Kemalizm'in ahlaksız trolcükleri
Yüz yıldır Müslüman
Türk milletinin kafasına sopa gibi vurulan faşist Kemalizm’in kurucu aklı, soyadı
kanunuyla Munis Tekinalp adını almış bir Museviydi. Kendilerini Türk ırkçısı olarak
lanse eden ve İslam’a Arapçılık adı altında kin kusan bu -izm tapınıcıları Müslüman
Türk milletine ahkam kesiyor, parmak sallıyor. Filistin ve Sina cephelerinde
savaşan, Abdülhamid Han’ın askeri Cevat Rıfat Atilhan ise bu avdetileri 1971
yılında yazdığı kitabında şöyle tarif ediyor: Sayıları az olduğu halde
Ahmet, Mehmet ismini taşıyan dönmeleri Türk mü sayacağız? Bize hürriyet
alemdarı diye tanıtılan nice insan damarlarında Yahudi kanı taşır.
ATATÜRK MASKELİ KUMPAS
Cuma akşamı Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad’da oynanması
kararlaştırılan Süper Kupa maçı, Atatürk resimli formalarla sahaya çıkışa izin
verilmediği gerekçesiyle oynanmadı. Haliyle sosyal medyada kıyamet koptu. Zaten
istenen de buydu. Maç organizasyonu öncesinde TFF ile Suudi Arabistanlı
yetkililer arasında sahada ve tribünlerde uyulacak kurallara ve esaslara
ilişkin 20 Ekim 2023’te bir protokol üzerinde mutabakata varılmış, sözleşmede
FIFA, AFC, UEFA ve diğer uluslararası futbol düzenleyici ve yönetici kuruluşların
kurallarının geçerli olacağı belirtilmişti. Buna rağmen kasıtlı olarak bir oyun
planlandı. Daha önce hiçbir maçta bu şekilde bir eyleme kalkışmayan FB ve GS
yönetimi, bir anda Riyad’ı terk edip geri döndü. Sanki bir zafer kazanmış
edasıyla da yine o görmeye alışık olduğumuz 28 Şubat faşizmini göğüslerinde
apolet olarak taşıyan darbeci rütbeliler gibi açıklamalar yapmaya başladılar.
Yine parmaklar sallanıyor ve 1938’de ölen Mustafa Kemal’in yattığı yerden bir
kere daha zafer kazandığı ifade ediliyordu. Sonra olayın rengi hızla değişti.
İki yüzlülerin bir yüzünde Atatürk maskesi varken diğer yüzlerine de
tengricilik maskesi taktılar. Gazze’ye yüreği yanan Müslümanlar İsrail yandaşı
olduğu için Suudi Arabistan yönetiminden nefret ederken, Türk milliyetçisi
olduğunu iddia eden güruh ise üç beş kuruş için Arabistan’a koşanların
yardakçılığını yapıyor, bir yandan da İslam’a kin kusuyordu. Oysa sabaha karşı
ellerinde çiçeklerle karşıladıkları futbol takımlarından biri, Güney Kıbrıs Rum
Kesimi’nde oynanan maçta Türk ve KKTC bayrağı açılması yasağına gık bile
çıkarmamış ve o protokolü imzalamışlardı. Bunların milliyetçilikleri de sahte,
Müslümanlıkları da… Zaten İslam’a inanmadıklarını kendi ağızlarıyla ilan edip
Tengricilik diye uydurma bir dine mensup olduklarını ikrar ediyorlar. Bu vatanın gerçek sahiplerini de baskı ve
faşizmle sindirmeye çalışıyorlar ama nafile! Millet bir kere bile bu güruha
iktidar yüzü göstermedi, çünkü azınlık kalmaya mahkumlar.
‘MUHALİF GENÇLİK’ PROVAKATÖRÜ
Sosyal medyada mantar gibi türeyen ağzı bozuk, eğitimsiz,
cahil, dolayısıyla kolayca manipüle edilebilecek ergenler, üç beş etkileşim
alınca kendilerini dev aynasında görüyor. Bunlardan biri olan Muhalif Gençlik
adlı hesabın kullanıcısı Ali Kağan Yıldırım, ben dahil birçok gazeteci
arkadaşımızla birlikte mazlumlar için çektiğimiz videomuzu yayınlayarak ağıza
alınmayacak hakaretler etti, hedef gösterdi. Şikayetçi olduk, yetkili merciler
tarafından gözaltına alındı ve tutuklandı. Kendisini Türk ırkçısı olarak lanse
eden başka ergen sürüleri takipçi kasmak için aynı yolu izledi.
BENİM ORTAK DEĞERİM DEĞİL!
Peki, yüz yıldır Müslüman Türk milletinin kafasına vurulan
Kemalizm sopasını elinde tutan muhaliflere ve CHP zihniyetine karşı duyduğu
ezikliği her fırsatta ortaya koyan muhafazakarlara ne demeli? Bizim adımıza
konuşup ‘Atatürk ortak değerimiz’ vurgusunu yapanlara diyorum ki ‘benim ortak
değerim değil’, ayrıca yüzbinlerce kişinin de ortak değeri olmadığını gayet iyi
biliyorsunuz. 28 Şubat dönemiydi. Henüz 16 yaşındaydım. Sultanahmet’te yürürken
sırf başörtülü ve pardüseliyim diye fötr şapkalı bir bunak, elindeki bastonuyla
bir yandan vururken diğer yandan da ‘Atatürk Türkiyesi’nde size yer yok
yobazlar’ diye bağırmıştı. O gün yaşadığım korkuyu unutmadım. İşte o bunak da, Türk
dili ve edebiyatı okumayı çok istediğim halde sırf tesettürlü olduğum için İstanbul
Üniversitesi’ne alınmamı engelleyenler de sırtını Türkiye Cumhuriyeti
devletinin ilk cumhurbaşkanına dayamıştı. İşte bu yüzden benim bu faşist
Kemalistlerle asla ortak değerim değil ve olmayacak da…. Şimdi alın o Suudi
Arabistan’da oynadığınız ve Türkiye’de de darbeye çevirmeye çalıştığınız
Atatürk tiyatronuzu, yallah maça Türk Bayrağı ve KKTC Bayrağı sokmamayı kabul
ettiğiniz GKRY’ye…