerektiriyorsa o kadar çalışılmalı, “Bana ne!” denilmeden insan olmaktan
ve insanlıktan vazgeçilmemeli, kötü ile mücadelede hayırlı kurumlar
kurulmalıdır. İnsan ve insanlık sorunları karşısında “Bana ne!” deme gafletinde
bulunanlar, her daim yanacak olanlardır. Hem bu dünyada hem de öte dünyada… Ne
olur kendinizi yakmayın, başkalarının da yanmasına sebep olmayın!