KENDİMİZE ÇUVALADIZI BATIRMAK

Son zamanlarda çok üzücü bir kavganın sürdüğünü görüyoruz. Yolsuzluk ve çete iddiaları mahkemelere yansımış, çirkin kasetler ortalığa saçılmış durumda.

Halk Bankası'nın ülkemize çok katkıları olduğu, İran'la ticarette önemli miktarda döviz getirdiği görülüyor. Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in İran'la yapılan bu ticaretten rahatsız olduğu biliniyor. Şimdi Halk Bankası'na bu operasyon olunca ister istemez operasyonun yurtdışı bağlantısı ve güdümü dikkat çekiyor. Bakan çocukları, belediye başkanları hepsi sos olarak kullanılmış. Esas hedef Ak Parti Hükümeti ve özellikle Halk Bankası.

Evet, yolsuzluk ve hırsızlıkla mücadele edeceğiz. Kimsenin, hiç kimsenin yapılan güzel işleri gölgelemeye hakkı yok. Ancak bu bize devlet içinde devlet görünümünde olan, çete yöntemiyle çalışan bir takım odakların hoş görülmesini sağlamamalı. Çünkü bunların dertleri yolsuzluk değil hükümete darbe vurmak.

Bu kesimin hep hayırlı işlere imza atan hizmet camiası olduğuna da inanmıyorum. Çünkü tanıdığım çok sayıda insanın hiçbirinin bunları yapacak tıynette ve karakterde olmadığını biliyorum.

Bu yüzden ülkemizin güzel kazanımlarını yolsuzluk ve hırsızlıkla yok edenlere sesleniyoruz: Yaptığınızın dünyada da cezası var ahirette de.

Son yıllarda yolsuzluk ve hırsızlık dedikoduları ayyuka çıkmıştı. Falanca ihale filanca başkanın oğlunun, falan arsa filan siyasetçinin gibi çirkin söylentiler ortalığı sarmıştı. Ülkenin, milletin malını kendi zimmetlerine geçiriyorlar, yetim hakkı yiyorlardı.

İnşallah bu son gelişmeler içimizdeki çürük elmaların ayıklanmasına sebep olur. Başkasına iğneyi değdirelim ama öncelikle kendimize çuvaldızı batırmak kaydıylau2026

Son olarak Cumhuriyetle yaşıt sol görüşlü bir gazetenin baş yazarının son cümlesiyle yazımızı bitirelim:

"Ne RTE'nin ne de Gülen Cemaati'nin savunulacak yanı yoku2026

Birbirlerini yesinler, ne gam!

Zira yok farkları!.."