Kendime bir yeni yıl mektubu
Sevgili Ben,
Gecenin karanlık saatlerinde uyandım. Ortalık zifiri
karanlık, soğuk ve sessiz. Yeni yıla girmenin coşkusuyla yeni bir zaman
döngüsüne hazırlık yapmanın umudunu ve aşkını yaşıyorum. Yeni yılın ilk gününde
yapılacak ilk işimin kendime mektup yazmak olduğuna karar veriyorum. Sevgili
Ben! Senin her şeyden önce geldiğini, senin her şeyin üstünde olduğunu ve her
şeyin senden ibaret olduğunu sana söylemek istiyorum. Yıldan çok yılın yeni
olması beni heyecanlandırıyor. Yılın başına yeni sıfatını getirmekle, yıla
umudu, aşkı ve inancı yüklediğimi hissediyorum. Sevgili Ben! Varlığının en
tatlı şarapların verdiği ruh sarhoşluğuyla dolu olduğunu hissediyorum. Ruh
sarhoşluğun, ruhunun aşkla, umutla, tutkuyla dolu olmasından kaynaklanmaktadır.
Senin ruh sarhoşluğun, benim en büyük motivasyon, mobilizasyon ve hayat kaynağımdır. Sevgili Ben! lütfen, hiçbir
zaman ruh sarhoşluğundan ayılma! Aslında hep düşlediğim ve düşündüğüm tek şey,
hep yeni olmak. Hayatımı, benliğimi, işlerimi, duygularımı, düşüncelerimi,
davranışlarımı sürekli olarak yenilemek istiyorum, Yeniye olan düşkünlüğüm,
yeniyi sürekli olarak bitmeyen ve sonu olmayan bir meydan okuma olarak karşıma
çıkarmaktadır. Yeninin peşinde koşmak için içine girdiğim yeni bir döngünün
coşkusu, enerjisi ve umudu, yeni yılı kutlama tutkusuyla bütünleşmektedir.
Yeni bir zaman döngüsüne girdiğim bu saatlerde bütün
yönlere bakmak istiyorum. Önüme, arkama, sağıma ve soluma bakmak istiyorum.
Bütün yönlere bakma arzusuyla mücadele ederken, içimdeki bir ses arkama dönüp bakmamamı,
ileriye bakmanın en verimli ve yenilikçi bakış olduğunu fısıldıyor. Gerçekten
geride kalanı ve olanı hiç sevmiyorum. Bütün risklerine ve belirsizliklerine
rağmen ileride olanı seviyorum ve ona doğru koşmanın tutkusuyla motive oluyorum. Geride olan
bütün değerlerin, inançların, alışkanlıkların, kitapların, kaynakların ve
kişilerin hep hayatı köhneleştirdiğini, omuzlarımda kaldırılması ağır yüklere
dönüştüklerini ve bedenimde irileşen irinlere dönüştüklerini düşünüyorum. Herkes
irileşen ve irinleşen kendinden kurtulmak için hep dışa yönelme telaşı ve
seferberliği içindedir. Ben, hiçbir zaman kendimden kurtulmak istemedim. Hep
kendime dönük yaşadım. Sevgili Ben! Sana dönük yaşadıkça bütün yönlere
bakabildim, özgürleştim, olgunlaştım ve geliştim. Yeni yıl, varlığımız üzerinde
oluşan bütün irinleri patlatmak için
muhteşem bir andır. Bütün irin noktalarına cesurca dokunmanın ve onları
akıtmanın hazzını bu erken saatlerde
sevgili Ben, seninle yaşıyorum. Kendi irinlerimi sürekli patlattıkça kendimi
yeniliyorum. Eski üzerine oturan bir yeni istemiyorum, Günün güne benzediği,
yılın yıla benzediği bir yıl istemiyorum, Her günün ve yılın farklı, yeni ve
yaratıcı olduğu bir hayat istiyorum. Kurulu ve kurgulu olan hiçbir şeye bağlı
ve bağımlı olmak istemiyorum. Hep yönün yeni olan olsun sevgili Ben! Senin
dışında ve üstünde hiç kimseye bir söz vermek istemiyorum ve ahit yapmak
istemiyorum. Sadece sana, hep hayatı
yeni olarak yaşama sözünü veriyorum sevgili Ben!
Sevgili Ben! Bu erken saatlerde bal ve elma tatmayı
istiyorsun. Yeni yılın bu ilk saatlerinde
bu arzun çok anlamlı ve değerlidir. Elma, yuvarlaklığıyla zamanın
döngüsünü, dönüşümünü ve değişimini sembolize etmektedir. Bal, yılın
yeniliğinin tatlılığını ifade etmektedir. Sevgili Ben! Seninle, yeni yılı bal
ve elmayla kutlamak zevklerin en güzeli olmaktadır.
Zamanı yeni olarak yaşamayı hep kapıların açık olması
olarak anladım. Yeni yılı hep yeni kapıların açık olması olarak kutladım.
Kapıları kapatan ve kapıların kapalı olduğunu söyleyen hiçbir şeyi sevmiyorum, Düşün, düşüncenin,
umudun, tutkunun ve aşkın kapılarının kapalı olduğunu söyleyen ve kapıları
kapatma hadsizliğini kendinde bulan
bütün kurumlardan, kişilerden, kaynaklardan ve kalıplardan nefret ettim. Hayatı
bütün kapıları açık, hatta kapıları olmayan bir tecrübe olarak yaşamayı
seviyorum. Hayat, kapıları ve kapakları olmayan bir tecrübedir. Al sana bu da
kapak olsun diyen ve davranan hiç
kimsenin ve hiçbir şeyin hayatımda olmasını istemiyorum. Hayatımda bana kapak olacak şeyler değil,
kayak olacak şeyler istiyorum. Hep yeni düşlere, düşüncelere ve tecrübelere
yönelmemi sağlayacak kaynaklara ihtiyacım var. Yeni yılı, kapak olarak değil
kayak olarak seviyorum.
Kendime en büyük hediye olarak bu anı yaşamayı veriyorum.
Önümde beni neyin beklediğinin kaygısını taşımadan ve ne olacağını çokta düşünmeden
anı, en muhteşem armağan olarak yaşamak istiyorum. An en değerli hediye olduğu
için anılar, anlamlar ve anlatılar hep onun ürünüdürler. An olarak yeni yıl, en
değerli hediyedir. En değerli anın olan yeni yılını kutluyorum sevgili Ben!