Kendini öldürebilir misin?
Nefs büyük güç. Düşman olabildiği kadar dost ta olabilen güç. Nefsi/hayır diyebilme gücü olmayan bir canlı var oluşun meydanına yenik düşer, olduğu kadarıyla katılır. Müessir değildir. Özneden sayılmaz.
İnsan iradesini, karşı gelebilme gücünden alır. İsyan edebilme gücü yoksa itaatinin kıymeti kalmaz.
Eğer o zıtlaşma olmasa bu ahenk nasıl kıvama gelecek? Bir itaatin mutmainliğini tersinden tetikleyen isyan gücünü nereden alacağız? Elbette siyah noktamızdan. Gizli çıbanımızdan. Bir dürtenimiz olmasa nasıl kurtulurduk ki bilincimizin üstünde uyuklayıp kalmaktan? Böyle edepsiz, böyle eğri oturanımız olmasa nasıl doğrulurduk?...
Gönüllülük; o çarpışmadan bir kararla sağ çıkmak ve doğrusu bu ya, kalbin kalbe doğmasıdır. Bu yüzden her itaatin içinde bir kalbin çarpıp çarpmadığına özellikle bakılır...Kalpsiz olana itibar edilmez. Kalpsiz bir itaatin yanında, kalpli bir isyan daha değerlidir. Bu yüzden nabız ölçümü önemlidir...
Olabilmek, olgunlaşabilmek heyecanı; olumsuzluklar ordusu, isyan takımının temsilcisi olan nefsi emmareye mukavemetimizde gizlidir. Karşı direnç/sabır gösterebilmemizde. Gün boyu, ömür boyu susmayan iç medya(yüvesvisü) tarafından bunca kışkırtılma ve ayartılmaya, dünyaya/acil ve üç günü birlik popülerliğe, abartıya rağmen dik durabiliyorsak ne iyi. Hadi insan olmak mümkün olsun, tutup bir de insan kalabiliyorsak ne âlâ!
Hatta daha iyi inanmak için ondan şüphe yardımı alırız. Hakikatli cevaplar için onun sorularından kopya çekeriz. Ondaki merak, araştırma ve keşif ruhundan heyecan çalar dururuz. Bize kalsa hikmetinden sual olunmaz. Fakat o bize hikmetin bu soruların ardında olduğunu bile öğretir.
Bu nedenle öldürülmemelidir. Öldürülemez de. Onun yerine ıslah; güzel bir öldürme biçimidir. Değiştirme, dönüştürme. İçimizdeki terörü kötü amaçlarından alıkoyma. Hedefinden saptırma. O haini, o sapkını alıp doğru hedefe ve sürece dahil etme...
Hepimiz nefsimizin katili olabiliriz. İçimizdeki latif uzayda ve yumruk kadar toprakta hükmeden kötülükler krallığının ayağını kaydırabiliriz. Daima menfi olmayı emreden, şüphe ekip isyan toplayan o emmare’yi, aşağılık nefsi tahtından edebiliriz.
İnsan esir doğar. Kendisine...
Ve adım adım bu esaretten kurtulabilir. Önce kendisine bir isyan başlatmalıdır. “Hayır!” ı ilk ve hep kendisine söylemeyi bilmelidir.
Nefsi tamamıyla yok etmek mümkün değildir. Ömrümüz onun da ömrü... Kötü kendimizle iyi kendimiz arasında hayat boyu çekiştirilirken daha pasif bir hale getirilebilir. Emirlerine karşı gelinebilir. Muktedir olmaması için ona zıt güç kaynaklarından yardım alınabilir. İşlevsiz ve sembolik bir krallık haline getirilebilir. Basit mutluluklarla ve kimi törenlerle avutulabilir. İçimizdeki terör; kötü huyluluk öldürülebilir. Fakat işte zor. Koca koca savaşlarda düşmanını yenen nice insanın dönüp kendiyle yenişemediği, yenik düştüğü vakidir.
Herkesin çeldiricisi kendine. Çelme takanı. Onu kendi çamuruna düşürmeye çalışanı. Çamuruna düştüğünde bundan zevk alıp alay edeni. Kimse başkasını düşürmeye çalışmasın.